ABD'nin Yeni Savunma Stratejisi (II)

11 Ocak 2012 Çarşamba
\n

Pazartesi yazımda ABDnin, Başkan Obama tarafından yeni bir döneme geçiş,yeni bir yönelimnitelemeleriyle sunduğu, savunma bakanı Panettanın deyişiyle stratejik bir dönüm noktasında hazırlanan Yeni Savunma Stratejisi Raporunun ana hatlarını irdelemiştim.

\n

Rapor, ABDnin güvenlik önceliklerinde, Avrupadan, Ortadoğudan Asya Pasifik alanına doğru, öncelikle Çini hedef alan bir kaymaya işaret ediyordu. Savunma stratejisindeaynı anda iki büyük savaş kapasitesihedefi, yerini bir büyük savaş ve bir yerel istikrar sağlama operasyonu kapasitesi hedefine bırakıyordu. Güvenlik teknolojilerindeyse siber uzayve siber güvenlikalanlarına, hava ve uzay güçlerine, denizaltılara, füze savunma sistemlerine, IV. Kuşak savaşçılarına(özel güçler, uzmanlar) doğru bir yönelim öneriliyordu.

\n

‘Geçiş’ ama nereye?

\n

QDR -2001ve Yeni Savunma Stratejisi(2002) ABDnin ekonomik, kültürel liderliğinin, çekiciliğinin kaybolmakta olduğunu kabul ederek, çıkarlarını, üstünlüğünü korumayı, bir başka rakip gücün yükselmesini engellemeyi, rakipsiz askeri gücünde dayanarak başarmayı amaçlıyordu. (ABDnin savunma harcamaları kendisinden sonra gelen en büyük 20 ülkenin toplam savunma harcamalarından daha büyüktür.) Bu kabule dayanan bir liderlikten, “hegemonya konumundan, kimseye aldırmadan tek başına davranabilen küresel bir imparatorluk kurma stratejisine geçildiği anlamına geliyordu. Bu geçişin ilk operasyon alanı olarak da Büyük Ortadoğuseçilmişti.

\n

Ancak, bu proje başarısız olmakla kalmadı, hegemonya kaybı sürecini hızlandırdı. Obama, başkan seçildiğinde, ABDnin çekiciliğini, liderlik konumunu yeniden kazanarak bir hegemonya restorasyonusürecini başlatabileceği beklentisi oluştu. Ancak Irak ve Afganistandaki başarısızlıklara ek olarak, hem mali kriz, hem de Çinin bir büyük güç olarak yükselme sürecinin başlamış olması, ABDnin Çine mali bağımlılığı, bu restorasyon projesi umutlarını kısa sürede söndürdü.

\n

Şimdi karşımızda, bir American Emporium kurmanın, ABD hegemonyasını restore etmenin olanaksızlığını kabul etmiş, ama küresel çıkarlarını askeri üstünlüğüne dayanarak korumaya kararlı bir büyük güç var.

\n

Yeni Savunma Stratejisi, ABDnin artık savunmaya çekilmeye başlayan konumunu koruyabilmek için uzaktan dengeleme stratejilerine giderek daha çok dayanmaya kararlı bir güç olduğunu düşündürüyor. Büyük güçler arası ilişkilerin, bir hegemonyaaltında kurulan düzenden, bir güçler dengesi ortamına geçmeye başlamasıysa, ekonomik mali kriz içinde çok tehlikeli bir döneme girilmiş olduğunu düşündürtmektedir.

\n

‘Güçler dengesi’ politikası...

\n

Uzaktan dengeleme stratejileri, güçler dengesipolitikaları, büyük güçler açısından iki vektörden oluşan, son derecede patlayıcı bir dış politika ortamının şekillenebileceğini düşündürüyor.

\n

Birinci vektörde, rakip ülkeler arasındaki çelişkileri sürekli kaşıyan, yeni çelişkiler icat etmeye çalışan etkinlikler yer alır. Bu etkinlikler, gizli örgütlerin desteklendiği, istihbarat kuruluşlarının, askeri ve güvenlik bürokrasilerinin devlet politikalarını belirlemeye başladığı, hukuk düzeninin,demokratikteamüllerin hızla yok olduğu, Umberto Econun Prag Mezarlığıyapıtında kurguladığından çok uzak olmayan bir dünyaya açılır.

\n

Böylece, rakiplerin, bölgesel sorunlar içinde boğularak, küresel hesaplara girecek bir konuma ulaşmalarının engellenmesi amaçlanır. Rakip ülkeler (egemen sınıfları ve rejimleri), ülke içinde veya bölgesel düzeyde desteklenecek, hatta yaratılacak, siyasi istikrarsızlıklar, çatışmalar, savaşlar aracılığıyla ekonomik-askeri kaynaklarını ve halkları gözünde meşruiyetlerini tüketmeye zorlanır.

\n

İkinci vektörde de, rakipler arasındaki çatışmalara son anda müdahale ederek avantaj elde etmeye yönelik, sürekli değişen ittifak arayışları yer alır. Böylece, giderek herkesin herkesle savaşmaya hazırlandığı, kaynaklarını, enerjisini bu çabalar içinde tüketmeye başladığıHobbesianbir dünya yeniden(!) şekillenir...

\n

Raporda, İran ve Çinin birlikte anılması, Suriyede sürmekte olan istikrarsızlaştırma operasyonu, Hamasa değinilmezken Hizbullahın vurgulanması, bu gelişmelerin en yoğun bir biçimde Ortadoğuda yaşanacağını düşündürüyor.

\n

‘Yenilik’, süreklilik

\n

ABDnin Yeni Savunma Stratejisi ABD yönetimi üstünlüğünüişte böyle bir dünya içinde, böyle bir dünyanın oluşmasını hızlandırarak korumaya hazırlanıyor. Bu yeni yönelim, Bush dönemindeki savunma stratejisi söz konusu olduğunda, en azından iki alanda sürekliliğe işaret ediyor. Birincisi, esas olarak askeri güce dayanma, dış politikayı militarize etme çabası, bu yeni yönelimdede belirleyici. İkincisi, yeni savunma stratejisinin, hızlı, ileri teknolojiye dayalı, ağlara bağlı küçük ama uzmanlaşmış savaş birliklerine verdiği önem, Donald RumsfeldinAskeri Alanda Devrim projesinin gerçekleşme sürecinde, Pentagonun direncinin kırılarak ileri bir aşamaya geçildiğini düşündürüyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

AKP’de travma... 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları