Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ya AKP’nin bize kazandırdıkları?

11 Mayıs 2015 Pazartesi

AKP sayesinde (ve yüzünden) Türkiye büyük değişiklikler yaşadı ve yaşıyor;
-Kemal Kılıçdaroğlu (ve CHP) TÜSİAD’a arka çıkıyor...
-Fazıl Say’ı AKP sayesinde(!) bütün Türkiye çok iyi biliyor, tanıyor ve izliyor. AKP iktidar olmasa, belki ülkenin sadece yarısı onu tanıyacaktı.
-Ertuğrul Özkök harika yazılar yazıyor, tabii AKP sayesinde...
-Ahmet Hakan AKP’nin ipliğini pazara çıkaran yazar oldu, övgü alıyor.
-AKP olmasa Ümit Kocasakal bu kadar “meşhur” bir hukuk adamı olabilir miydi?
-Yılmaz Özdil köşe yazarı ve kitap yazarı olarak bu kadar parlar mıydı?

Ya eski yıllarda?
-1970’li yıllarda, ’80 öncesinde TÜSİAD Ecevit’e (ve CHP’ye) karşı tam sayfa gazete ilanları veriyordu. İş çevreleri CHP’ye alternatif arayışı içindeydiler. Batılı (ve Batıcı) TÜSİAD, Ecevit’in (ve CHP’nin), Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırdığına inanıyordu.
Oysa TÜSİAD bugün neleri savunuyor:
-Demokrasiden, hukukun üstünlüğünden kopmak bizi yok eder diyor. İçerdeki keyfi uygulamalar yabancıları kaçırıyor diye yakınıyor.
-Atatürk Türkiyesi’ne yakınlık vurgulanıyor.
-İktidarın, Türkiye’yi Batı’dan kopardığından şikâyet ediliyor.
-Çağdaş eğitim düzeyinden kadın-erkek eşitliğine kadar görüşler destekleniyor, hem de bir kadın başkan tarafından...
TÜSİAD’daki değişim sürecinin perde arkasını, hem Vehbi Koç ile yaptığım sohbeti anlattığım kitaplarımda, hem de Mustafa Koç’un Gümrük Birliği’ne ilişkin tutumunu değerlendirdiğim yazılarımda anlatmıştım.(*)

Baskı dönemleri ve kahramanları
Siyasette, bilimde, düşünce ve sanat dünyasında baskı dönemleri kendi kahramanlarını da yaratmıştır:
-Savaş sonrasında Hollywood’da baskı ve sansür operasyonları kendine özgü yıldızları ve yönetmenleri yaratmıştır.
-Hitler döneminde iş adamları, sanatçılar, hatta filozoflar, “bir avuç da olsa kendi kahramanlarını yaratmadılar mı?”
Bir yanda inatla ödün vermeyenler, öte yanda esen rüzgârlara kapılıp “yolunu bulanlar” ortaya çıkmadılar mı? 1930’larda Atatürk Türkiyesi’ne Avrupa faşizminden kaçıp gelen birçok bilim insanı da bunlar arasındadır. Bir tanesini, Prof. Fritz Neumark’ı bu köşede defalarca yazdığımı okurlarım hatırlayacaklardır.
-“Rosenbergler Ölmemeli” dendiği üzere bugün de “Deniz Gezmişler ölmemeliydi” diyenlerin duruşu gibi.
Bugün Türkiye’de inanç, siyaset, ekonomi, kültür ve hukuk karmaşa ve kargaşasında kendine özgü kahramanlar doğmaktadır:
-Sanatçı aydınlarımız ya da “aydın sanatçılar” sanat dışındaki toplumsal sorumluluklarının da ne kadar önemli olduğunu, AKP dönemindeki duruşları ile ortaya koymuşlardır. Bu çevrede AKP, bir turnusol kâğıdı olmuştur.
-Hukuk dünyamızın yüzde kaçının, “gerçek hukuk insanı” oldukları yine bu sayede anlaşıldı.
-Ya üniversitelerimiz? Üniversitelerimizin ve öğretim üyelerimizin, “demokrasi konusunda Avrupa standartlarından ne oranda saptıklarını” bu iktidar döneminde yaşadık ve gördük.
-İşçi sendikaları “ayrışarak kutuplaştılar ve yerlerini aldılar.” Oransal olarak düşük sayıdaki sendikalar bile, “gerçek ve çakma sendikalar” olarak ayrıştılar.
-İşverenler kendi durumlarını “netleştirdiler”: Bir kısmı Batılı, diğerleri Doğulu (ve İslamcı) olarak ayrıldılar.
-Meclis’teki vekiller de ayrıştılar; kimileri kendilerini Judo salonunda sanarak fiziki eylemlerini ön plana çıkardılar. Diğerleri ise fikri etkinlikleri ile düzeylerini gösterdiler.
Evet, AKP döneminde kardelenler gibi ortaya çıkan kahramanlarımız var. AKP olmasa bu kahramanları izleme mutluluğundan biraz yoksun kalacaktık, doğru değil mi? (*)
Ortak Pazar’dan Avrupa
Birliği’ne (E. Manisalı, sayfa 103-106) Cumhuriyet Yayınları, 2008.
Ve Cumhuriyet gazetesinde 15 Ağustos 1975’te çıkan, E. Manisalı’nın “İşadamları Derneği’nin Ortak Pazara İlişkin Görüşleri Dışişleri’ne Ters Düşüyor” başlıklı yazısı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları