Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Derin Sessizliğin Ayak Sesleri

07 Şubat 2014 Cuma

Artık bundan sonrasını tahmin edebiliyoruz. Çünkü kıran kırana süren savaşın çok yara almış olsa da “galibi” belli olmuştur. Bu savaş nedeniyle ortaya saçılan gerçekler, yani yolsuzluklar, bakanlar düzeyine tırmanmış akıl almaz işler de derin bir sessizliğin kuyusunda kaybolup gidecek, bundan sonra da hiç kimse o tuhaflıkların sözünü edemeyecektir.
Bunu nereden biliyoruz?
Yapılan ve bu günlerde tamamlanacak olan hazırlıklardan biliyoruz.

***

En üst düzeyden yapılan açıklamalara göre, ayyuka çıkmış yolsuzluklarla ilgili soruşturmalar yakında partili avukatlardan devşirilmiş yeni savcılar, hâkimler eliyle sona erdirilecektir. Meclis’e gelen fezlekeler de eski savcılara değil yenilerine iade edilmiştir zaten ve kuşkusuz Ankara’ya dönmeyeceklerinden emin olabiliriz.
Bu konuların orada burada, gerçek ya da sanal dünyalarda konuşulup durmasının “memlekete vereceği zararı” önlemek için de harekete geçilmedi mi? İşte pırıl pırıl, her türlü ihtiyaca yanıt veren bir internet yasası ile her türden “münafıklığın” önüne geçiliyor. Medya âleminde kapışmanın yarattığı boşlukta konuşup duranlar da yakında sessizliğin erdemini keşfedecek, hepsi birer “Fatih” olmanın ne kadar yararlı olduğunu anlayacaklardır. Anlamayanlar da kendi kendilerine konuşur dururlar artık. Seçimlerden sonra ise durum tamamen “normale” dönecektir.

***

Ya bu sessizlik sağlanamazsa... O zaman işler kötüdür! Çünkü bu olup bitenlerin bir izahı, bir açıklaması yoktur maalesef. Muhalefet partilerinin sözcülerine bakarsanız bir şekilde hesap verilmesi gerekecektir. Bu “kem söz sahibi” muhaliflere göre cemaat geçen yıllarda “özel yetkilerle” yaptıklarının; bakanlar, oğulları ve diğerleri ise yolsuzlukların hesabını vermek zorunda kalacaklardır. Devlet ve hükümet yönetmenin her türden zorluğunu olağanüstü yöntemlerle aşmayı başaran ve ustaca atlatan öteki devletliler ise herhalde bir telefonla yayın kesmenin yakışıksız olduğunu öğrenmekle kalmayacaklardır.
En soldan en sağa kadar muhalif olanların bu dileklerinin gerçekleşmesi kolay görünmüyor. Kolay görünmüyor çünkü büyük bir baskı altında kalan, tabir yerindeyse köşeye sıkışmış olandan daha tehlikelisi yoktur ve anlaşılıyor ki, artık onlarda görünüşü kurtarma kaygısı bile kalmamıştır. Bundan sonrası hukuksuz yasa, yasasız zorbalıktır.
“Yakında her şey normalleşecektir” denildiğinde söylenen budur.

***

Bugüne kadar açıklanan her demokrasi paketi, çemberi biraz daha daralttı, boynumuzu biraz daha sıktı. Kaşıkla verip kepçeyle alma yöntemine göre hazırlanan bu son demokrasi paketi de gerçek ve sanal dünyamızı karartacak özellikler taşıyor.
Hepimiz biliyoruz bunu. Peki neyi bilmiyoruz?
Bu cendereden nasıl kurtulacağımızı bilmiyoruz.
Cemaat-AKP kavgasıyla ortaya çıkan gerçeklerin gizlenmesinin önüne nasıl geçebileceğimizi, gerçekleri anlatmanın yollarını nasıl bulabileceğimizi, hukuk dışı yasakları nasıl aşabileceğimizi bilmiyoruz.

***

Gerçekler halka ulaştırılamazsa bir güce dönüşemez. İktidar sahipleri bu nedenle medya üzerinde aralıksız çalışıyor, yolsuzlukları örtmek için “derin sessizliğin” nasıl sağlanabileceğinde yoğunlaşıyorlar. Medya Türkiye tarihinde hiçbir zaman bu kadar önemli bir görevle ve ama aynı zamanda bu kadar ağır bir tehditle karşı karşıya kalmamıştı. Ya boyun eğecek, vazgeçeceğiz gazetecilikten ya da dik duracak, gerçekleri arayıp bulmayı, anlatmayı sürdürecek, halka borcumuzu ödeyeceğiz.
Halkın bize her fırsatta söylediği de budur zaten:
Ödeyin borcunuzu...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları