Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Devlet Hep Haklı mıdır?

23 Ağustos 2015 Pazar

Bir gazeteci için tuhaf bir soru olduğunun farkındayım. Ama ülkemizde yaygın gazetecilik anlayışının bu soruya “evet” yanıtı verdiğini bilenler soruyu tuhaf bulmayacaklardır. Aslında belki de zamanı değil, belki de “zamanın ruhuna” aykırı, belki de böyle bir zamanda “ne diyorsun sen ulan” kıvamında tepkilere “layık” bir soru bu. Ama ne yapalım ki ben mesleğimin gereğini yerine getirmek, hem sormak hem de “hayır” diye yanıtlamak durumundayım. Ama önce neden şimdi, neden “durup dururken” onu anlatayım.

***

Bütün kabahat basınımızın İlhan Abi’nin adlandırmasıyla “çalak” yazarı Ertuğrul Özkök’ündür. Birkaç gün önce köşesinde aşağıdaki cümleleri yazmasaydı ben de zamanın ruhuna aykırı bu soruyu sormayacaktım.
Şöyle yazıyor Özkök: “Bu gazete 31 yıldır devletinin yanında, onunla omuz omuzadır... Devletin bekası söz konusu olduğunda, rahmetli Turgut Özal terörle mücadelede ne istediyse, bu gazete o göreve koştu... Büyük anlaşmazlıkları olan Tansu Çiller terörle mücadelede destek istediği zaman verdi. Rahmetli Ecevit, o desteği istediği zaman hiç tereddüt etmedi... Tayyip Erdoğan ise hem terörle mücadelede, hem barış sürecinde destek istediği zaman, her ikisi için de ‘Vatan görevidir’ dedi, hem barış hem mücadele cephesinde gönüllü oldu.”

***

İtiraz etmek durumundayım. Teröre terör, darbeye darbe demek, yani gerçeği yazmak bizim işimiz ama gazeteci devlet her çağırdığında “göreve” koşmaz. Gazetecinin böyle bir görevi yoktur. Üstelik devlet her zaman haklı değildir. Gazetecinin görevi gerçeğin ne olduğunu araştırmak, bulmak, okura, kamuya iletmektir. Kimi zaman ve genellikle devletler kendi terörlerini görmek, göstermek istemezler. En çok “hizmet” istedikleri zamanlar da o zamanlardır. Hiç kuşku yok barıştan yana, teröre karşı olmak gibi bir görevi var gazetecinin, ama barışın, terörün ne olduğunu devlete sormak yanıltıcı olabilir.
Kısacası devlet her zaman haklı değildir.
Örnek ya da örnekler çoktur, bir ikisinden kısaca söz edelim.

***

Devlet, haydi Ecevit döneminden başlayalım, “hayata dönüş” operasyonları düzenlerken haklı değildi. O günlerde mesleklerine saygılı gazeteciler devletin değil gerçeği aramanın yanında oldular. Devlet 12 Eylül zamanlarında “devletin bekası” gerekçesiyle binlerce genci “şehir eşkıyası” ilan ederken haklı değildi. Yüzlerce genci “terörist” diye öldürür, asar, işkenceden geçirir, sürerken haklı değildi. “Kürt dediğin dağ Türküdür, kart kurttan gelir” derken haklı değildi. Kimi gazeteciler o günlerde, evet, tıpkı Özkök’ün anlattığı gibi devletin hizmetine koştular. Hatırladığım kadarıyla Özkök onlar arasında yoktu; yasaklı Ecevit’le birlikte dergi çıkarıyordu. İyi bildiği zamanlardır.
Örnekler çoğaltılabilir, yakın, çok yakın zamanlara kadar getirilebilir.
Getirmeyelim; çünkü şimdi devletin ne istediğini sık sık dile getiren Özkök de ben de iyi biliyoruz.

***

Gazeteciye gazetecilik dersi vermek haddim değil, ama ben “devlet hizmet istediği zaman hizmete koşmak” gibi bir gazetecilik bilmiyorum; işte ona itiraz etmek, kim söylerse söylesin haddimdir.
Hepsi bu...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları