Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Laiklik Dinle Tanımlanır mı?
Bunca yıl gölgede beklemiş, açık sözlü Meclis Başkanı “laiklik anayasada olmamalı, dindar anayasa lazım” dedi. Bu, AKP’nin ve alt kamaralarda siyaset eyleyen bilcümle şeriat yanlılarının bundan böyle takıyyeye gereksinimlerinin kalmadığının açık ilanıdır. Sözlerin devamı “demokratik Cumhuriyetin de anayasada yeri yoktur” olabilir; gerisinin “Başkan da İslam devleti olduğu tescillenmiş Türkiye’nin emirülmüminin olarak icraatta bulunmalı” diye gelmesi beklenir, beklenmelidir.
***
Ama bu kadar açık sözlülük karşısında durup oturmak olmaz. Aynı tonda açık sözlülük, “laikliğin yaşamsal olduğu, yeniden kazanılması, kurulması gerektiğini” savunanlardan da beklenmelidir. Bunun için de laikliğin ne olduğu, nasıl bir şey olduğu konusunda özellikle ana muhalefetin yaklaşımı ile bir tartışma yürütme zorunluluğu var. AKP ile tartışılacak bir konu yok; onlarla bu konuyu başa alarak mücadele etmek gerekiyor ama sosyal demokrat arkadaşlarla konuyu irdelemek zorunludur.
***
Laiklik, değerli arkadaşlar, söylene söylene eprimiş, eskimiş “din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması” kalıbına sığmıyor artık. Zaten bu şemanın işe yaramadığı sizin laikliği din üzerinden tarif ediyor olmanızdan da anlaşılıyor. Meclis Başkanı’na, “dini siyasete alet etme” diye başlayan, “dinimiz asla halkı sömürme aracı yapılamaz” diye devam eden, kusura bakılmasın, gerçeklerle ilgisiz sözlerle yanıt veriyorsunuz. Bu, dinin kutsal kitaplarında, kurallarında laiklik aramaya benziyor. Laiklik orada değil; akılda, onun özgür gelişmesinde, bilimdedir.
***
Laikliği aklın özgürleşmesine, bilimin gelişmesine bağlamadan anlatmaya kalkmak, onun toplum yaşamında etkinleşmesini amaçlamayı reddetmek, toplumsal yaşamı din kurallarına terk etmek, yalnızca devletin işleyişinin dar bir formuna indirgemek yanlışların en büyüğü olur. Toplumsal yaşamın din kurallarına göre biçimlenmesi; laiklik görüntüyü korusa, Meclis Başkanı “şaka yaptım, yazalım gitsin” dese bile devletin kısa sürede teokratik bir devlete dönüşmesine yol açar. Zaman hızla geçiyor; uyuyanları “tehlikenin farkında mısınız” sorusuyla uyarmaya çabalamış demokratların Türkiyesi, “devlet laik, toplum dindar” sapmasından geçerek akıl yolunu terk etmenin karanlığına teslim olmak üzeredir.
***
Laikliği anlamanın, doğru anlatmanın yolu inançla aklı uzlaştırma boş çabasından geçmiyor. Aklın özgürleşmesini savunmaktan, bilimle inancın ayrı rotalarda gelişip değiştiklerini görmekten geçiyor. Bu gelişme ve değişim, dini dogmalarla mücadeleye, reforma, bilimi kuşkunun teşviki ile yenilenmeye, teknolojin emrinden çıkmaya yöneltir. Aklın dogmalarla mücadelesi ise inancın sosyo-psikolojisini kavramakla, onu insanın yenilmesi güç yoksulluğa itirazı olarak anlamakla güç kazanır. Laiklik, aklın toplumsal yaşamda artan egemenliği demektir.
Ve en büyük yanlış onu din üzerinden tarif etmektir.
***
Aklın, bilimin egemen olduğu bir ülke mi istiyorsunuz, yoksa gelişmenin kapılarını kapatan, aklı, bilimi reddeden, onu teknolojiye indirgeyen, halka boyun eğmeyi, “ulu’l emre itaati” emreden, kadını aşağılamayı öngören bir anlayışa mı teslim olacaksınız.
“Dini siyasete alet etmeyin” sözünün artık bir anlamı kalmadı.
Onlar dini siyasete alet etmek değil, siyasetin kendisi yapmak istiyorlar.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Erdoğan belayı satın aldı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!