Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

IŞİD’den kurtulmak mı?

05 Temmuz 2016 Salı

IŞİD’den kurtulmak için en başta AKP’nin bu ülkede, siyasal İslam dayatmasından vazgeçmesi gerekir. Bu dayatma sürdükçe, hele iktidarda kalmanın yolu “İslami monarşiye” dayandırılmak istendikçe IŞİD’ler engellenemez.
Çünkü siyasal İslam “IŞİD’leri sürekli besler”. Aynen S.Arabistan’ın, Katar’ın 70’lerden beri beslediği gibi.
Ve siyasal İslam şunlara karşıdır;
Avrupa benzeri çağdaş demokrasinin can düşmanıdır.
Çağdaş, uygar yaşam tarzını yok ederek ayakta kalmaya çalışır.
İnsanları bu dünyanın uygar değerleri yerine, “öbür dünyanın melekleri ve şeytanları ile meşgul eder”. Bu işe soyunanlar, işi “Bakın canlı bomba olursanız yarın sizi cennette huriler karşılayacak” noktasına getirirler ve işi terörist üretimi fabrikası haline dönüştürürler.
Akıldışı ve insanlık dışı bu siyasal İslam yapılanmalarını bir maşa gibi kullanarak amaçlarına ulaşan “küresel güçler” ise böylelikle azgelişmiş dünyayı “kısırdöngü” içinde tutarlar.
Ortadoğu bugün, Türkiye dahil bu kıskacın içine sokulmuştur.

Nasıl mı?
1960’ların sonunda ve 70’lerde başlayan Yeşil Kuşak, Körfez’deki sömürge ülkeler de kullanılarak sürekli finanse edildi.
Ancak radikal İslam ile ılımlı (ve uyumlu!) İslam arasındaki önlenemeyen geçişler ABD ve Avrupa’ya da zarar vermeye başladı.
“İkiz kuleler” saldırısı ile tırmanan süreç bir bumerang gibi Batı ve uzantısı Türkiye’yi de vurmaya başladı. Kürdistan projeleri dolayısıyla Türkiye yalnız IŞİD’in değil, PKK terörünün de olağanüstü tehdidi altına sokuldu. Ortadoğu’nun en fazla zarar gören ve görecek olan ülkeleri arasına dahil oldu. Ve en kritik nokta; AKP’nin Türkiye’de siyasal İslamı yerleştirme dayatmaları hem IŞİD gibi radikal İslami terörü hem de PKK terörünü besler sonuçlarını doğurdu. Bugün Türkiye’de yüzde 10 dolayında IŞİD sempatizanının anketlerde ortaya çıkması bunun sonucu.

Ortak karşıtlar!
Türkiye’de radikal İslam terörü ve PKK terörü tamamen ayrı ve farklı amaçlara yönelik olmalarına karşın birbirlerine büyük ölçüde yardım ediyorlar. Nasıl mı?
Türkiye’de kaos ortamı yaratarak BOP’nin yürütülmesine Batı hatta Rusya adına yardım ettiler.
IŞİD Kürdistan projesinin ilerlemesine yardım etti; YPG’nin meşrulaştırılmasına, ABD, AB ve Rusya’nın ortak desteğini almasına yol açtı.
Irak ve Suriye Kürtlerini birleştirmeye, Kürt koridorunun açılmasına yardım etti.
Türkiye’deki “varlığı” ile Suriye sınırının delinmesine ve Suriye’deki bölünmeye büyük katkı sağladı.
Bütün bu gelişmelerde “AKP’nin siyasal İslam dayatmalarının” büyük etkisi oldu. AKP bu dayatmalarından vazgeçemediği sürece ne IŞİD’ler önlenebilir, ne de PKK terörü biter.
Bu bağlamda dostum Emre Kongar’ın başı çektiği, “demokrasi için demokratik direnç” çağrısı, geçirmekte olduğumuz süreç açısından büyük önem taşıyor. Bu çağrıya eklemek istediğim şey “demokratik örgütlenmedir”.
Direncin sonuç alabilmesi için demokratik örgütlenmeler vazgeçilmezlerdir. Siyasal partilerden üniversitelere, sanatçılardan taksi şoförlerine, fabrika işçisinden basın çalışanına herkesin demokratik örgütlenmeler içinde olması gerekir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları