Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Basın Öne Eğilmesin’ (21.12.2015)
Medyanın çok yönlü, kendi içinden ya da dışından baskı altında işini yapmaya çalıştığını biliyoruz. Adalet sarayları, adliyeler, kitap toplatma kararları, yeni yeni gözaltılar, tutuklamalar bunun kanıtı. Bu nedenle de hemen her hafta bir tür bilanço çıkarmak zorundayız. Bu hafta da gazeteci örgütlerinin, gazetecilerin direnişlerinden söz edelim. Özel olarak söyleyelim ki, Türkiye’nin tamamında gazetecilik yapmak zorlaşmıştır ama Doğu’da, Güneydoğu’da hemen hemen imkânsızlaştı. Ne yapalım! Gazeteci örgütlerinin son sloganını, Sabahattin Ali’nin ünlü şiirinden bir dizenin medyanın durumuna uyarlanmış halini yinelemek gerçeği tüm çıplaklığı ile anlatmaya ve kuşkusuz üzerimize düşeni vurgulamaya yetecektir: “Basın öne eğilmesin.”
Şu derin sessizlik
Artık “medya”nın gazeteciliğin en temel ilkelerini görmezden geldiğini, dahası inkâr ettiğini ve tam tersini uygulamaya koyduğunu söylemek, gerçeği eksik söylemek oluyor. Eklemek gerek, “medya” açıkça gerçeğin düşmanı haline gelmiştir. Okurlar buradaki tırnak içindeki medyadan neyin, nasıl bir medyanın anlatılmak istendiğini biliyorlar. Ülkenin bir bölgesinde olup bitenleri görmezden gelmek, fotoğrafta görünenin tam tersini yazabilmek, bu “medyanın” işi oldu.
Ama halk durumun tek yanlı aktarılmasını istemiyor. PKK’nin ne yaptığını da, güvenlik güçlerinin ne yaptığını da bilmek istiyor. Hendeklerin arkasındaki eli silahlıları da bu taraftaki tankları da öğrenmek istiyor. Sokağa çıkma yasaklarının o ilçelerdeki, mahallelerdeki insanlara yarattığı zorlukları, başka kelimeler de kullanılabilir, öğrenmek istiyor gazete okuru. Ölümlerin kutsanmasını değil, sona ermesini istiyor. Orada ne olup bitiyorsa onu öğrenmek istiyor. Ama bunu o tırnak içindeki medyadan öğrenmeyeceksiniz. Onlarda gerçeğin bir yüzünün hamasetle boyanmış halini görebilirsiniz yalnızca. O nedenle de artık ne kadar kalmışsa, gazeteciliğin temel ilkelerini unutmamış medyanın, zorluklara, ağır mahalle ya da yeni ve çok yakın zamanların “resmi ideolojisinin” baskısına direnebildiği ölçüde yapabildiği gazeteciliğe kalmıştır gerçeği öğrenmek isteyen okurun işi.
Kadın cinayetleri ve medya
27 Kasım’da “Kadın Cinayetleri Önlenebilir” kampanyası kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Adana,Trabzon, Diyarbakır, Van’da yapılan saha araştırmasının sonuçları paylaşıldı. Araştırma, gazetelerin ve haber sitelerinin kadın cinayetlerine bakışını, nasıl değerlendirdiğini ele aldı; gazetelere not verdi. Notlar 5 üzerindendi ve Cumhuriyet gazetesinin diğer iki gazete ile birlikte 3 aldığı açıklandı. Yani kadın cinayetlerinin gazetede nasıl değerlendirildiği, nerede yer bulduğu açılarından karnemizin iyi olmadığı belirtilmiş oldu. Kuşkusuz bu açıdan en iyi durumda olan gazeteler arasında yer almanın “teselli edici” bir yanı olduğu, pek çok gazetenin “zayıf”, “pek zayıf” almasının yanında rahatlatıcı olduğu söylenebilir. Ama bu sonucu gazetemiz açısından olumlu olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır.
Bu nedenle de muhabir, editör ve yönetici arkadaşlarıma kadın cinayetlerini 3. sayfa haberi olarak görmemelerini, cinayetlerin faillerini hoş görme eğilimini terk edemeyen ajans haberlerini irdelemeden aktarmamalarını salık veriyorum. Cumhuriyet, kadın cinayetlerine karşı çıkan, konuyu erkek egemen bakışın en küçük bir izini bile taşımayan haberlerle halka duyurmalıdır. Kısacası kadın cinayetlerini değerlendiren medya sıralamasında “orta” almanın övünecek bir yanı yoktur.
Başlıklar ve daha başka hatalar
13 Aralık, 23. sayfa, manşet: “Basketbolda büyük turnuva Türkiye’de”. Cumhuriyet’in bu habere hak ettiği yeri vermesine sevinirken o da ne? Alt başlıkta “Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağız” yazılı. Yok öyle bir şey. Ev sahipliği yapacağımız şampiyona erkekler kategorisinde. Belli ki haberi yazan ile başlığı atan farklı kişiler. Başlık atmanın ne denli önemli bir iş olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Başlık atacak kişinin, haberin içeriğiyle ilgili minimum bilgiye sahip olması gerek. Aksi halde, düzeltmenlerin de böylesine vahim bir hatayı bile düzeltmek için gerekli dikkatten yoksun olduğunu düşünürsek yanlışa davetiye çıkarılmış oluyor. Hata ne yazık ki bundan ibaret değil. Haber metninde Türkiye’nin daha önce şampiyonaya iki kez ev sahipliği yaptığı belirtildikten sonra bunların, 2001’de Avrupa ve 2010 dünya şampiyonaları olduğu algısına yol açacak bir anlatım kullanılmış. Burada söz konusu olan dünya şampiyonaları olmadığına göre buna hiç girilmemeliydi. Türkiye’nin bu kategoride daha önce ev sahipliği yaptığı iki Avrupa şampiyonası 1959 ve 2001 yıllarındaydı. Saygılar... Emre Yazman
Hatasız yazı insanları etkiler
Ben 23 yaşında, Mütercim-Tercümanlık mezunu ve Avrupa Çalışmaları yüksek lisansı için Almanya’da yaşayan bir Cumhuriyet okuruyum. Saygıdeğer gazetenizi şu anda sadece internetten takip edebiliyorum. Dili iyi kullanmanın insanlar üzerindeki etkisiyle ilgili belli bir birikime sahip olduğuma inanarak, sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Gazeteniz haber çeşitliliğiyle ve görselleriyle gerçekten göz doldururken, haber içeriklerinde yapılan yazım yanlışları ve anlatım bozuklukları hayal kırıklığı yaratıyor. Türkiye’nin sayılı “özgür” medya organlarından biri olarak insanların öğreniminde çok büyük bir yere sahip olduğunuzu vurgulayarak, haber içeriklerinizin daha sıkı bir dilsel denetimden geçmesini talep ediyorum. Cumhuriyet ailesi olarak sizler ve okuyucular olarak bizler, gazetemizde daha yüksek bir kaliteyi hak ediyoruz. Teşekkür ederim ve çalışmalarınızın devamını dilerim. Buse Çeliker
KISA... KISA
Haberdir, bilinmesi gerekir
NATO’ya üst düzey pozisyonlarda iki Türk’ün atandığı haberine Cumhuriyet’te rastlayamadım. Kendi halinde bir Cumhuriyet okuru olarak, bu haberi sosyal medyada birçok arkadaşım başka gazete kaynaklarından paylaştılar; ancak siyaset ve dış ilişkilerin ağır topu Cumhuriyet henüz bu haberi yayımlamadı... Bilginize sunar, bu vesileyle habercilik başarılarınızın devamını dilerim. Nail Köker
Pazar Yazıları’na da bir ‘buton’
Bazı Pazar günleri yayımladığınız Pazar yazıları (yurtdışı yazıları) ve yazarları için, internet ana sayfanızda üst kısımda bulunun butonlar arasına bir buton da onlar için ekleyebilme imkânı olursa çok memnun olacağım. Bulmak zor oluyor veya hiç bulamıyorum o hafta gazetede yayımlanmış bile olsalar. Teşekkür ederim… İyi Çalışmalar... Levent Altınay
Kelimeler yanlış bölünmese
İnternet sitenizde, ana sayfadaki haber başlıklarında bir süredir hecelerin yanlış yerden bölündüğü dikkatimi çekiyor. Bu durum muhtemelen dönen haberler bilgisayara aktarılırken başlığın otomatik olarak resim üzerine sığdırılmasından kaynaklanıyor ama hem gözü rahatsız ediyor, hem de Cumhuriyet’e yakışmıyor. Kolay gelsin... Sedef Kınacı
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kayyum belediyeyi kapattı!