Cüneyt Arcayürek

Böyle Gelmiş, Böyle Gidiyor!..

16 Nisan 2014 Çarşamba

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu neden sonra bir Türkiye gerçeğine parmak bastı.
Sanki daha önceki yıllarda var imiş de, Dışişleri’ndeki dört yetkilinin hükümetin ne yaparız, deriz de Suriye’ye savaş açarız çabalarını doğrulayacak bilgiler içeren ses kayıtlarının sokağa dökülmesinden sonra...
... Artık kimsenin kendini evinde bile güvende hissetmediğini belirtti.
Ardından Türkiye’yi bir konuda aydınlattı:
“Buna Başbakan da dahil” dedi
Bakan, “Bir ülke böyle olabilir mi?” diye soruyor.
Doğru. İktidarınız sayesinde bu ülke “böyle bir ülke” oldu.
Acaba hangi demokratik ülkede, örneğin Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde, başbakanlar bizde olduğu gibi son yıllarda değil, neredeyse iktidara geldiğinden beri makam arabasının arkasında, yanında, önünde polis koruma arabalarıyla, ambulansla evinden işine gidiyor, işinden evine geliyor.
Zira bizim Başbakan korku içinde.
Kırmızı ışıkta durursa camları kurşun geçirmez arabasına olacak bir saldırıdan bile korkuyor.
Oysa gerçek şu: Bu başbakan kadar ülkesinde güvenliği sağlayamayan bir başbakan yok!

***

İkide bir biz bu makama kefen bezimizi hazırlayarak geldik, Allah’tan başka kimseden korkumuz yok der durur.
Ama Allah’ın verdiğini söylediği canın çıkmaması için dünya gözüyle ne önlem alınması gerekiyorsa, bu önlemleri her güne oranla bir gün sonra misliyle artırılmasına ses çıkarmaz. Destek verir.
Evinde bile kendini güvende hissetmiyormuş. Başbakanı gibi halkın da kendini artık güvende hissetmediğinin söylenmesi bu ülkede artık değil evde, sokakta bile güvenliğin kalmadığını hafifletmek, dışarıya yutturmak için.
İçişleri Bakanı’na bir zahmet sorsunlar:
Eskiye oranda son yıllarda kaç kişi sokağa silah kuşanarak ya da keskin bir bıçakla çıkıyor?
Bu, yalnız insanların silah merakından değil, aynı zamanda sokakta, işyerinde güvenliğini sağlamak amacından.
Çok iyi anımsıyorum.
Patronlarının uluorta, siyasal amaçları uğruna kötülediği Atatürk döneminde bizim evlerin kapısına kilit vurulmazdı.
Şimdi örneğin kaldığımız binada her apartman dairesinin bir alarmı var!
Son üç ayda, 61 kadın ya boşanmak istediği ya da başka nedenlerle eşi tarafından elde tabanca, olmadı bıçak, hatta tüfekle öldürüldü.
Seçimlerde bacılarım dediği kadınları sandık olayı bitti mi ne aradığını ne sorduğunu veya yahu bu kadın katliamına bir son vermek için ne gibi önlemler alınabilir diye bir gün olsun ilgililerle toplantı yaptığına tanık oldunuz mu?

***

Zaten ülkemiz artık yalnız güvenlik sorunuyla baş edemiyor değil.
Siyaset sözlüğü o ve çevresindekiler sayesinde hayli zenginleşti. Başbakan gidişata karşı çıkan kim olursa olsun, örneğin başta ana muhalefet liderini cibiliyetsizlikle ve TÜSİAD’la birlikte vatan hainliğiyle suçladı.
Meğer bir köşe yazısından öğrendik ki, sözlükte daha başka değişiklik de yapmışlar.
Burhan Kuzu var ya, anayasa profesörü ve Meclis’teki o konulu komisyon başkanı, hoca yine kızacak ama yine de takılalım.
Twitter’da porno hesapları takip ettiğini yazan birine çok nezih, çok terbiyeli, herhalde anayasa hukuku çerçevesinde olacak bir yanıt vermiş:
Ha...s...” diye yanıtlamış!

***

Görüyorsunuz işte ülkemiz her alanda olduğu gibi bu alanda da alabildiğine özgür bir ülke artık!
Sokakta, üstelik polis güvencesine karşın kadınlar şak diye öldürülüyor.
Vatan hainliği ucuzladı. Başbakan’ın ağzında eksik olmuyor.
Yoksullarla çok gelirliler arasındaki derin fark giderek yoksulların aleyhine açılıyor.
Ekonomik refah öylesine aldı başını gidiyor ki, hırsızların sayısı gün be gün artıyor.
Bütün bunlar, muhterem halkımızın hâlâ bu iktidarı ve başını her seçimde yaşanan gerçeklere karşın yeğlemesini engellemiyor.

***

Bu ülkenin halkının genelde yüzde 59’u mutluyum dedikten sonra...
Böyle gelmiş böyle gitmez kuralını bu ülke halkı...
... Hayır, şöyle okuyor:
Böyle geldi, böyle gider!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları