Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Açın Artık Kapısını Hücrenin

06 Aralık 2013 Cuma

“Hukuk nedir” sorusuna günümüzde geçerli bir yanıt arıyorsanız, özel yetkilere, politikacıların nalıncı keserine benzeyen sözlerine, Silivri’lerde neler olup bittiğine bakacaksınız. Neler oluyorsa oralarda, işte onun tersi hukuktur.
Anayasa Mahkemesi’nin, yazarımız ve İzmir milletvekili Mustafa Balbay ile ilgili verdiği karar tüm açıklığı ile ortada duruyor. Karar, Balbay’ın uzun süredir tutuklu bulunmasının hukuka aykırı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu, bu nedenle tazminata hükmetti. Siyaset yapmasının engellenmesini de hukuka aykırı buldu. Üst mahkeme bir kişi ile ilgili alt mahkeme kararının tazminat gerektirdiğini belirtiyorsa bunun açık anlamı artık o hukuksuzluğun giderilmesi gerektiğidir.
Ama siz gözleri kinden kör olmuş cemaat medyasına ve şu sıralarda cemaatle kavgaya tutuşmuş yandaş medyaya bir bakın; orada öfkeden tepinen, kararı neresinden tutsak da tersine çevirsek diye debelenenleri göreceksiniz.
Ama artık yeter.
Balbay’ı, tüm haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanların simgesi haline gelmiş kardeşimizi bırakın artık.

***

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını okuyanlar eğer Türkçe biliyorlarsa, bu kararın başka türlü yorumlanamayacağını, tazminat gerektiren bir uygulamanın sürdürülmesindeki mantıksızlığı da hukuksuzluğu da anlayabilirler.
Karar çıkınca, önce hükümetle “dershaneler” kavgasına tutuşmuş, elindeki kadrolaşma olanakları darbe yediği için kızgın, poliste ve adliyedeki gücü artık herkesin diline düşmüş cemaat medyasına baktım. Ne bulacağımı biliyordum, “nerede adalet nerede hukuk” diye yeri göğü inletenler, “karar çıktı ama yalnızca tazminattır, tahliye gerektirmez” fetvasını çoktan vermişlerdi.
Sonra cemaatle kavgasında “nasıl yapsak da hem yolumuzdan dönmesek; şu her işe ortak olan cemaati silkelesek, hem de cemaatçi kitleyi kızdırmadan şu işten sıyrılsak” diye bin dereden su getiren yandaş medyaya baktım. Orada da gördüğüm aynı fetvaydı. Adına “merkez medya” denilen suya sabuna dokunmaz medyada kendine yer bulabilmiş bir iki kalem dışında “Karar açık, Balbay’ın tahliyesi gerekir” diyen kimse yoktu.
Kardeş kavgası ya da kayıkçı dövüşü ne derseniz, bu konuda fikir birliğine dönüşüvermişti: Balbay’a özgürlük yok.

***

Yeter artık.
Sıktınız ve sizin kendinize çevirdiğiniz, hiçbir şeye benzemeyen hukukunuz da sıktı. Karar ortada. Çarpıtılabilecek bir yanı yok. Balbay’ın yıllar süren tutukluluğu Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunmuştur. Nokta.
Bu hukuksuzluğun ivedi olarak ortadan kaldırılması yasa gereğidir.
Ama siz yasa tanımazsınız değil mi?
Yasa sizde özel yetkiyle orasından burasından kesilip biçilmiş, iktidarınızın sürüp gitmesinin etkin, işe yarar bir aletinden, nalıncı keserinden başka bir şey değildir, öyle değil mi?
Hayır, yeter artık.
Mustafa Balbay, siz onu özel yetkilerinizle tutukladıktan sonra İzmirli milyonlarca seçmen tarafından Meclis’e gönderildi. Siz onu ve diğer tutuklu vekilleri, aydınları, gazetecileri hukuksuz bir şekilde demir parmaklıklar arkasında tutmayı sürdürdünüz. Hukuku da, yasayı da, seçmenin iradesini de hiçe saydınız.
Ama artık yeter. Kaldırın şu demir parmaklıkları Balbay’ın önünden.
Hukuksuzlukta direnmeyi bırakın.
Açın kapısını hücrenin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları