Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kazancımız ve Bizi Bekleyen Tehlike
Yandaşlığın insanı yüceltmediği artık örnekleriyle ortadadır. İktidarlarla alışverişle gazetecilik olmuyor. Onlara ne kadar yaranmak istesiniz de onları mutlu edemiyor ve bu arada girdiğiniz medya dünyasını da zehirliyorsunuz. Sonra o zehirli ortamdan kendinizi çekip çıkarsanız bile üstünüze sinen koku artık dağılmıyor, yazılar çiziler itiraflar sizi kurtarmaya yetmiyor. Ama bütün buolupbitenlerin hem ülkemiz açısından hem de medya açısından yararlı bir yanı da var. Artık nasıl bir medya olunamayacağı, nasıl gazeteci diye geçinilemeyeceği ortaya çıktı. Yarın bu günleri anarken, genç gazateciler bizlere “Ağa sen o günlerde ne yapmıştın, o savaşta sen neredeydin?” diye sorma hakkını şimdiden kazandılar ve bu da medya açısından büyük bir kazançtır. Yeter ki boyun eğenler, yandaşlığa soyunanlar, kılık değiştirip kahraman pozuna giremesinler.
Kültür ve TV sayfalarınız
Bir süre önce değerli yazarlarınızın internette yayımlanan yazılarının altında bir “Arkadaşıma Gönder” ibaresinin olduğunu, bu sayede beğendiğim yazıları bazı arkadaşlarımla paylaşabildiğimi ancak nedense bu servisin sonradan kaldırıldığını yazmış,bunun nedenlerini sormuştum. Yazım yayımlandı ancak biraçıklama yapılmadı. Gazetemizi genellikle beğeniyorum. Diğerbirçok gazeteden belirgin farkları var. Örneğin Kültür Sayfası.Bu düzeyde bir sayfa başka hiçbir gazetede yok. O yüzden busayfayı hazırlayan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Amadereyi geçip çayda boğuluyorsunuz. Bu kadar güzel bir kültürsayfasının yanında güzel bir TV sayfası da olabilir. Biliyorsunuz bugün televizyon artık milyonların ilgisini çeken bir mecra haline geldi. Bazı TV programları eksik yayımlandığı gibi bazıları hiç yayımlanmıyor. Eskiden gösterilecek filmler hakkında kısaca bilgi verilirdi, şimdi o da kaldırıldı. Kültür sayfanız kadar başarılı bir TV sayfası da olabilir mi? Metin Akyar
Futboldan başka dallar da var
49 yıllık okuru olduğum gazetemin spor sayfasında voleybolbasketbola “adamakıllı” önem verilsin istiyorum. Son yıllarda ülkemizliglerinde özellikle kadınlarda voleybolun ve basketbolun nasıl sıçrama yaptığı gerçek. Voleybolda Avrupa’nın 6 finalinden 5’inde 6 Türk takımı şampiyonluk peşinde. Basketbolda keza, kadın ve erkek takımlarımız 4’lü finallere çok yakın. Hal böyle iken ve de her hafta birbirinden önemli maçlar yapılırken, siz bunlara hiç yer vermiyor, ya da küçücük sütunlarda sadece sonuçları yazarakgeçiştiriyorsunuz. Spor sayfalarında sadece Drogba - Aziz Yıldırım - Fatih Terim... Hiç değilse bundan böyle haftada bir gün, geçen haftanın voleybol ve basketbol ligleri sonuçları ile Avrupa’daki maçlarımıza ve önümüzdeki haftanın takvimine (Kadınlar-Erkekler ikisine de) ve puan durumlarına topluca ve gerektiğince yer verin. Hatta zaman zaman yorumlar yazdırın. Daha çok voleybollubasketbollu günler diliyorum. Savaş Sönmez
Maça gittik maç yok
Fener-Tofaş maçı için duyurunuza inanarak kalktım gittim ama ne maç vardı ne seyirci. Programları denetlemeden mi yayımlıyorsunuz? Size güvenip maça giden seyirciye yazık değil mi? Şakir Aktaş
İki önemli yazı
Bir değinime daha yer verdiniz; çok teşekkür ederim. Bilim ve Teknik eki tam bir hazine. 1406. sayıda (28 Şubat 2014) Doğan Kuban ve Hayrettin Ökçesiz’in yazıları eşsiz bir güzellikte. Bu iki yazıyı kaçırmış okurlar için çok beğendiğim bölümleriaktarmak istiyorum:
Yeni Türk kentleri ise kaktüs dolu çöllere benziyor. Otomobiller neredeyse çekirgeler gibi duvarlara tırmanacaklar. (Doğan Kuban). Betimleme ne kadar güzel ve doğru, değil mi? Bir de Murat Sayın’ın çizimi süsleseydi Doğan Kuban’ınyazısını...
Bu milletin sevgilisi Atatürk’e “ayyaş” diyebilmiş biri dünyayı ateşe verse, bu sözünden daha büyük bir halt yemiş olamaz, ama böyle biri her kötülüğü yapabilir. Çalar çırpar, yalan söyler, öldürür, azdırır; ülkesini, insanını, her şeyini satar. Onda zerre kadar hakşinaslık, ar ve terbiye, halkına saygı yoktur. (Hayrettin Ökçesiz). Yazarın yazdıklarına katılmamak olanaksız; hepimizin hislerine tercüman olmuş. İkisinin de ellerine sağlık. Saygılarımla. A. Tarık Emre
Hatanın küçüğü büyüğü olmaz
Sayın Yetkililer, engin hoşgörünüze sığınarak bir iki küçük eleştiri:
1- Sayın Özgen Acar’ın 25.02.2014 tarihli yazısındaki “Türkcel”in “Turkcell”,
2- Briç yazarı Sayın Nevzat Aydoğdu’nun köşesinde bir defans elini açıklarken; “5’li küçük olmasına rağmen güney uzun sure düşündü ve böyle bir durum olabileceğini düşünüp. Ortağına el geçirmek için öncelikle piki denedi.” cümlesi, “5’li küçük olmasına rağmen güney uzun süre düşündü ve böyle bir durum olabileceğini düşünüp, ortağına el geçirmek için öncelikle piki denedi.”
3- 02.03.2014 tarihli gazetenin 8. sayfasında “Atatürk’e hakaretten ceza aldı” haberindeki “Prof. Dr. Mümtazer Türköne”in “Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne” olması gerekmez miydi? Yüreğiniz dert görmesin, iyi ki varsınız. Saygılarımla. Ali Durmaz
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!