Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

PKK kutuplaşmayı neden istiyor?

15 Eylül 2015 Salı

İktisatta (ve toplumsal olaylarda) her zaman geçerli olan bir kural vardır: “Olumlu ya da olumsuz bütün toplumsal olaylar uzun vadede kendi dışsallıklarını yaratırlar.”
Hamamböceklerinin zamanla ilaçlara karşı bağışıklık kazanmaları ve onlarla birlikte yaşamaya başlamaları gibi.
Terör örgütleri ve radikal dinciler de başlangıçta şiddeti bir araç olarak kullanıp kanla beslenmeye başlarlar. Zamanla şiddet ve kan olmadan yaşayamaz duruma gelirler. PKK’de olduğu gibi:
- Başlangıçta “birileri tarafından örgütlenip” terör eylemlerine başlarsınız
- Yasadışı eylemleriniz örgüte uyuşturucudan silaha, sigaradan altın ve petrol ticaretine kadar çok büyük ekonomik kaynaklar yaratır. Geniş bir kesim bunlardan faydalanmaya başlar.
- Örgüt zamanla “korsan devlet” gibi bağımsız, her türlü eyleme açık bir büyüklük ve derinlik kazanır.
- PKK’yi çıkarları için kullanan küresel devletler de artık “onun varlığına alışmışlardır”. Onlar da bu korsan devlet (!) olmadan yapamazlar.
- Üstelik bu korsan devlet kimi küresel güçlerin de amacında yer alan “Kürdistan projesi” ile özdeşleşmiş ise, terör örgütü artık, “meşru bir korsan devlet gibi (!)” algılanır hale gelir. Orgeneral Akar üç gün önce NATO toplantısında bunu eleştirdi. - O zaman Türkiye’nin karşısında artık yalnızca bir terör örgütü yoktur; “örtülü küresel destekçileri de beraberinde yer alırlar”.
- PKK terör örgütünün son günlerde asker ve polislere karşı toplu saldırı ve katliamlarına Batı, “Şiddete karşıyız, şiddeti ortadan kaldırınız” şeklinde bir açıklama yaptı. Oysa saldıran PKK idi: PKK’yi kınayan bir açıklama yapması gerekirdi. Sanki, “iki tarafa gibi” sunuldu.

PKK karşıtı PKK’liler!
Türkiye’de şiddet ve terörden beslenen sadece PKK değildir;
- Hürriyet gazetesine (medyaya) saldıran radikal İslamcılar da aynı safta yer alırlar, terör yanlısıdırlar.
- HDP merkezlerine saldıranlar da şiddetten besleniyorlar. Bu saldırılarla Kürdistan projesine, Türkiye’nin ayrışmasına ve bölünmesine ya katkıda bulunduklarını bilmiyorlar ya da bilerek bunu yapıyorlar.
Cumhuriyete ve Türkiye’nin bütünlüğüne karşı olan şeriatçı radikal İslamcıların, kendileri açısından anlaşılır bir yönü olabilir; ama milliyetçi bazı odakların şiddete başvurması anlaşılır gibi değildir.

Kutuplaşma ayrışmayı getirir
- Türkiye’de ve bölgede mezhepçilik yapanlar,
- Dinciliği çağdaş demokrasinin yerine oturtmak isteyenler,
- Türkiye’de hukuk düzenini yerle bir edip otoriter (ve faşist) bir yapı oluşturmak isteyenler,
- “Ya bendensin ya karşımda” tutumu ile toplumsal ve bireysel olaylara yaklaşanlar, Türkiye’de kutuplaşmalar yaratarak son kanlı olayların ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.
Çağdaş demokratik değerlere karşı çıkan herkes, her kurum, her parti, her politikacı bugünkü kanlı ortama gelinmesine katkıda bulunmuşlardır.
Sesini çıkarmadan seyredenler de bunlara dahildir...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları