'Ucube' ve 'Hakaret' Tartışmaları: Sanatta Faşizm mi?

19 Nisan 2011 Salı

 

Her siyasal lider de bir insandır

Onun da bir sanat yapıtını beğenme ya da beğenmeme, övme ve eleştirme hakkı vardır.

Bunu açıkça belirtebilir de.

Siyasal liderler, gelişmiş Batı ülkelerinde halkın sevdiği sanatçılarla bir araya gelmeye, beğenilen diziler üzerinden seçmene mesaj vermeye özen gösterirler.

Amerikan başkanlarının zaman zaman sinema sanatçılarını, sporcuları başkanlık konutunda ağırlamaları, bu sırada ilginç davranışlarda bulunmaları, bunların medyaya yansıması ve çeşitli yorumlara tabi tutulması âdettendir.

Örneğin Obama seçmenlere mesaj vermek için gençlere yönelik olan Entourage ve kadınlara yönelik olan Desperate Housewives adlı televizyon dizilerini severek izlediğini belirtmişti.

Bizde de cumhurbaşkanları, 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarına artık sanatçıları da davet etmeye başladılar.

Atatürk ve İnönü dönemlerinden sonra ihmal edilen sanatçılara ilgi, Fahri Korutürk zamanında yeniden başlatıldı ve sanatçılara da Çankaya Köşkünün kapıları açıldı.

Tabii her lider, kendi kültürel, sanatsal, siyasal görüşlerini sanat ve sanatçı tercihlerine de yansıtabilir.

Kimi zaman bu tercihler kamuoyunca onaylanır, kimi zaman onaylanmaz; bu da son derce doğal ve normaldir.

Kimi sanatçı ve edebiyatçı, bir siyasal liderin kendine gösterdiği ilgiyle gönenir, övünür

Kimi sanatçı ve edebiyatçı ise bu ilgiyi küçümser, reddeder

Bu iki farklı tavır, sanatçı ve edebiyatçıların siyasal bilinçlerineve söz konusu olan liderin temsil ettiği görüşlere karşı olan tutumlarına bağlıdır.

Kimisi bütünüyle apolitiktir; kimden gelirse gelsin bir liderin ilgisi onu memnun eder

Kimisi yüksek siyasal bilince sahiptir, izlenen politikalara göre bazı liderleri onaylar, bazı liderleri onaylamaz; tavrını da buna göre koyar.

Buraya kadar bütün anlattıklarım, bir demokrasi içinde, son derece doğal, normal ilişkiler, oluşumlardır.

Bir de Kenan Evrenin ziyaret ettiği resim sergisindeki bir tabloyu kaldırtması gibi olaylar var.

İşte o zaman işin rengi değişir:

Konu, liderin veya ailesinin kişisel tercihlerinden çıkar, rejim tartışmalarına kadar gider!

***

Son günlerde Türkiyede liderlerin ve çocuklarının yarattığı ikisanatsal olay(!)kamuoyunu uzun süre işgal etti ve daha da edeceğe benzer:

Biri Başbakanın dünyaca ünlü sanatçımız Mehmet Aksoyun Karstaki İnsanlık Anıtı heykeline ucubedemesi ve bunun üzerine heykelin yıkılmaya başlanması

Öteki de Başbakanın çocuklarından birinin interaktif bir tiyatro oyunu sırasında, kendine (özellikle de türbanlı olduğu için) hakaret edildiğini iddia ederek salonu terk etmesi ve bunun üzerine ilgili bakanın, Devlet Tiyatroları yöneticilerinin başlattığı soruşturmalar ve yaptıkları yorumlar.

Hiç kuşkusuz bir başbakan, bir heykeli beğenip övebilir de, beğenmeyip eleştirebilir de

Bu onun sanat ve kültür anlayışına bağlı bir tutum ve davranıştır.

Kamuoyu da bu tutum ve davranışına göre Başbakan hakkında bazı izlenimler edinir ve bunlar dile de getirilir.

Ama Başbakan ucubededi diye bir heykelin yıkılması...

İşte o kabul edilemez!

Başbakannın çocuklarından biri, çiklet çiğneyerek izlediği bir tiyatro oyununu beğenmeyebilir; salondan çıkıp gidebilir de

Bu da onun sanat ve kültür anlayışını yansıtır ancak.

Ama Başbakanın çocuklarından biri, interaktif bir oyunda, sahne gereği olarak izleyiciyle kurulan ilişki sırasında türbanlı olduğu için kendine hakaret edildiğini iddia etti diye, soruşturma açılması ve Devlet Tiyatrolarının kapatılmasının bile gündeme gelmesi

İşte o kabul edilemez!

Tekrar edelim; Başbakan da, aile efradı da her sanat ve kültür olayında fikir beyan edebilir, övgüde veya eleştiride bulunabilir

Bu onların kendi sanat ve kültür anlayışlarını yansıtan en doğal haklarıdır.

Ama onların kendi anlayışlarını yansıtan bu tutum ve davranışlarına göre sanat dünyasını biçimlendirmek, ancak otoriter rejimlerde görülen bir davranıştır

Ve dünyanın neresinde olursa olsun bunun adı Faşizmdir!

Önemli not: Tam bu yazıyı noktaladığım sırada televizyonlarda Aksoyun heykelinin yıkılmasını protesto için yapılan toplantıdan çıkan ressam Bedri Baykama yapılan bir bıçaklı saldırı haberi yer aldı.

Baykama Geçmiş olsun diyor ve iktidarın bu tür olaylar karşısındaki sorumluluğunu anımsatmak istiyorum!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları