Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İki Fotoğraf (18.06.2014)

18 Haziran 2014 Çarşamba

CHP “hak bellediği” yolda ilerlemeyi sürdürüyor. Seçime muhalefet partilerinin itiraz etmekte zorlanacağı partili ya da partisiz bir sol, sosyal demokrat adayla girmek yerine parti dışı ve muhafazakâr bir adayla girmeyi seçti. CHP liderinin herkesi kucaklayacağını ilan ettiği muhafazakâr İhsanoğlu’nun seçimi kazanmak için her yolu deneyecek muhafazakâr Başbakan karşısında şansı var mı?
Belki vardır! Peki, Türkiye’nin şansı var mı?

***

Türkiye bugün “kırk katır mı kırk satır mı” ikilemine mahkûm görünüyor. Bunu yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimi için söylemiyorum. O karşı karşıya olduğumuz büyük tehlike içinde küçük ve nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın sürprizlere gebe bir konudur.
Yanan bölgede yangının suç ortakları tarafından ve artık yönetilemeyen bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin söylediği ve bildiği gibi devlet Musul’daki konsolosluğunu koruyamamış, rehin alınan konsolosluk mensuplarını eli kolu bağlı olduğu için hâlâ kurtaramamıştır. Çareyi “Onlar rehin değil, yalnızca alıkonuldular” gibi tuhaf bir gerekçeye, abuk bir diplomasiye sığınmakta bulmuş durumdadırlar. Oysa karşılarında diplomatlar değil, beslenmesinde pay sahibi oldukları şeriatçı bir çete var. O “eski ilişkiler” işe yarar mı, o da belli değildir.

***

Somut olgular Türkiye’nin çok sorunlu bir ülke ve iflas halinde bir devlete dönüştüğünü gösteriyor. Neler olabileceğini anlamak isteyenler sorunları ve olmayan çözümleri alt alta yazsınlar. Ama önce iki tabloyu, iki fotoğrafı karşılaştırsınlar vakit varken.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler Yahudileri, komünistleri, sosyal demokratları topluca kurşuna diziyorlardı. Fotoğraflar hemen bütün tarih kitaplarında vardır. Kolayca bulabilirsiniz. İki gün önce de Irak’ta toplu katliamlara girişen IŞİD teröristlerinin infaz mangasının karşısına oturttukları onlarca insanı nasıl kurşuna dizdiklerinin fotoğrafları yer aldı gazetelerde.
İki fotoğraf aynıdır. Bu fotoğraflar tarihin tekrarından ibaret değildir.
IŞİD’in toplu kıyım fotoğrafı suç ortaklığımızın fotoğrafıdır, utanmazlığımızın, vahametin fotoğrafıdır. Yozgat’ı, Sivas’ı, Maraş’ı hatırlayanlar, “geleceğimizin fotoğrafı da olabilir mi” diye sorsalar haksız mı olurlar?

***

Peki, şimdi biz cumhurbaşkanı mı seçeceğiz?
Neyin uzlaşmasını arıyoruz biz? Neden ve nasıl bir uzlaşma arıyoruz? Uzlaşma arayanlar bu sorunun yanıtını biliyorlar mı? Çatıyla matıyla olacak iş değil çünkü bu. Her geçen gün biraz daha “Küçükömer teorilerine” kendini kaptıran CHP, çareyi halkın çıkarına çözümler üretmekte değil, geniş kesimleri kapsadığına inandığı muhafazakâr ideolojiyle yakınlaşmakta arıyor. Nasreddin Hoca’nın fıkrasını yanlış anlamış CHP’liler; iğneyi kaybettikleri yerde değil, kendilerine tutulan ışık altında arıyor. Orada değil kayıp iğne; karanlıkta.
Halka gitmek muhafazakârlığa gitmek değildir. Eğer halkın sorunları ile ilgilenip ideolojinizi, stratejilerinizi onun üstüne kursaydınız, böyle bir algının kurbanı olmayacaktınız.

***

Türkiye büyük bir çalkantının içinde kendini yitiriyor. Ülkeyi bu tehlikeli sulara sokan kaptan ehliyetsizdir ve şimdi daha fazla yetki istiyor. Siz ise onu durduracak politikalar üretmektense, aynı aymazlığın ideolojisine doğru yelken açmışsınız. Yazık oluyor Türkiye’ye. Büyük bir aydınlanma felsefesi ile ve çok değerli bir kurtuluş-kuruluş savaşıyla ayağa kalkmıştı.Tüm hatalara, yanlışlara, aksaklıklara, zorluklara rağmen değerli birikimleri vardı ve önü açıktı.
Harcadığınız ve farkına varamadığınız işte budur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları