Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaşlılar sürünün neresindeler?
Koronavirüs
günlerinde “sürü
bağışıklığı”,
“sosyal mesafe”
gibi yepyeni kavramlarla tanıştık. Hastalıklı, anormal durumları
betimleyen “Distopya”
ise günümüzü açıklamak için yeniden dolaşıma girdi.
Ama en ilginci “yaşlılık”ın tanımlanması oldu… Başta devlet ricali olmak üzere herkes 65 yaş üstünün yaşlı olduğu konusunda fikir birliğine vardı. Ama bu kez “yaşlıyı sev, onu koru” naif sevecenliği yerine, daha hoyrat bir -sözümona- korumacılığa gidildi.
Aslında adlandırmada kafa karışıklığı vardı. Batılı, yaş kelimesini kullanmadan, yaşlıya “adult” diyerek işi çözmüşken, biz bunu “yetişkin”diye bir türlü tercüme edemedik. Hatta, “yaş almışlar” gibi tuhaf çözümlere bile gittik…
Resmi ağızlar belki de bilmeden 65 yaş üstünü, sosyal medyada görünerek ancak varlıklarını sağlayabilen bir kitlenin kucağına attı. Bu mecranın nobran kullanıcıları, ellerine sunulan malzemeyi(!) paçavraya çevirdi…
65 yaş üstü travmalarla büyümüş bir kuşaktı. Dünyayı kasıp kavuran bir salgını göğüsleyecek deneyimde olduklarını zannediyorlardı. Görmüş geçirmişlikleri yalnızca durumun vehametini çabuk anlamakta işe yaradı. Ama ölümün görünmeyen sarı yüzünü hissedince paniklediler…
Kriz yönetimine olan güvensizlikleri, geçmişteki deneyimlerine bağlı olarak kaygıya yol açıyordu. Salgının, herhangi bir karantina önlemi almadan “doğal ayıklama” yöntemi ile normalleşmesi bekleniyorsa, “kalan sağlar içinde yer alamayabilecek olmaları” onlarda kaygıyı çoğaltmaz mıydı? Bu kaygı onların bağışıklık sistemini çökertmez miydi?
Adı geçen sürü bağışıklığı kavramının neresine oturuyorlardı? Sürünün başını çeken koca teke yani “kösem” miydiler? Yoksa Serengeti Doğal Parkı’ndaki Mara ırmağını göç ederken geçmek zorunda kalan “antilop” muydular? Hani şu güçsüz olanlarının, sürünün arkasında kalanlarının timsahlara yem olduğu hayvanlar…
Krizi yönetenlerin, maddi dünyaya ait salgın hastalık gibi somut bunalımları, rahlesinden geçtikleri ruhani ve dinsel dünya içinde yorumlayıp, kaderci çözümlere yönelmeleri yaşlıları korkutmaktaydı. Hatta otoritenin, salgının toplumda yaratacağı yıkımı umursamaksızın, bekasını koruma adına kendi ajandasını sürdürmesi dehşet vericiydi.
Bir diğer endişeleri de, kriz sonrası yeniden kurulacak bir dünyadaki modern yaşam modellerine hazırlanmak varken, kişisel özgürlüklerin askıya alındığı bambaşka bir Türkiye’ye uyanıyor olmaktı. Krizden fırsat yaratmış, daha totaliter bir düzene…
Sendikal faaliyetlerin durdurulduğu, toplu sözleşme ve grev hakkının kaldırıldığı; her türlü çevre talanının yasallaştığı; etnik baskıların yoğunlaştığı; adaletsizliğin, yolsuzluğun yaygınlaştığı; ahlaki erozyonun hız kazandığı; insan haklarının askıya alındığı; kişisel hak ve özgürlüklerin yok edildiği distopik bir ülkeye uyanmak…
Yaşlılar evde kalmaları çağrısına uyarak, 17. Yüzyıl veba salgını sırasında Newton’un inzivada yaptığı gibi yer çekimi kanununu bulsalar; Shakespeare gibi Kral lear’i yazabilseler gam yemezlerdi. Günde on kez yüzlerine ilan edilen yaşlılıkları yetmezmiş gibi, bir de camilerden yükselen selalarla öbür dünyaya hazırlıklı olmalarının istenmeleri onları verimsiz kılmaktaydı. Yoksa neler yapacaklardı…
Şaka bir yana, adı geçen yaş gurubunun bir tesellisi vardı; krizin aynı tevellütteki baş yönetmeni de onlarla aynı korkuları yaşıyor olmalıydı. “Korkunun kardeşliği” tamamdı da, bir de tedavisi konusunda birleşebilseydiler…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Vali koltuğuna oturan öğrencinin sözleri gündem oldu
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- CHP'ye yeni transferler: Rozeti Özel takacak
- Emre Belözoğlu'ndan maç sonu tepki
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- 'Kanal İstanbul projesi' karara rağmen sürüyor