Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gezi Eylemlerinde Gazeteci Düşmanlığı

02 Haziran 2014 Pazartesi

Direnişi’nin yıldönümü eylemlerinde yalnızca toplantı ve gösteri hakkı değil, gazetecilerin görevlerini yapmaları da engellendi. İstanbul’un neredeyse tüm semtlerini dolduran Türkiye’nin tüm illerinden takviyeli emniyet güçleri göstericilere gösterdikleri Başbakan’dan güç alan sertliği gazetecilerden de esirgemediler! Gazetecilerin görevlerini yapmaları engellendi, sarı basın kartları tanınmadı. Hele gazetelerin verdikleri görev kartlarını ise görmek bile istemedi polisler. Gazeteciler ancak belirli noktalara kadar gidebildiler. Arama taramalardan, darp ve itilip kakılmalardan söz etmeye gerek bile yok. Polislerin yalnız tutumu değil, sözleri de düşmanlığı dile getiriyordu. “Sizin eylemciden farkınız yok” diyordu polisler. Aslında doğru; çünkü haber yapabilmek için direnmek gerekiyordu ve gazeteciler de direndiler. Polisin haksız hukuksuz tutumundan ve sertliğinden CNN Int’in Türkiye muhabiri de nasibini aldı. Ivan Watson hem tartaklandı hem de bir süre için görevini yapması engellendi. Ivan Watson’ın sarı basın kartını tanımayan sivil polisler pasaport sorgusuna giriştiler. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu da bir açıklama yaparak Gezi Parkı olaylarının yıldönümü nedeniyle Taksim’e girmek isteyen ve sarı basın kartlarını gösteren gazetecilerin güvenlik güçleri tarafından engellenmesini kınadı. Açıklamada “Gazeteciler, halkın doğru bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışmakta, kamu görevi yapmaktadır. Ancak polis yine meslektaşlarımızı engellemiştir” denildi.

Okurlardan kısa kısa
Başyazıların zamanıdır

Türkiye Cumhuriyeti 90 yılı aşkın tarihinde yaşamadığı kadar ağır bir bunalımdan geçiyor, varlığımız ve birliğimiz ülkeyi geriye götürmeye ant içmiş bir karşıdevrimci akım tarafından büyük tehdit altına alınmış durumdadır. Hal böyle iken Cumhuriyet’in yayın geleneğinin bir parçası olan başsayfa yazılarının uzun zamandır yayımlanmıyor oluşu dikkatimi çekiyor. Cumhuriyet de dahil olmak üzere muhalif yayın organlarının artık tekil olayların eleştirisi üzerine odaklanmalarının, gündem peşinde koşmalarının zamanı geçmiştir. Saygılarımla. Dr. Kerem Güngör

Sorumluluk danışmanlarda mı?
Merhabalar, son dönemde hazırlanan yazı dizileri, araştırmalar çok başarılı, kutlarım. Merak ettiklerim: Artık hiçbir yazarınız “şeriat” kelimesini kullanmıyor, neden?
Birileri sürekli yalan söylerken, yazarlarınızın yorumları o kişinin çevresinin, danışmanlarını yanlış bilgilendirdiğine yönelik, bu ne demek? Olumsuz tutum, davranış ve söylemlerin genelleştirilerek normalmiş gibi sunulmasına yazarlarınızın da katılmasını anlayamıyorum. İyi günler. Murat Yılmaz

İmzası okunmayan kişi benim
“Sami’ler Karışmış” iletisini gönderen benim. Gerçi 26.05.2014 tarihli gazetede ismim fakstan çıkmadığı için adımı yazmadığınızı açıklama yaparak yayımlamışsınız. Tekrar yayımlayacağınızı telefonda söylediğiniz için şimdiden teşekkür ederim. 28.05.2014 tarihli gazetede ise “AKP’de istifalar” başlıklı haberin içeriğinde Ardahan ile ilgili kısmında seçimi 25 oyla AKP’nin kaybettiğini yazmışsınız ama gerçek tam tersidir. AKP, Belediye Başkanı Faruk Köksoy ile seçimi 25 oy farkla kazanmıştır. Ordaki istifanın nedenleri başkadır. Olayı o yönüyle irdelemek gerekirdi. Saygılarımla. Bilgilerinize. Bülent Coşar

 ‘Okur temsilcisi’ ne işe yarar? 
Başlıktan şunu anlıyorum: Gazete okurlarının öneri ve görüşlerini önemseyip onların isteklerine uygun bir yayın politikası izlemek. Okurun istediği basit şeylerdir. Örneğin eskiden olduğu gibi TV sayfası istiyor. Köşe yazılarının uzun oluşundan yakınıyor. Çok mu zor TV sayfası sunmak? Otomobil sayfasının ne işi var Cumhuriyet’te? Kaç Cumhuriyet okurunun otomobil alacak parası var ki? Milyon doları, Avro’su ve hisse senetleri olan Cumhuriyet okurları da yoktur. Buna rağmen bunca ekonomi sayfası neden? Ekonomi yazarları yeterli bilgileri de veriyorlar zaten. Gazetenin 2. sayfasında makaleler, yetkin ve uzman kişiler tarafından zaten yazılıyor. Her köşe yazısının makale olması gerekmez. Önemli olan en kısa yoldan gündemi yakalamak. Bu istekler yüzlerce okuyucu tarafından dile getirildi! Dikkate almıyorsanız “Okur Temsilcisi” neden var? Saygılar. Hasan Çatak

Reklam konusu
Üye olmaksızın da incelenebilen sanal ortamdaki Cumhuriyet arşivine göz gezdirdiğimde, Cumhuriyet’in bir zamanlar, “ağır” ve “düzeyli” bir gazete olmasıyla edindiği haklı şöhretin günbegün eridiğini fark ettim. “Tarihte o gün” sekmesinden, günümüzden bir, beş, on yıl önceki nüshalara baktığımda, Olaylar ve Görüşler sayfasında muhakkak bir ya da birkaç konuk yazarın yazılarının bulunduğunu, aynı zamanda ölçüsüz bir reklam politikasının da izlenmediğini görüyorum. Ancak bugünkü (25 Mayıs, Pazar) Cumhuriyet’in handiyse üçte biri reklama tahsis edilmiş. Gazetemizin her üç sayfasından birinde reklam varsa, Cumhuriyet’e “Artık sen de herkes gibisin...” demenin vakti gelmiş olmuyor mu sizce de? Gazete mali sorunlar yaşıyorsa, sorumluluğun bir kısmı okurlara yüklenerek makul bir fiyat artışına gidilmesi daha doğru olmaz mı? İyi çalışmalar dilerim. Arda H. Civelek Okur Temsilcisi’nin görüşü: Bir kere daha reklamsız gazetelerin yaşayamayacağına olan görüşümü yinelemek durumundayım. Eğer gazeteler çalışanların ücretlerini düzgün ödeyeceklerse yalnızca satış gelirleriyle yetinemezler. Gazetede yayımlanan makale sayısı önceki yıllara göre nitelik ve nicelik olarak arttı. Nitelikli yazıların sayısının daha da artırılması bir gereklilik.

Okur Temsilcisi’nin görüşü:
Okur temsilcisinin görevi sizin de belirtiğiniz gibi okurların dilek, eleştiri ve önerilerini editörlere, gazete yönetimine aktarmak. Bu köşede aktarılan görüşlerin okurların tümünün istekleri olduğunu, genel kabul gördüğünü söylemek sizin de hak vereceğiniz gibi doğru olmaz. Örneğin köşe yazılarının uzunluğu konusunda farklı görüşler var ve bunlara da bu köşede yer verildi. Otomobil sayfasının çok sayıda okuru olduğunu bilmenizi isterim. Ekonomi sayfaları ise gazetelerin hiçbir koşulda vazgeçemeyecekleri sayfalardır. Çünkü ekonominin durumu, gidişi insanların gelir durumuna bağlı olmaksızın ilgi alanındadır, hele Cumhuriyet okurunun kesinlikle ilgi alanındadır. TV sayfası konusunda sizinle aynı kanıyı paylaşıyorum ve bu isteğin daha fazla zaman yitirmeden gazete yönetimi tarafından yerine getirileceği konusundaki umudumu koruyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları