Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kaybetti Bilmiyor, Kazandı Farkında Değil

11 Eylül 2015 Cuma

AKP 13 yılda büyük bir projeyi hayata geçiren, tam son noktayı koymaya hazırlanırken tek başına iktidarı yitiren partidir. Bu durumun yarattığı travma ile “hayır kaybetmedik, ne pahasına olursa olsun kaybetmeyeceğiz” inatlaşması ile politika oluşturuyor. Bu durumun adının konulmasında yarar var. Konu, AKP’nin anayasal kuralları zorlayarak oluşturulan Geçici Seçim Hükümeti adı altında süren fiili iktidarı, ama asıl olarak devletle özdeşleştirdiği, geri vermeyi hiçbir şekilde düşünmediği “kazanımlarının” meşruiyeti konusudur.

***

Bu meşruiyet alanının giderek daraldığını saptamak gerekiyor. AKP ve Beştepe başta anayasa olmak üzere yasaların dışına çıkmayı iktidarı korumak için zorunlu görüyor. Cumhurbaşkanı, seçimlerde alınan oyların kendisine yeni “haklar” ve “görevler” verdiği, anayasanın bu duruma uygun olmadığı kanısındadır; anayasanın fiili duruma uydurulmasını istiyor. Aslında “fiili durum” ve “talep” meşruiyet alanının daraldığının itirafıdır. Bu meşruiyet alanı dardır, katıdır; koruma, dolayısıyla sertlik gerektiriyor.

***

Artan baskı, yasadışılığın onaylanması, açıkça ya da el altından örgütlenmesi, desteklenmesi bu durumun somut kanıtlarıdır. İktidar partisinin özellikle HDP ve MHP’yi düzen içi partiler konumundan uzaklaştırma çabası da bu sertleşmenin bir diğer belirtisidir. Kendisini silahlı PKK’den farklı bir kulvarda yeniden tanımlama çabası içinde olan, sürekli olarak barış için çaba harcadığını söyleyen HDP’nin bu tutumu iktidar partisinin stratejisine uymadığı için görmezden gelinmekte, adeta her koşulda haklı kurdun “ne yapsan boşuna seni yiyeceğim” demesine benzemektedir.

***

MHP ise oyları böldüğü için kaybedilen seçimin adeta sorumlusu ve suçlusudur. O nedenle de ideolojik olarak iktidar partisine ait olduğu varsayılan oyları geri vermesi gerekmektedir. Bir çırpıda ortadan kaldırılan, PKK’nin değişen stratejisine de pek uygun gelen çatışmasızlık hali sonrasının pazarlığında MHP’ye pay vermeme niyeti AKP’nin ve galiba artık devletin temel yaklaşımı haline gelmiştir. Beştepe ve AKP’nin temel görüşü “biz seçimi kaybetmiş olabiliriz ama devlet seçimlere girmez; dolayısıyla seçimleri kaybetmesi mümkün değildir ve kimse unutmamalı biz artık devletiz” şeklinde özetlenebilir.

***

Tehlikeli bir durum bu. Dağın silahı yerine kentin siyasetini seçen partinin sürekli olarak yasadışına itilmeye çalışılması, iktidarın temel tercihinin, kentte siyaset değil, silahı ile birlikte kentlere de inmiş olan PKK ile kapışmak, bu yolla MHP’li seçmene seslenerek seçim kazanmak olduğunu gösteriyor. Çok riskli bir strateji olduğunu sanırım bazı AKP’liler de biliyorlar. Sonuç iktidar partisinin meşruiyet alanının daralması, tüm toplumu sarması kaçınılmaz sertleşmedir.
Daha önemli ve tehlikeli gelişme ise Meclis’te hatırı sayılır bir güce sahip muhalefetin, iktidarın daralan meşruiyet alanına uyum sağlaması, bu durumu doğal kabul etmesi olacaktır. CHP bu nedenle geri çekilmek yerine Parlamento dışındaki muhalefete kulak vermeli, İkinci Dünya Savaşı öncesi Alman tarihine şöyle bir göz atmalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları