Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kazancımız ve Bizi Bekleyen Tehlike

10 Mart 2014 Pazartesi

Yandaşlığın insanı yüceltmediği artık örnekleriyle ortadadır. İktidarlarla alışverişle gazetecilik olmuyor. Onlara ne kadar yaranmak istesiniz de onları mutlu edemiyor ve bu arada girdiğiniz medya dünyasını da zehirliyorsunuz. Sonra o zehirli ortamdan kendinizi çekip çıkarsanız bile üstünüze sinen koku artık dağılmıyor, yazılar çiziler itiraflar sizi kurtarmaya yetmiyor. Ama bütün buolupbitenlerin hem ülkemiz açısından hem de medya açısından yararlı bir yanı da var. Artık nasıl bir medya olunamayacağı, nasıl gazeteci diye geçinilemeyeceği ortaya çıktı. Yarın bu günleri anarken, genç gazateciler bizlere “Ağa sen o günlerde ne yapmıştın, o savaşta sen neredeydin?” diye sorma hakkını şimdiden kazandılar ve bu da medya açısından büyük bir kazançtır. Yeter ki boyun eğenler, yandaşlığa soyunanlar, kılık değiştirip kahraman pozuna giremesinler.

Kültür ve TV sayfalarınız
Bir süre önce değerli yazarlarınızın internette yayımlanan yazılarının altında bir “Arkadaşıma Gönder” ibaresinin olduğunu, bu sayede beğendiğim yazıları bazı arkadaşlarımla paylaşabildiğimi ancak nedense bu servisin sonradan kaldırıldığını yazmış,bunun nedenlerini sormuştum. Yazım yayımlandı ancak biraçıklama yapılmadı. Gazetemizi genellikle beğeniyorum. Diğerbirçok gazeteden belirgin farkları var. Örneğin Kültür Sayfası.Bu düzeyde bir sayfa başka hiçbir gazetede yok. O yüzden busayfayı hazırlayan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Amadereyi geçip çayda boğuluyorsunuz. Bu kadar güzel bir kültürsayfasının yanında güzel bir TV sayfası da olabilir. Biliyorsunuz bugün televizyon artık milyonların ilgisini çeken bir mecra haline geldi. Bazı TV programları eksik yayımlandığı gibi bazıları hiç yayımlanmıyor. Eskiden gösterilecek filmler hakkında kısaca bilgi verilirdi, şimdi o da kaldırıldı. Kültür sayfanız kadar başarılı bir TV sayfası da olabilir mi? Metin Akyar

Futboldan başka dallar da var
49 yıllık okuru olduğum gazetemin spor sayfasında voleybolbasketbola “adamakıllı” önem verilsin istiyorum. Son yıllarda ülkemizliglerinde özellikle kadınlarda voleybolun ve basketbolun nasıl sıçrama yaptığı gerçek. Voleybolda Avrupa’nın 6 finalinden 5’inde 6 Türk takımı şampiyonluk peşinde. Basketbolda keza, kadın ve erkek takımlarımız 4’lü finallere çok yakın. Hal böyle iken ve de her hafta birbirinden önemli maçlar yapılırken, siz bunlara hiç yer vermiyor, ya da küçücük sütunlarda sadece sonuçları yazarakgeçiştiriyorsunuz. Spor sayfalarında sadece Drogba - Aziz Yıldırım - Fatih Terim... Hiç değilse bundan böyle haftada bir gün, geçen haftanın voleybol ve basketbol ligleri sonuçları ile Avrupa’daki maçlarımıza ve önümüzdeki haftanın takvimine (Kadınlar-Erkekler ikisine de) ve puan durumlarına topluca ve gerektiğince yer verin. Hatta zaman zaman yorumlar yazdırın. Daha çok voleybollubasketbollu günler diliyorum. Savaş Sönmez

Maça gittik maç yok
Fener-Tofaş maçı için duyurunuza inanarak kalktım gittim ama ne maç vardı ne seyirci. Programları denetlemeden mi yayımlıyorsunuz? Size güvenip maça giden seyirciye yazık değil mi? Şakir Aktaş

İki önemli yazı
Bir değinime daha yer verdiniz; çok teşekkür ederim. Bilim ve Teknik eki tam bir hazine. 1406. sayıda (28 Şubat 2014) Doğan Kuban ve Hayrettin Ökçesiz’in yazıları eşsiz bir güzellikte. Bu iki yazıyı kaçırmış okurlar için çok beğendiğim bölümleriaktarmak istiyorum: 
Yeni Türk kentleri ise kaktüs dolu çöllere benziyor. Otomobiller neredeyse çekirgeler gibi duvarlara tırmanacaklar. (Doğan Kuban). Betimleme ne kadar güzel ve doğru, değil mi? Bir de Murat Sayın’ın çizimi süsleseydi Doğan Kuban’ınyazısını... 
Bu milletin sevgilisi Atatürk’e “ayyaş” diyebilmiş biri dünyayı ateşe verse, bu sözünden daha büyük bir halt yemiş olamaz, ama böyle biri her kötülüğü yapabilir. Çalar çırpar, yalan söyler, öldürür, azdırır; ülkesini, insanını, her şeyini satar. Onda zerre kadar hakşinaslık, ar ve terbiye, halkına saygı yoktur. (Hayrettin Ökçesiz). Yazarın yazdıklarına katılmamak olanaksız; hepimizin hislerine tercüman olmuş. İkisinin de ellerine sağlık. Saygılarımla. A. Tarık Emre

Hatanın küçüğü büyüğü olmaz 
Sayın Yetkililer, engin hoşgörünüze sığınarak bir iki küçük eleştiri: 
1- Sayın Özgen Acar’ın 25.02.2014 tarihli yazısındaki “Türkcel”in “Turkcell”, 
2- Briç yazarı Sayın Nevzat Aydoğdu’nun köşesinde bir defans elini açıklarken; “5’li küçük olmasına rağmen güney uzun sure düşündü ve böyle bir durum olabileceğini düşünüp. Ortağına el geçirmek için öncelikle piki denedi.” cümlesi, “5’li küçük olmasına rağmen güney uzun süre düşündü ve böyle bir durum olabileceğini düşünüp, ortağına el geçirmek için öncelikle piki denedi.”
3- 02.03.2014 tarihli gazetenin 8. sayfasında “Atatürk’e hakaretten ceza aldı” haberindeki “Prof. Dr. Mümtazer Türköne”in “Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne” olması gerekmez miydi? Yüreğiniz dert görmesin, iyi ki varsınız. Saygılarımla. Ali Durmaz
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları