İran'da Rejim Krizi...

09 Mayıs 2011 Pazartesi
\n

\n\n\n

İran Molla rejimi, şaibeli 2009 seçimlerinin ardından patlak veren isyanı zorlanarak da olsa bastırmıştı. Ancak son haftalarda Devlet Başkanı Ahmedinejadla, 2009da onun seçim zaferini Tanrının mucizesi sözleriyle onaylayan dini liderHamaney arasında hızla derinleşen siyasi-ideolojik çatlak, İranda bir rejim krizinin başladığını gösteriyor.

\n

Büyücüler, Cinler, Periler

\n

Yukarıda değindiğim çatlak, 17 Nisanda Ahmedinejadın İstihbarat Bakanı Haydar Moslehinin istifasını kabul ettiğini açıklayınca derinleşmeye başladı. Devrim muhafızlarının eski temsilcilerinden ve Hamaneye yakınlığıyla bilinen Moslehi, Ahmedinejadın personel müdürü, en yakın danışmanı Rahim Meşainin ofisini dinlettiği için baskı altındaydı; sonunda istifasını vermek zorunda bırakılmıştı.

\n

Ancak Hamaney, dini lider olarak yetkisini kullanıp Ahmedinejadın otoritesini hiçe sayarak Moslehiyi görevine iade etti. Bunun üzerine Ahmedinejad, hükümet toplantılarını boykot ederek evine çekildi. On gün sonra yeniden ortaya çıktığında, Hamaneyle sorunlarını çözümlediğini, aralarındaki ilişkinin baba-oğul gibi olduğunu ileri sürdü. Hamaneye yakın bir Mollanın, Ahmedinejadıİmamla öğrencisi nitelemesiyle düzeltmesi, Ahmedinejadın katıldığı ilk hükümet toplantısında, istihbarat bakanlığına geri dönmüş olması gereken Moslehinin katılmaması krizin devam ettiğini söylüyordu.

\n

Geçen hafta Ahmedinejadın, özellikle de Meşainin yakın çevresinden kimi bürokrat ve danışmanlar, büyücülük yapmakla, ruhlarla ilişki kurmakla suçlanarak tutuklandılar. Bu sırada, Hamaneye yakın medyada Meşaiyi cin çağırmakla, bilinmeyen tarafla ilişki kurmakla suçlayan, yorumlar yayımlanıyordu.

\n

On beşinci yüzyıl İspanyol Engizisyonu’nu anımsatan bu garabetin arkasında gerçek bir siyasi hesaplaşma ve modern kapitalist devletin gereksinimleriyle dini Hakikat Rejimini bağdaştırmanın olanaksızlığı var.

\n

‘Mehdi çok yakında \tdönüyor’

\n

İrandaki durumu düşünürken Peygamberin devamı olarak kabul edilen 12 İmama ilişkin söylem özellikle önemli. Şii teolojisi bu imamlardan sonuncusunun ölmediğini, bir gün geri dönerek dünyaya barış, düzen getirmek üzere Tanrı tarafından saklandığını söylüyor. Bu 12. ve halen saklı imamın bir diğer sıfatı da Mehdi. Söylentilere göre, Ahmedinejad ilk seçildiğinden bu yana Mehdinin, artık her an gelmek üzere olduğuna (zamanın sonuna gelindiğine) inanıyor. Öyle ki, Ahmedinejadın ilk hükümet toplantılarından birinde, Mehdi döndüğünde, görmeye gelecek olanları misafir etmek amacıyla yeni oteller yapılmasına ilişkin bir tartışma da yaşanmış.

\n

Ahmedinejadın, ilk bakışta Şii teolojisine uygun görünen beklentisinin, aslında iki önemli sorunu var. Birincisi, Ahmedinejadın böyle konularda açıklama yapmaya, Mehdiyi karşılamaya hazırlanmaya yetkisi yok. Bu Hamaneyin liderliğindeki ruhban sınıfının iktidar alanına giriyor. İkincisi, Mehdinin az sonra gelecek olması, bu ruhban sınıfını gereksizleştirmeye başlıyor. KısacasıMehdi geliyor söylemi ruhban sınıfının egemenliğini tehdit ediyor. Bu yüzden ruhban sınıfı bu söylemi, hele bu sınıfın dışından, Ahmedinejad gibi sıradan biri tarafından dile getirilmesini batıl itikat olarak niteliyor, kendi otoritesine yönelik bir tehdit olarak görüyor.

\n

Ruhban sınıfının kendi otoritesine, hatta varlığına yönelik tehdit ve küfür olarak gördüğü bir şey daha var: İran ulusalcılığı. Ahmedinejada yakın çevreler tarafından üretilerek ülke çapında milyonlarcası dağıtılan Zahur Nazdic Ast (yeniden zuhur ortaya çıkış- çok yakın) başlıklı, Hizbullah lideri Nasrullah ile Hamaneyi, Mehdi gelmeden önce düşmanla 72 ay savaşacak komutanlar olarak niteleyen DVD ve Ahmedinejadın, Nevruz bayramında Müslümanlık öncesi İranı öven sözleri, ruhban sınıfının büyük tepkisini çekmiş. Şimdilik çekilen bıçaklar, öncelikle Ahmedinejadın dünürü ve başdanışmanı Meşai üzerinde yoğunlaşmış görünüyor. Çünkü DVDnin Meşainin adamlarının ürünü olduğu anlaşılıyor. Ahmedinejadın başdanışmanı sıfatıyla devletin günlük işlerini yürüterek fiilen devlet başkanı gibi davranmakla suçlanan Meşainin üç günahı daha var. Birincisi, İran İslamının, Müslümanlığın diğer dallarından daha üstün olduğunu savunuyor. İkincisi, çok sık çıktığı dış gezilerinde Batıyla yakınlaşmanın yeni yollarını aradığına inanılıyor. Üçüncüsü, Meşainin gelmekte olan Mehdiyle metafizik bir bağlantısı olduğunu iddia ettiği söyleniyor. Kısacası Meşai, ruhban sınıfını tehdit eden her iki akımın da kesiştiği nokta oluyor.

\n

Hamaney, 2009da şaibeli seçim sonuçlarına ve yükselen halk muhalefetine rağmen Ahmedinejadın başkanlığını onaylarken kimi yorumculara göre, hem Ahmedinejadın reformcuları bastıracağını, hem de arkasındaki şaibeli seçimleri, yerini de kendisine borçlu olduğunu düşünerek daha uyumlu olacağını hesaplıyordu. Buna karşılık Ahmedinejad, Hamaneyin gündelik siyasete karışarak yıpranmasına, reformcularla arasında büyük bir uçurum oluşmasına bakarak dengeleyici bir başka güçten de yoksun olduğuna inanıyordu, böylece ruhban sınıfının etkisini azaltarak kendi Mehdici ve ulusalcı gündemini uygulamaya koyacaktı.

\n

Ancak bu iki hesap boş çıkacak, Ahmedinejadla Hamaney arasında neredeyse Bonapartist olarak niteleyebileceğimiz denge oluşacak, bu dengeden de bir üçüncü güç, devrim muhafızları ve Basici milisleri yararlanacaktı.

\n

Ahmedinejadın biyografisini yazan Kasra Najiye göre, Ahmedinejad iktidara gelir gelmez, ülkede çoktan bir ekonomik güç haline gelmiş olan Devrim Muhafızlarının şirketlerine devlet projelerini ihale almaya gerek duymadan dağıtmaya başladı. Devrim Muhafızları ve Basici milisleri de bu borçlarını, 2009’da patlak veren ayaklanmayı bastırarak ödediler.

\n

Ancak Ahmedinejad ile Hamaney arasındaki çatışma sertleşmeye başladığında Devrim Muhafızları bu kez Hamaneyin dağıttığı projelerden yararlanmaya başladılar. Basici milislerinin başkanı Mohamed Rıza Naghdi Gelecek fesat yaratma girişimlerinin doğası 2009’dakilerden farklı olacak. 2009da kolayca tanıyabildiğimiz insanlar vardı. Bu kez dostla düşmanı ayırmak çok zor olacak... Bu kez karşımıza Kuranla, dualarla, yüzeysel bir adalet ve Mehdici söylemle çıkacaklar dedikten, esas düşmanın İslamdan sapanlar olacağını saptadıktan sonra, Devrim Muhafızlarının, 1500 devlet projesini yöneten en büyük yatırım şirketi Khatam ol Anbiaya günde 19 milyon kübik metre kapasiteli iki dev doğalgaz kaynağını geliştirme hakkı ihalesiz verildi (A.P., 01/05/011).

\n

2012’de meclis, 2013te de başkanlık seçimleri var. İyice yaşlanmış olan Hamaneyin yerini kimin alacağını da saptamak gerekecek. Hiyerarşik olarak sırada özel sermaye kesimlerinin temsilcisi, şekillenen yeni orta sınıfa yakın, Batıya karşı uzlaşmacı bir yaklaşımdan yana olduğuna inanılan, ruhban sınıfı içinde yeterli destekten yoksun Rafsancaninin olması, sürecin iyice karmaşıklaşacağını gösteriyor. Bu koşullarda rejim krizi derinleştikçe, Devrim Muhafızlarının ve Basici milislerinin kral yapıcı olarak gücünün ve militaristleşmenin daha da artmasını bekleyebiliriz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

AKP’de travma... 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları