Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İnternet Siteleri ve Gazeteler
Geçen hafta ele aldığım konuyu bir başka açıdan daha tartışmak istiyorum. Biliyorsunuz, gazeteler oldukça kalabalık bir kadro ile, muhabirler, idari personel, yazarlar ile çıkar, yayımlanır. Bir gazete durumuna, sayfa sayısına örgütlenme modeline göre 50 ile 400-500’e kadar varan, belki de daha fazla bir kadroya gereksinim duyar. Bu da gazetenin maliyet hesabında yüklü bir miktara denk düşer. Bir internet sitesinin gazeteler daha dağıtıma girmeden haberlere ve yazarlara “el koymasını” onlara sitede herhangi bir izin alma gereksinimi de duymadan, kimi zaman kaynak bile göstermeden, herhangi bir masraf yapmadan yer vermesini, onları kendi personeli imiş gibi değerlendirmesini nasıl karşılamalı?
Düşünün internet sitesine, bu tanıma gazetelerin kendi siteleri dahildir, giriyor ve bir gazetenin haberini, yazarlarını o gazeteyi satın alma gereksinimi duymadan okuyabiliyorsunuz. Peki, o gazeteler bu durumdan zarar görmezler mi? Okurları o gazetenin haberlerini ve köşe yazarlarını herhangi bir ücret ödemeden okuyabiliyorlarsa o gazeteyi satın alırlar mı?
Ne yazık ki bu durum yerleşmiş ve alışkanlık yaratmış gibi görünüyor.
Çaresi internet sitelerinin etik değerleri hatırlaması, gazetelerden bağımsızlaşması ve kendi gelirleri ile kendi muhabir ağlarını kurmaları, kendi yazarlarını bulmalarıdır. Ancak o zaman gerçek anlamda bir internet medyasından ve gerçek anlamda yazılı medya - internet medyası rekabetinden söz edebileceğiz.
İnternet sitesinde köşe yazarları...
İlhan Selçuk’tan köşe yazarlarına kalan bir gelenek: İzne çıkmak isteyen köşe yazarları okurdan izin almalılar. Hikâyesini çok yıllar önce İ. Selçuk’un Pencere’sinde okumuştum. Birkaç gün önce de köşesinde Ali Sirmen yazdı. Okura güzel bir jest. Böyle şeylere alışan okurun, bir de Cumhuriyet okuru ise, farklı beklentiler içinde olması doğal değil mi? Üstelik ve belki de dünyada salt Cumhuriyet okuruna ait olan “gazetesi için kafa yoran” okur profili olunca...
Ben Cumhuriyet gazetesini yazılı basın ve internet üzerinden takip eden, üstelik neredeyse köşe yazarlarının tamamına yakınından daha eski bir Cumhuriyet okuruyum. Hani okuyamadığında hafakanlar basan okurlar var ya... İşte onlardan biriyim. Günün hayhuyu içinde gazeteden okuyamadıklarımı portaldan okuyorum. Ve bundan da son derece memnunum. Çünkü o yazılardan özellikle beğendiklerimin sanal adreslerini bağlı olduğum gruplara önererek onların da okumalarını sağlıyorum. Fakat son günlerde bu olanağım üstelik Cumhuriyet yönetimi tarafından elimden alındı. Portalda bu yazıları bulamıyorum. İsim olarak girildiğinde çıkıyor olmasını önemsemiyorum. Bu durum geçici ise söylenecek bir şey yok... Dilerim öyledir... Kalıcılığına da tahammül yok... Saygı ile... Özdemir Özkan
Okurlardan kısa kısa
Bir kere daha astroloji üzerine
Bunu daha önce de yazmış, hatta CBT’nin 1400. sayı kutlamasında portal sorumlusuna da söylemiştim, Cumhuriyet’te astrolojiye yer verilmemesi gereği bir yana, alfabe sırası sebep olsa da bunun Bilim ve Teknik’in hemen üstünde olması iyice beter! Ömür Akyüz
‘Arkadaşıma gönder’e ne oldu?
Sayın Aziz Naci Bey gibi televizyon sayfasına yeniden işlerlik kazandırılmasından memnuniyet duydum. Teşekkürler. Darısı daha önce de yazdığım fakat sonuç alamadığım Cumhuriyet Portal’daki “Arkadaşıma Gönder” servisinin başına, çünkü yazarlarınızın bazı beğendiğim yazılarını dostlarımla paylaşamıyorum. Metin Akyar
Vejetaryen mi Vegan mı?
Bugün, (4 Temmuz 2014, Cuma) Cumhuriyet’in arka sayfasındaki “Dünyayı Koru” başlıklı haberde, fotoğrafta “Save the earth: Go vegan” yazıyor. Haberde, fotoğraftaki yazı “Vejetaryen ol, dünyayı koru” şeklinde çevrilmiş. Vejetaryen ve vegan arasında çok büyük fark olduğunu haberi yapan arkadaşlar biliyordur sanırım. Ahmet Sungur
Kabotaj Bayramı neden unutuldu?
Okurlarımız haklı olarak serzenişte bulunuyorlar. Cumhuriyet gazetesi de Kabotaj Bayramı’nı unuttu. Evet haklıdırlar. Bu unutuşun “haklı” nedenleri olduğu savunulsa da gazetelerin bu gerekçelere sığınması doğru olmayacaktır. Peki, nedir unutuşun gerekçeleri. Türkiye’nin deniz kıyılarının, nehirlerinin her türden ticarete, ulaşıma açılması ve kullanım hakkının yalnızca Türk uyruklu gemilere verilmesinin, kısaca denizciliğin, deniz taşımacılığının özendirilmesini amaçlayan Kabotaj Bayramı’nı unutan her şeyden önce Türkiye’nin devleti, hükümetidir. Limanları etkin bir şekilde kullanmayan, deniz filosuna gereken önemi vermeyen deniz ulaşımını ciddiye almayan da odur. Ama yine de bu gerekçe gazetelerin kabotaj hakkının kazanıldığını ilan eden 1926 tarihli Kabotaj Bayramı’nı unutmasını haklı çıkarmaz. Cumhuriyet’te Öztin Akgüç’ün konuyu kapsamlı bir şekilde köşe yazısında ele almış olması bir teselli olabilir mi, bilmiyorum.
İçerik reklam dengesi
Birkaç hafta evvel bu satırlarda, gazetenizin reklam politikasına dair, benim de fevkalade isabetli bulduğum bir okur mektubu yayımlandı.
Bir gazetenin reklamsız yaşayamayacağı savınıza tüm içtenliğimle katılmakla birlikte, söz konusu alelade bir gazete değil de Cumhuriyet olduğunda, içerik-reklam dengesine azami dikkat gösterilmesi gerektiği inancındayım.
Geride bıraktığımız haftalarda, zevkle okuduğum ve Cumhuriyet’in belki de en müstesna köşesi olan Olaylar ve Görüşler sayfasına, birkaç gün hariç her gün tam sayfa reklam alındığını üzüntüyle müşahade ettim.
Ayrıca, pazar günlerini dört gözle beklememin sebeplerinden biri olan Pazar Yazıları da zannediyorum hafta aşırıya düşürülmüş. Ne kadar acı...
Bu gözlemlerimin ışığında, gazetedeki nitelikli yazıların sayıca arttığı değerlendirmenize maalesef iştirak edemeyeceğim. Cumhuriyet’i, bu değerlendirmenin isabetli olmadığını bilecek kadar uzun süredir okuyorum.
İyi çalışmalar dilerim... Arda Bilget
Eleştiriler, öneriler...
- 26 Haziran sayfa 17 (spor) “NIKE’TA SOLUK KESEN FİNAL” yazılmış. Hatalı! Neden: Türkçe okursak “NİKE’DE...”, İngilizce okursak da aynen, çünkü bu marka “nayk” değil “nayki” şeklinde okunuyor İngilizcede.
- Reklamların çok olmasına seviniyorum. Gazeteye reklam geliri geliyor ki, bu zamanımızda önemli, sadece okuyucu desteği yetmez.
- Otomobil sayfası arabam olmasa da hoşuma gidiyor, yeni gelişmeleri ilgiyle izliyorum. İlla ki araba alacak para olması gerekmiyor!
- Spor eki güzel fikir. Ancak ücretsiz olmalı. Futbol dışındaki sporları da tanıtmak gerek! Saygılarla...
Mustafa Dorsay
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!