Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çözmezsek Çözecek

29 Haziran 2014 Pazar

“Siz savaşla ilgilenmeyebilirsiniz ama savaş sizinle ilgilenecektir.” Troçki’ye ait olduğu söylenen bu sözde derin bir hikmet olduğu ortada. Ve bütün hikmetli sözler gibi her yöne çekilmeye açık. “Madem bizimle ilgilenecek savaş, öyleyse biz de onunla ilgileniverelim; ucundan kıyısından karışıverelim, bir pay düşerse alıverelim, üç koyalım beş götürüverelim” diyenler çok çıkar savaşın bol olduğu zamanlarda.
Öyle zamanlardayız. Hesaplar, kitaplar, haritalar, güç karşılaştırmaları, stratejiler, taktikler gırla gidiyor.

***

Oysa o ünlü cümledeki maksat başkadır.
Vurgu, savaşın seninle ilgilenmesi üzerinedir. Hesabını kitabını savaşın seninle ilgilenmesi üzerine yapacaksın ki, barışa hizmet edebilesin, savaşın ganimetleri gözünü kamaştırmasın, mihneti kalksın halkların üzerinden diye düşüneceksin.
Irak’a, Suriye’ye, ateşler içinde yanan başka ülkelere, bölgelere bakıp kendi ülkene yangının sıçramaması için çabalayacaksın
Ama sen bu yangında pay sahibiysen nasıl olacak ki bu iş?

***

ABD Irak’a saldırıp işgal ettiğinde ayranı kabaranlar Meclis’ten biraz da kazayla çıkan savaşa katılmaya hayır kararına fena halde bozulmuş, bunun acısını daha sonra çıkarmaya yemin etmişlerdi.
Daha sonraki eylemlerine yön veren “derin” stratejinin temeli de nedeni de budur. “Biz bu bölgenin hamisi değil miyiz, bu bölge bizden sorulmaz mı, tarih bize böyle anlatmadı mı” hamasetiyle Türkiye’yi boydan boya yangının içine attılar. Her türden eli kanlı örgütlerle pek derin stratejiler hesabına kurulan ilişkiler bugün meyvelerini vermiş bulunuyor.

***

Türkiye’nin evvel eski en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözümü için çok iddialı adımlar attıklarını söyleyenler, söylemleri ile eylemleri arasındaki makası bir türlü kapatma cesaretini gösteremiyorlar. Kürt sorununun çözümüne hizmet edeceği belirtilen ve sorunu siyasal zeminde çözme amacı taşıdığı belirtilen yasa tasarısına neden “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” adı takıldığını bilen var mı?
Kürt sorunu, sürekli inkâr edilen “teröristlerle müzakere”den sonra hâlâ bir “terör sorunu” mu?
Herkes de biliyor ki, bu sorunun çözümü kısa vadeli bir seçim hesabına endekslenmiş durumdadır. Yakın gelecekte daha büyük sorunlar çıkabileceğine inanmayan iktidar, “ben hele bir kapağı Çankaya’ya atayım, gerisine bakarız” mantığına yenilmiş durumdadır. Oysa artık açık olmanın, gerçeği görmenin ve geleceği görünen gerçeğin üzerine kurmanın zamanıdır.

***

Kürt siyasetçiler de hâlâ kadim devletin sahibi olduklarını ve ama eski Osmanlı yöntemleriyle işi götürebileceklerini zannedenler de dönüp Ortadoğu’daki yangına bir iyice bakmalıdırlar. Oradaki savaş ilgi bekliyor ve siz ilgilenmezseniz o sizinle fena halde ilgilenecektir.
Ama unutmayalım bizim ilgimiz barış için, ülkeyi yangından kurtarmak için olmalıdır. Kürt sorununu da açık net bir şekilde dile getirmek, kadim devletin işe yaramaz formüllerinin arkasına sığınarak çözülemeyeceğini görmek artık şarttır. Yalnızca zaten çözülmesi gereken bir sorun olduğu için değil, Ortadoğu’yu sarmış savaş nedeniyle de acelesi olan bir sorundur. Çözülmemiş, lastik gibi uzatılmış, kısır siyasi hesaplara kurban edilmiş, kangrenleşmiş Kürt sorunu savaşın bizimle ilgilenmesi için büyük ve kanlı bir gerekçe olabilir.
“Frankenstein IŞİD daha sınıra yaklaşmadı” avuntusu içinde olanlara Sivas’ı, Maraş’ı anımsatmakta yarar vardır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları