Cüneyt Arcayürek

Yiyene Afiyet Olsun Bu Palavralar…

27 Haziran 2014 Cuma

Hâlâ partideki bütün kurullarda adaylığı onaylanmamış, beyefendinin bu durumdan sanki haberi, bilgisi yokmuş gibi, Çankaya yollarını gözleyen herhangi bir partili gibi, hâlâ çıkıyor partililerin karşısına:
“Aramızdan birini ölüme değil Cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız” diyor.
Gençliğinde tiyatro dersleri aldığının kanıtıdır son konuşmaları, davranışları.
Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleşmesine karşın hâlâ durumunu bilmezlikten gelen bir aktör rolü oynuyor.
Diyelim ki medya bu rolü yutuyor ama parti kulislerinde artık kapıcıların bile dilinde RTE’nin cumhurbaşkanı olacağına kesin gözle bakıldığı bir sırada, bu gerçeği bir tek o bilmiyor gibi bir tavır takınması, dünya âlemi budala sanmasının bir sonucu olsa gerek.

***

Öve öve sadece yurtiçindeki yalaka duvarlarında yankı uyandıran ülkeye 12 yılda bir ülke daha kattığı martavallarına karşın...
…Batı’dan Doğu’ya RTE’nin kimliği o kadar biliniyor ki, son Avustralya anketine göre; Türkiye huzurlu 162 ülke arasında 128. sırada.
Hani pek çok alanda, özellikle ekonomide yakalayıp geçtiğini ve hangi akla hizmetse Türkiye’ye muhtaç olduğunu söylediği Avrupa’nın 36 ülkesi arasında sonuncu.
Bu sıralamadan biri ceketinin sol, diğeri sağ yakasında; bir koltuğunun altında yalancı, diğer koltuğunun altında rüşvet dosyaları Çankaya’ya çıkacak!
Şayet ilk turda seçilirse ortaya çıkacak gerçek şu olacak:
Demek ki Türkiye kendisini temsil eden böyle cumhurbaşkanına hasretmiş!

***

Bu kendini bilmezliğine Batı âleminin alaylı tebessümlerle baktığı kuşkusuz.
Ama RTE kendi söylediklerine kendi inanan bir siyasetçi.
Batı’daki eleştiriler, alaylı değerlendirmeler onu hiç mi hiç ırgalamıyor.
Kafasına taktığı, halkın oy verirken RTE’nin ülkeyi nasıl bir yönetime sürüklediğinin farkında bile olmadığı bir dönemi üstü kapalı ifadelerle “Yeni Türkiye” veya 1 Eylül’de Çankaya’ya çıktıktan sonra “yeni bir dönem” başlayacağını geveleyip duruyor.
Benden sonra da “Bu mücadele, bu dava, bu hareket bakidir” diyor ama bu dediği dava nedir, ne değildir fazla açılmıyor.
Bilinen yapısıyla laik Cumhuriyetin yerine dini kuralların daha fazla egemen olduğu Doğulu, Arap benzeri bir rejim getirmeyi düşlediği tartışmasız bir gerçek!
12 yılda beceremediğini yukarıdan yönetse de dava dediği ne olduğu bilinmeyen ucubeyi, kendinden sonra gelecek parti genel başkanları ve başbakanların sürdürüp gerçekleştireceğini sanıyor.

***

Çankaya’da aktif olacakmış!
Aktifliğinin temel öğelerini aday olmadan bir iki gün önce yineledi.
Bir ara tartışmaları önlemek için yukarıda herkesi kucaklayacağını söyledi ama bu palavra aynı gün aydın toplumun bir kulağından girdi, ötekinden çıktı.
Zira RTE değişmez saplantılarıyla partisizliğe adanmış bir cumhurbaşkanı olmayacağını son yerel seçimde toplam oyları yüzde 40’ın üstündeki CHP ve MHP’ye saldıran son konuşmalarıyla kanıtladı.
Yukarı da da bütün olanakları kullanarak, dava dediği yeni düzenin “baki kalmasına” çalışacak.
Tabii bu ülkede de kimileri hayalleriyle yaşayıp ölüyorlar.
Elbette RTE bu kuralın bir istisnası değil.

***

“Yaklaşık 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında, ince ince, son derece sinsi bir şekilde ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük” diyor.
Artık biliniyor ki RTE, Türkiye’de rejime karşı olumsuz her eylemin, hareketin sorumlusu olarak ortak olduğu Pensilvanya’yı gösteriyor.
Ama Pensilvanya şebekesinin 40 yılda inceden inceye devleti ele geçirme çabalarındaki sorumluluğa, bu açıklamasıyla kendinden önceki iktidarları da ortak ediyor.

***

Devleti içinden çıkılmaz sorunlarla baş başa bırakarak yukarıya, sorumsuz bir makama kaçarken…
hayret verici bir şey.
İktidarında AKP hükümeti desteğiyle büyüyüp serpilen cemaatin olumsuz girişimlerinden kaynaklanan sorumluluktan sıyrılmak için şimdi 40 yılın iktidarlarını da sorumlu tutuyor.
Tam tamına RTE’nin yapısına uygun bu palavra gerekçe raftaki yalancı dolma.
Yiyene afiyet olsun!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları