Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

28 Şubat Üzerine Aykırı Görüşler

02 Mart 2016 Çarşamba

28 Şubat laikliğin ortadan kaldırılmasının yolunu açan bir “darbe” girişimidir. Laiklik karşıtı eylemleri “devlet refleksiyle” durdurma çabası, kitaptan korkan, kitapla, aydın gençlerle tanışan teğmenleri derdest edip işkenceye gönderen 12 Mart, 12 Eylül militaristlerinin tarih bilincinden yoksunluklarının sonucudur.

***

Askerler ve dinciler birden fazla kitaba tahammül edemezler. Onların eksiklerini sisteme bağlı liberaller tamamlar. 12 Eylül’ün müsteşarı, 24 Ocak Kararları’nın uygulayıcısı Red Kit meraklısı Özal, çok kitap “çevirmiş”, laikliği kendi yaşam tarzları ile sınırlayan liberalleri çevresinde toplayarak laikliğin ortadan kaldırılmasının ilk adımlarını attı.

***

“Laikliğin devlet eliyle korunması, dinin devletçe denetlenmesi” anlayışının işe yaramadığı bilinen bir gerçekti. Özal’ın liberallerle birlikte attığı adımlar değişime hazır olmayan devletin itirazı ile karşılaştı. Erbakan, itirazları “kadayıfı az ateşte kızartarak”, zamana yayarak gidermek istiyordu ama durumu uygun bulan, hızlı hareket etmek gerektiğini düşünen çevreleri ikna edemedi.

***

28 Şubat’ın “balans ayarı” ile aşırıların temizlenmesi “yenilikçileri” harekete geçirdi. AKP’nin kuruluşu için uygun ortamı hazırladı. Kendini, “AB yanlısı” gibi göstermeyi başaran, kadrolarında buna uygun kişilere yer veren AKP, Milli Görüş’le anlaşamayan Cemaat ve Özal döneminin hasretiyle yanıp tutuşan liberallerle çok verimli bir ittifak kurabildi.

***

Cumhuriyet mitinglerinde laiklik için sokağa çıkan kitlelerin eylemleri solun kendilerinden uzak durmasının da etkisiyle, kalabalıklardan hep korkan liberallerin yoğun çabasıyla darbeci bir hareket olarak damgalandı ve sönümlendi. Üçlü ortaklığın, “askeri vesayete son” sloganı ve iddiası laikliğe karşı çok yönlü saldırıya dönüştü. Taraf gazetesi çevresinde toplanan liberaller, Cemaat’le fonksiyonel bir işbirliğini gerçekleştirdi; Ergenekon davalarıyla, darbeci oldukları varsayılan askerler, laikliği savunan aydınlar Özel Yetkili Mahkemeler eliyle tasfiye edildi.

***

AKP-Cemaat işbirliği, “teslim alınmış devletin” paylaşılması konusundaki anlaşmazlık nedeniyle bozuldu. Bu gelişme sonrası liberaller de hızlı bir dönüşle AKP düşmanı haline geldiler. Pişmanlıklarını dile getiren, aldatıldıklarını söyleyen liberaller, “mağdur” Cemaat ile dirsek temasını korumaya özen gösteriyorlar. Cemaat de demokrasi konusundaki ideolojik itirazlarını arka plana iterek bu teması korumaya çalışıyor.

***

Aşırıların tasfiyesi ile boşalan alanda hayat bulan ve şimdi aşırılığın iktidarını kuran AKP, laikliğin tasfiyesi sürecini tamamladı. Ama bu süreç aynı zamanda güçten düşme sürecidir. Kurucuları tasfiye eden, uluslararası alanda yalnızlaşan parti ayakta kalmaya çalışıyor. 7 Haziran seçimlerinde gözle görünür hale gelen yenilgi, baskıyla, zorla elde edilmiş 1 Kasım sonuçlarıyla gizlense de iç kavga hızlanıyor, iniş sürüyor.

***

28 Şubat 1997’de başlayan süreç çevrimini tamamladı. Geride laikliğin ortadan kaldırıldığı, politik olarak felce uğramış, Kürt sorununun içinden çıkılmaz hale getirildiği, kaotik bir ülke kaldı.
Çıkış yolu AKP’nin en çok korktuğu alanda gizlidir. 7 Haziran seçimlerinin arkasındaki potansiyel enerjide, teslim olmayan laiklik savunucularında, Gezi Direnişi’yle ortaya çıkan ve hemen her alanda kendini gösteren kitlelerin eylemliliğindedir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları