Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Açılmış mı Fasıllar?
Öyle diyorlar. Bunca yıl her iki tarafın gizli iradesiyle uyuyorlardı ne güzel, Suriyeli göçmenler, hava, kara, deniz demeden kuzeye, Batı’ya doğru durdurulamaz bir akına girişince AB ülkeleri “tamam, dediler şu fasıllara başlayalım ufak ufak.” Türkiye’nin egemenleri de “tamam, demiş olmalılar, bize şu dar zamanda ‘müttefik’ lazımdır, acil lazımdır, hemen lazımdır.”
***
Bu fasıl açma kapatma işinin oyun olduğunu herkes biliyor. AB Türkiye’nin üyeliğinin hayal olduğunu hiç gizlemedi. Türkiye’deki 13 yılını devirmiş iktidar da zaten Batı’nın şantaj kokan kimi isteklerinden rahatsızdı. 10 yıllık sessizlik ona da iyi gelmişti doğrusu. Ama şimdi iyice sarpa sarmış dış politikanın stratejik derinlerde boğulma tehlikesi kendini gösterince “işte bak Batı ile ilişkilerimiz bahar havasına girmiştir, NATO arkamızdadır, Obama bile arada bir telefon etmektedir ve dahi ‘bir dakika’ deyip korkuttuğumuz İsrail de dize gelmek üzeredir” deme şansı yakalanmışsa, daha ne olsun.
***
Batı fikrinden caymış değildir. Bütün fasıllar açılsa kapansa da Türkiye AB üyesi olamayacaktır. Batı’nın emperyal güçlerinin Türkiye’ye şimdi verdiği acil görev, mülteciyi sınırda tutmak, az biraz Avro karşılığı Batı’yı bu tehlikeli akından korumaktır. Yeteri kadar karışmış kültürlerin daha fazla iç içe geçmesi, asimile edilememesi gibi bir tehlike önlenmelidir. Türkiye stratejik konumunu bu amaç için kullanmalı, rahat olmalıdır; Batı, demokrasi maddesini çoktan STK’lere havale etmiş, devlet meselesi olmaktan çoktan çıkarmış bulunmaktadır.
***
Emperyal güçlerin bizim gibi ülkelerle ilişkisi eşitsiz al ver ilişkisidir. Yıllar yıllar önce sırtımıza geçirdiğimiz, üzerinde “Onlar ortak biz pazar” yazılı çuvallarla İzmit’ten İstanbul’a yürürken de aynı şeyleri düşünüyorduk. Bizim cephede bir şey değişmedi. Gerçi solda “bırakın artık bu inadı, AB demek demokrasi demektir” diyen çok oldu ya, bizim aklımız hiç yatmadı demokrasinin ithal edilebilirliğine. Avrupa halklarının Türkiye ile ilgisini, ilişkisini hep önemsedik ama devletlerin ilgisinin, ilişkisinin, “pazarı kaçırmayalım, stratejik çıkarlarımızın bekçisini darıltmayalım” ilkesine dayandığını da hiç unutmadık.
***
Şimdi Türkiye yangın yeridir: Suriye politikası iflas etmiştir, “muktedirler” mülteci akınını nasıl durduracağını bilemiyor, Irak’ta hâlâ vazgeçmediği “bölgenin Osmanlısı” masalının tutmadığını kavrayamıyor, Rusya ile giriştiği, kim bilir kimin kışkırtmasıyla başlayan “soğuk savaşı” sonlandıramıyor. Ve bunların tümünün parasal bir karşılığı vardır. Muktedir falan değiller aslında; AB ile bu aldatıcı flört, bu “vizesiz seyahat” masalları, bu fasıl hikâyeleri de gerçeği örtmeye yetmeyecektir.
Emperyal güçler hesabı her zaman kendilerine göre yaparlar.
***
Bu nedenle bizim gibi ülkelerde muktedirlerin programları faturanın halka nasıl, hangi yolla ödettirileceğinde yoğunlaşır. “Kaşık ve kepçe” hükümetin yakın, orta, uzun vadeli planında açıklanmıştır. Kepçeyi elinden alıp başına çalamazsak; grevdir, gösteridir, gazdır, tuzdur, direnemezsek halimiz yamandır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kayyum belediyeyi kapattı!