Cüneyt Arcayürek

Fıkralı Bir Pazar!..

10 Ağustos 2014 Pazar

Nâzım zindandan ilk kez gün ışığına çıktığı gün için bir şiirinde “Bugün pazar. Beni ilk defa güneşe çıkardılar” diyor.
Zindanlar çeşit çeşittir...
Kimilerini hapishanedeki zindandan çıkarırlar bir günlüğüne.
Milletler de yıllarca yaşadıkları zindan karanlığındaki günlerden bir gün gelir kurtulmak umuduyla yaşarlar.
Bugün pazar. Umutla umutsuzluk arasında gelip geçti günler.
Bugün bu pazarı; öylesine, millete bağlanan umudun yine umutsuz bir geleceğin eşiğinde olduğu bilincinciyle geçiriyorum.
Nasılsa bu gece onca yıllar gerçekleri söyleye söyleye, ne söylesen nafile sonuçlarını izledim. Bugün de aynı kaygının, inandığım yolda ömür tüketmenin can sıkıcı özetini bir kez daha TV ekranlarına rakamlarla yansıdığını görebilirim.

***

Yazılacak o kadar konu var ki... Örneğin dünden, o giderse yukarı, başbakanlığa kimin geleceği ve kimi getireceği baş sırada haber.
Demiş ki dün; iş bitmiş, sandık sonucu sanki cebinde. Cumhurbaşkanı seçilmiş çıkmış yukarı, öyle biliyor ya.
Yıllardır kader arkadaşlığı yaptığı, cumhurbaşkanlığında da birlikte uyumlu çalıştığı A.Gül’ü hiç ortada bırakır mıyım diyen cümlelerle etrafa büyüklük satıyordu.

***

Bizim medyada da bir telaş. Anayasa cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişkisi kesilir ve milletvekili üyeliği sona erer diyor ya; bu maddeyi anımsatmışlar beyefendiye...
Ayol dostlar, adam anayasayı çoktan defterinden sildi. Çankaya’ya çıkınca âdet yerini bulsun diye partisinden ve milletvekilliğinden istifa etse ne yazar!

***

Acaba muhterem şayet cumhurbaşkanı seçilirse Meclis’e ant içmeye gelirken frak mı giyecek? Ya da anayasadaki ant içme metnini değil de, birçok satırı o metinden çıkarıp, kendine özgü ifadeler içeren bir metin yazıp onunla mı ant içecek?
Biliyorum bunlar olasılık. Çoğu kafalara göre ayrıntı. Bugünün sorunu değil!
Ama herhalde bugün, gerçekleşebilecek olasılıklardan söz etmek yasalara aykırı değil.
Örneğin anayasanın 103. maddesindeki Cumhurbaşkanı andındaki “...Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma.. cümlesini, her konuşmasında yalnız Mustafa Kemal diye söz ettiği...
...Cumhuriyetin kurucusundan, yaşamı boyunca onun devrimlerinden nefret ettiği, Atatürk adı geçiyor diye yemin metnindeki o cümleyi çıkarabilir elbette.
Üstelik bu, yaşadığı hayallerin gerçek olduğuna ya da olacağına inananlara özgü bir rahatsızlık, olasılık!
Üstüne üstlük o kendini Mustafa Kemal Atatürk gibi Samsun’dan çıkıp, yeni bir Türkiye kurmak diye seçim kampanyası başlatan ulusal bir kahraman sanıyor!

***

Bu meslekteki 65 yıllık yaşamımda kendini bir bok sanan, ama tarihe bir iki satırla adı geçen nicelerini izledim.
Bugün şu fıkrayı istediğiniz kişi veya kimilerine uygulayabilirsiniz:
İki esnaf politikacı söyleşiyormuş. Biri diğerine: “Ali, yalancı dünya bu. Bir gün gelecek öleceksin ve gömüleceksin... Kemiklerin toprağa karışacak. Topraklarda biten otları yiyen inekler, hazmedip dışarı çıkaracak. Ben yoldan geçerken gübrelerini görüp, zavallı Ali’ciğim ne kadar da değişmişsin diyeceğim.”
Diğeri: “Peki Veli ya ben değil de önce sen ölürsen. Toprağa karışan kemiklerinden biten otları yiyen inekler, hazmedip dışarı çıkarmayacak mı? Ben gübreleri görmeyecek miyim?
Göreceğim ve zavallı Veliciğim, hayret! Hiç değişmemişsin, diyeceğim!”
İyi pazarlar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları