Cüneyt Arcayürek

RTE’nin Çankaya Vaatleri....

17 Nisan 2014 Perşembe

Salı günkü AKP grubunda yaptığı konuşma pek çok açıdan geleceğe nasıl baktığını ve Çankaya’daki olası kendi portresini çizdi.
Tabii 12 yıldır izlenen karakter yapısıyla bilinen RTE’deki söylediği bu değişikliklerin, hatta 12 yıl çizdiği portreyi yadsıyan bu açıklamaların ne kadarı kabul görür, inandırıcı olabilir, önümüzdeki günlerin tartışma konuları...
Açıkça söylemedi ama ilk defa Çankaya’ya çıkacağını, orada nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını kalın çizgileriyle pekâlâ uzun uzadıya duyumsattı.
Öyle örnek anlatımlar söyledi ki, yukarıda yalnız AKP’nin cumhurbaşkanı olacağı kaygısını adeta yalanlamak istiyor.
Daha aday bile olmadan, ama 2014 -2021 arasında 7 yıl, belki ikinci bir kez cumhurbaşkanı olarak muhalefete zeytindalı uzattı.
Şu cümlesi bu kanıyı kanıtlıyor:
9 yılda birbirimize kenetlenerek ...yapıcı muhalefet üreterek hep birlikte 2023 için çalışarak...bu ülkeyi çok daha yüksek hedeflerle buluşturabiliriz...
Bu yaklaşım ve önerisinden sonra, bu konuda vaadini açıklaması için, “muhalefetten balkon konuşması yapmasını” istedi..
Bugüne dek parti başkanı olarak aksini savunduğu görüşü, Çankaya’da milleti kucaklayan bir cumhurbaşkanı olarak “Biz artık muhalefetin (de) Türkiye’yi kucaklamasını bekliyoruz” dedi.

***

Sırtında yumurta küfesi yok ya...
Nasıl AKP 81 vilayette, coğrafi bölgede varsa... “Muhalefetin de -artık- böyle bir hedef peşinde koşmasını... Türkiye’yi kucaklayacak bir siyaseti devreye almasını” (hayret!) ilk kez ama Çankaya eşiğinde, “samimiyetle arzuladığını” söyledi.
Bir yandan da şaşırtıcı nitelikte, yıllardır markası kendisine ait, ülkeyi bir baştan öteki başa saran ve sarsan gerilim siyasetini inkâr ediverdi:
Gerilim siyasetini ben başlatmadım” demez mi?
Sonra aynen -sakın ola hayret etmeyin, şaşırmayın söyleyen RTE- bakın şu söylediklerine:
Gerilim siyaseti belli zamanlarda üç beş oy getirse de ya da belli bir oy oranını muhafaza etse de orta vadede hiç kimseye yarar sağlamaz.

***

Tabii sorsan tecahülü arifaneden gelerek, ama “canım ben bugün, dün gibi olsun demedim” diyecek, oysa nasıl bir TBMM özlemi içinde olduğunu da bir vesile nasıl açıklayıverdi:
TBMM’nin açılışının artık 100. yılına yaklaşırken iktidarıyla, muhalefetiyle, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle bizim artık ilk Meclis ruhunu bu topraklarda yeniden egemen kılmamız bir zarurettir.”
23 Nisan 1920’de her vilayetten mebusların Ankara’da ilk Meclis’in çatısı altında bir araya geldiklerini kaydeden RTE, Cumhuriyet kurulalı beri, “Meclislerde sanki yok imiş gibi” o Meclis’te “Alevi de vardı Sünni de vardı” diyor.
Yalnız kendi parti grubuna baksın yeterli olacak, ama ilk Meclis’in ruhu ve bünyesine aykırı parlamentolar varmış, bugüne kadar sıraladığı öğelerin aksi yaşanmış gibi, o Meclis’te, “Türk de Kürt de vardı” diyor.
Hayır ona yetmiyor bu sapmalar, geçmiş özleminin bire bir aynısını kılık kıyafette de eskisi gibi olmasına hasret kimi benzeyişler aramak!
Şükürler olsun ki Mustafa Kemal’in bu konudaki devrimleri sayesinde RTE’nin özlem duygularını yansıtan şu görüntüler artık yaşanmıyor:
“O Meclis’te” diyor, “fesli de vardı, sakallı da vardı, şalvarlı da vardı. Hiç kimse yek diğerinin inancına, mezhebine, etnik aidiyetine, geldiği şehre, kılık kıyafetine fikrine, meşrebine hoşgörüsüzlük ile bakmıyor.
Acaba bugün insanlar arasında sıraladığı öğelerde ayırım yapan siyasetin kimin eseri olduğunu, bir kez olsun bu konuları tartışmak amacıyla aynaya baktı mı RTE?..
Şimdi Çankaya’ya çıkmaya hazırlandığı şu günlerde çıkıyor sahneye...
... Evet bu sıraladığı öğeleri adeta neden bugünde olmasın diye ilk Meclis’i örnek göstererek açıklıyor.

***

RTE vaat ettiklerini konuşmasının sonunda açıkladığı şu temel olasılıkla şöyle özetledi:
“... Bu kutlu yolda Türkiye’de bizimle yürüyen, yürümek isteyen herkese, Çankaya’nın kapıları da, saflarımız da, yüreğimiz de açıktır” dedi ve… temel kural ve koşulları içeren Çankaya manifestosunu şu cümleyle bağladı:
“... Kucaklayarak, birleştirerek, kardeşliği her alanda egemen kılarak inşallah 2023’ü hep birlikte’ inşa edeceğiz!..”
Yerseniz rafta (yalancı) dolma var!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları