Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Güvenli Ülke Türkiye’

21 Ekim 2015 Çarşamba

Avrupa Birliği’ne aday ülkeler arasında “güvenli ülke” kategorisinde adı geçmeyen tek ülke Türkiye’dir. Bir ülke yurttaşının kendi ülkesi için “güvenli bir ülkede yaşamıyoruz, nerede, nasıl, neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz, bir barış mitinginde onlarcamız öldürülebiliriz, terör saldırısının kurbanı olabiliriz, evimizde sırtımızdan vurulabiliriz” demesi acıdır. Ama bu, ne yazık, AB öyle dediği için değil, biz durumu iyi bildiğimiz, güvende olmadığımız, güvenli bir ülkede yaşamadığımız için öyledir.

***

Neden bir kısım ülkeler başka bir ülke için “güvenli” ya da “değil” derler ki? Nesnel midir ölçütleri? Yoksa kendi çıkarlarına göre eğip bükerler mi? Öyledir; çıkarlarına uygunsa “güvenli olmayan ülke” ilan ederler ya da insanlar olmadık işlerden yargılanıyor, gazeteciler, yazarlar Cumhurbaşkanı’na hakaret gibi bir suçlamadan tutuklanıyor, hapis tehdidiyle karşılaşıyor olsalar bile “güvenli ülke” diyebilirler o ülkeye. Alman Şansölyesi Angela Merkel’in de “Türkiye’nin güvenli ülke sayılması gerekir artık” demesi de böyle bir şeydir.

***

Ne oldu peki? Türkiye’de bilemediğimiz, göremediğimiz olumlu bir gelişme mi oldu? Artık gazetecilere dava açılmıyor, yayınlara yasak konmuyor, intihar bombacısı IŞİD teröristleri orada burada patlamıyor mu? Bu bakış açısını hemen terk etmemiz gerekiyor. Türkiye artık güvenli bir ülke ilan edilmelidir. Edilmelidir ki; Türkiye’den Avrupa ülkelerine gidebilmek için ölümü göze alan, başına geleceklere aldırmayan, bir şekilde bir AB ülkesine ulaşmayı başarmış mülteciler, güvenlikli bir şekilde “güvenli ülke” Türkiye’ye geri gönderilebilsin.

***

Almanya’da Yeşiller’le Sol Parti, Merkel’in ziyaretini işbaşında kalmayı geçici seçim hükümeti kılığında başarmış iktidar partisine destek olarak yorumladılar; Türkiye’nin “güvenli ülke” olabilmenin çok uzağında olduğunu vurguladılar. Ama şu sıralarda onları dinleyecek, onların sözlerine kulak verecek kimse bulunmaz. On yıllardır Avrupa kapılarını zorlayan, açlıktan, zulümden, savaştan kaçan mülteciler son yıllarda sel olmuş akmaktalar. Önceki denemeler başarılı olmamış, Kuzey Afrika’da toplama kampları kurma projeleri tutmamış, nihayet mülteci akını her türden insani kaygıya, uluslararası hukuka boş vermeyi gerektirecek boyutlara ulaşmıştır.

***

Ne yapsın zavallı Avrupa! İnsan üzerinden kazanılan kârların önemli bir kısmını boş işlere mi harcasın. Tamam, Türkiye’ye üç beş milyon Avro verilebilir ama karşılığında da işte ne güzel “güvenli tampon ülke” ilan etmeyecek miyiz? Yanlış oldu; “tampon” lafı yanlışlıkla girdi bu cümleye. Düzeltilir. Her şey, her zaman, nasıl gerekiyorsa öyle düzeltilebilir. Dün az biraz güvenli değildiyse bugün neden “güvenli” olmasın ki kadim dostumuz Türkiye? Kuşkusuz çizmeden yukarı çıkmamak, örneğin “madem güvenli ülkeyiz vizesiz geziverelim” dememek, yavaş gitmek, “tampon ülke” olmanın tadını çıkarmak gerekir.
Çıkaracaktır, mutlu olacaktır, şimdi vakti değilse de zamanı gelince “imtiyazlı üye” bile olabilecektir. Sever Osmanlı’dan beri; tarihi dostumuzdur, tarihi altın varaklı koltuklarda ağırlayabilecektir bizi her zaman...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları