Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gazetecilik Bu Günleri de Atlatacaktır

13 Nisan 2015 Pazartesi

Geçen haftayı da herhangi bir sürpriz olmadan, alıştığımız ya da alıştırılmak istendiğimiz şekilde geçirdik. Cumhurbaşkanı başta medya olmak üzere herkese veryansın etti. Medyadan sonra barolar, onların ardından Türk Sanayici ve İşadamları Derneği paylarını aldılar. Özet olarak Cumhurbaşkanı söylediklerinin doğru olduğunun herkes tarafından kabul edilmesini ve ona göre davranılmasını istiyor. Eleştirel yayın yapan gazetelere, TV kanallarına neyi, nasıl haber yapmaları gerektiği konusunda ders veriyor. Barolara kayıtlı avukatların yasalarda amir hükümler olmasına karşın aranıp taranmalarını emrediyor. Yüzde 62’lik bir çoğunlukla baro başkanlığına seçilmiş İstanbul Baro Başkanı Kocasakal’ın temsil yetkisini tartışabiliyor.
Bu üstten çıkışı doğal olarak alıştığımız gibi yeni yasaklar, emrivakiler, ben yaptım oldular izliyor. Terör olayı ile ilgili tweet’ler neden gösterilerek Twitter toptan yasaklanıyor. Facebook aynı türden bir uygulamadan kaçınamıyor, Google’ın da tehdit altında olduğunu duyuyoruz. Yeni imzadan çıkmış güvenlik yasası ise tam gaz uygulamadadır. Her yerde, özellikle öğrencilere yönelik gözaltılar birbirini izliyor.
Medyadaki saflaşma ise artık tümüyle belirginleşmiştir. Bir yanda zor koşullarda gazetecilik yapmak isteyenler var, öte yanda rotasını, bugününü, geleceğini iktidara bağlamışlar yer alıyor. Gazeteciliğin doğası gereği eleştiren, muhalefet eden, herhangi bir parti ayrımı yapmaksızın gördükleri haksızlıkların üzerine gidenler çeşitli sıkıntılar yaşıyorlar. Tirajlarını artırarak mesleklerini layıkıyla yapmak isteyen gazeteler baskılar nedeniyle reklam almakta zorlanıyorlar. Bu arada Cumhuriyet gibi gazeteler ek olarak, başka nedenlere şimdilik bağlamak istemediğimiz, saldırılarla da karşılaşıyor. Aydınlık gazetesinin bir köşe yazarı kendisini Cumhuriyet okurlarının koordinatörü ilan etmiş, okurlara boykot çağrısı yapıyor.
Cumhuriyet gazetesi, Vakıf Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış, internet sitesinde her isteyenin, her zaman ulaşıp okuyabileceği Yayın İlkeleri’ne göre habercilik, yorumculuk, gazetecilik yapar. Burada en temel ilke, İlhan Selçuk’un yazılarında sık sık vurguladığı gazetecilik ilkesidir. Haberde nesnel gerçek, yorumda tam özgürlük. Gazete yöneticileri sık sık laik demokratik Cumhuriyet ilkesine atıfta bulunurlar. Gazetenin bir hükümet ya da siyasi parti gazetesi olmadığını sürekli yinelerler. Şimdi çıkmış bir siyasi parti gazetesinde köşe yazarlığı yapan bir kişi Cumhuriyet okurları adına konuştuğu iddiasında bulunuyor. Ne diyeceksin. Memleketin haline uygun bir durumdur. Cumhuriyet, karşılaştığı baskı ve zorbalıklar karşısında hiç boyun eğmedi. Yazarları tehdit edildi, öldürüldü. Tehditler aralıksızdır. Yazarlarımıza açılan soruşturmalar birbirini izliyor; iki yazarımıza, Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya’ya daha geçen hafta 6 yıla kadar varan hapis istemiyle dava açıldı. Bu kendini “koordinatör” ilan etmiş köşe yazarına varana kadar derdi çok gazete yöneticilerinin. Yeni bir çıkış yapmak, satılan gazete sayısını artırmak, yenilikler yapmak istiyorlar. Bu arada gazetelerin okur sayıları ile satışları aynı değildir. Örneğin geçen hafta ortalama Cumhuriyet gazetesinin satışı 54 bin olarak gerçekleşti. Okur sayısı ise satış sayısının çok çok üstündedir. Bİ- AK araştırması önceki yıllarda Cumhuriyet’in okur oranını 1’e 10 olarak saptamıştı. İnternet sitesinin izlenme oranı ise milyon dolaylarındadır.
Kısacası Cumhuriyet’in okurlarıyla ilişkisi interaktif bir ilişkidir ve ben de Okurların Temsilcisi olarak her türden eleştiri, öneri ve desteği okurlarla tartışıyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Cumhuriyet yönetimi de benden okurların görüşlerini, eleştirilerini, tepkilerini iletmemi rica ediyor. Görevimin en önemli parçası olan bu işi severek yaptığımı okurlar çok iyi biliyorlar. Gazetenin en küçük bir hatayı, yanlışı bile gören okur eleştirilerinden yararlandığını, manşet haberlerin gündem yarattığını, mizanpajın giderek yerine oturduğunu, daha da iyi olacağını görmek okurları mutlu ediyor. Bence Aydınlık köşe yazarı yazılarını yazsın, kendi okurlarıyla koordineleşsin, Cumhuriyet okurlarını da rahat bıraksın çünkü okurların da gazetenin de işi çok...

Bizim de Bayramlarımız, Dini Günlerimiz Var
Ben Cumhuriyet okuruyum. Türkiye’de yaşayan bir Ermeniyim. Pek dindar bir insan olmasam da yıllardır merak eder dururum, basınımız gayrimüslimlerin bayramlarını neden es geçer diye. Bazen bir haber şeklinde yer verilir ama bugüne kadar bir kutlama mesajına hiç rastlamadım. Bunun kötü niyetten çok bir ihmalkârlık olduğunu düşünüyorum ama bence Cumhuriyet gazetesi bu konuya daha duyarlı yaklaşabilir. Bugün ülkemizde yaşayan Ermenilerin Paskalya Bayramı (yani İsa’nın çarmıha gerildikten sonra dirilişi). Sanırım Musevilerin de Pesah Bayramı. Önümüzdeki pazar günü de Rumların Paskalyası örneğin. Zaten bu bayramların sayısı çok da fazla değil. Bir noel var, bir de paskalya. Evet, bunların tarihi sabit olmayabiliyor. Her yıl günleri birkaç gün ileri, geri oynuyor, yani takibi çok kolay değil ama yine de es geçilmemeli ve ilk sayfada “ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımızın Paskalya Bayramı’nı kutlarız” gibi bir mesaj çok hoş olabilir diye düşünüyorum. Mesajımı yetkililere iletirseniz çok sevinirim. Saygılar... Şeyla Ergenekon

Yazarlarımız Eleştiriye Açık Olmalı
Uzun yıllardır laikliğe ve sola çağdaş yorumlar getirmeye uğraşmak yerine, benim tabirimle “tutucu laik” - “tutucu solcu” tutumuyla sınıfta kalan, satın almadığım, arada sırada internetten göz attığım Cumhuriyet’in, Can Dündar’ın başa geçmesiyle yeniden “Can” bulacağından emindim; öyle de oldu.
O günden beri her gün satın alıp okuyorum. Zehir gibi kalemler ekibe katıldıkça heyecanlanıyorum, mutlu oluyorum. Ama tabii bu heyecan ve mutluluk bazı eksik ve hataları görmemi de engellemiyor. Nuray Mert ve Ahmet İnsel, katılımlarıyla heyecan veren isimlerdendir. Geçmişte de müthiş analiz yetenekleriyle her zaman izlenmeye değer yazarlardı. Ancak! İkisi üçü hariç (onlar için söylenecek çok laf var da şu anda mesele bu değil), Cumhuriyet yazarlarının tümü kendi elektronik mesaj adreslerini verip eleştiriye açık dururken, Mert ve İnsel kendilerinde nasıl bir hak görüyor da bunları gizliyorlar acaba? Ben neden bir mesaj atıp Nuray Mert’e, “Üniversitelere rektör seçimi konusundaki yorumlarınıza aklımla, başımla, yüreğimle katılıyorum ama Erdoğan’ın ve Gül’ün, daha önce kendi kafasına uymadığı için aynı tutumu sergileyen Ahmet Necdet Sezer’den farklı bir şey yapmadığını, hatta ondan feyz aldıklarını okuyucuya hatırlatmaktan neden kaçınıyorsunuz? Bilinçli okuyucunun gözünde puan kaybettiğinizin farkında değil misiniz” diye soramıyorum? Neden şeffaf değiller? Eleştirim tamamen ilkesel. Dilerim ki Sayın Dündar yazar kadrosuna bir kural koysun, herkese el-mek adresini yazmak zorunluluğu getirsin. “Yeni Cumhuriyet” bunu gerektirir. Saygılarımla. Şefik Onat

Okur Temsilcisi’nin notu? Şefik Bey’in iletisine bir katkı Çelik Kurtoğlu’ndan geldi. Sayın Kurtoğlu iletisini bana da göndermek inceliğini gösterdi.
Şöyledir: Sevgili Şefik, haklısın ama yeterli değil. Bugüne kadar kendisine e-mail yoluyla düşüncelerimi ilettiğim sütun yazarlarından sadece Taha Akyol ve Tayfun Atay yanıtlamak nezaketini gösterdi. Ahmet İnsel benim beğendiğim bir meslektaşım, ama o da Radikal adresine gönderilen mesajlara yanıt vermezdi. Ayrıca her türlü yeniliği desteklemekle birlikte Cumhuriyet’in sıradanlaşmasından kaygılandığımı da eklemeliyim. Onu zaman gösterecek. Çelik Kurtoğlu

KISA... KISA
Karaca ne zaman öldü?
7 Nisan 2005, Tarihte Bugün köşesi. Muammer Karaca’nın ölüm günü olarak 7 Nisan 1980 verilmiş. Muammer Karaca 28 Nisan 1978’de vefat etmiştir. 7 Nisan 1980, Toto Karaca’nın eşi Mehmet Karaca’nın ölüm tarihidir. Sevgi ve saygılarımla... Serdar Güray

Cimcoz değil cicoz
5 Nisan gazetenizin 14’üncü sayfasında yer alan haberde, “mahalle aralarında CİMCOZ kapışmaları” denmiş. Oysa bilyelerle, misketlerle oynanan bir oyundu CİCOZ (Adalet Cimcoz’un Cimcoz’u değil). Hatta o yuvarlaklara da verilen bir addı aynı zamanda. Muhabirinize hatırlatıverin. Sağlıklar. Savaş Sönmez

Tüm yazarlara çağrı
İstisnasız tüm yazarlar, e-mail adreslerini kullanmalıdırlar. Okurla iletişim kurmanın, olumlu-olumsuz hiç kimseye zararı olmaz, dolayısı ile yararı olur. Cumhuriyet, şeffaflıktan ve özgürlükten asla ödün vermemelidir. Nuray Mert’i her ortamda takip ettim destekledim, sıkıntıda olduğunu hissettiğimde üzüldüm. Aranızda, aramızda onu yeniden görmek beni çok sevindirdi. Kemal Arkış

Belçika’daki yarışma haberi eksik
Laçin Akyol Belçika’da dünya 3’üncüsü oldu şeklindeki haber eksiktir. Çünkü aynı yarışmada aynı kategoride Gökçe Çatakoğlu 1. olmuştur. Lidya Nil Güven ve Bade Daştan, Laçin Akyol ile 3’üncülüğü paylaşmıştır. Bilgilerinize... Özgül Çatakoğlu

Konserin yerini yazmazsanız...
7 Nisan tarihli gazetenin 19. sayfasının dibinde “Pekineller ...” başlıklı haberde ne yazık ki yer belirtilmiyor. Bu çok önemli bir eksiklik. Okuyup gitmek isteyen olabilirdi. İyi ki gazetenizin yazarları arasında bulunan değerli dostum Evin İlyasoğlu’nun düzenlediği Boğaziçi Üniversitesi ALH konserleri arasındaki bu etkinlik için abonmanım var da ben bu eksikliği duymadım. Ömür Akyüz  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları