Çiğdem Toker

‘Usul hatası’ kimin hatası?

06 Temmuz 2016 Çarşamba

Bu iktidar, anayasaya bir ay önce geçici 20. maddeyi eklememiş olsa...
Hakkında istediği kadar, hakaret davasından kaynaklanmış tazminat kararı olsun.
Hiç, bir savcının telefon talimatıyla, bir milletvekilini, bindiği uçaktan indirebileceğine aklınız kesiyor mu?

***

Sadece dört oturum.
İkisi, tekme tokat Anayasa Komisyonu, ikisi de genel kurul; hepi topu dört oturumda halloldu iş, unutmayalım. AKP iktidarının, milletvekili dokunulmazlıklarını, bunca aceleyle kaldırmasının nedenlerinden biri buydu: “Usul hatası” demeyi mümkün kılabilecek bulanık bir zemini el altında hazır tutmak.
Şu ayrı: Fezlekelerin hazırlandıkları
ilk makama gönderilmesi ve istenme
yen vekillerin yargılanmaları, CHP’nin genel başkan düzeyinde destek verdiği anayasa değişikliğinin zaten mukadder bir sonucu. (Yakında, ifadeye gitmeyen HDP milletvekillerinin polis zoruyla götürülüşüne tanık olabiliriz.)
Fakat bir de CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’in başına gelen olayda sergilenen “bulanık zemin” var ki, ceza yargılaması kadar kullanışlı bir sopa olacağa benzer. O zemin, fezlekeleri “serbest kalmış” milletvekillerine, bağımsız yargı marifetiyle çeşitli sürprizler hazırlamayı mümkün kılıyor. Ki, Erdem, kısa milletvekilliği geçmişindeki “performansıyla” bu sürprizleri ziyadesiyle hak etmiş (!) bir isim.
Ne demiş mesela, uçaktan indirilmeden bir gece önce HalkTv ekranlarında:
IŞİD ile AKP arasındaki ilişkiye dairbir rapor hazırlıyorum. Ölmezsem, başıma bir şey gelmezse, raporu birkaç gün içinde açıklayacağım.”
Peki, İstanbul havalimanı katliamının ardından ne demiş Erdem?
İktidarın her kademede güle oynaya köprü açılışı yaptığı o gün, Türkiye’de IŞİD’le ilgili 14 ayrı soruşturma yürütüldüğünü anlatmış sözgelimi. Hem de Meclis kürsüsünden.
Ankara Garı katliamının iddianamesine atıfta bulunarak, saldırının baş şüphelisinin 2011’den bu yana Türkiye’den Suriye’ye 1800 militan taşıdığı bu militanları üçerli dörderli gruplar halinde götürdüğünü, IŞİD’in aleni biçimde dergiler üzerinden propaganda yaptığını aktarmış.
Meclis’te neden bir türlü IŞİD Komisyonu kurulmadığını sorgulamış..

***

Eğer bunları bilmiyorsanız, Erdem’in, her kelimesi irkiltici sözlerinin ertesinde uğradığı muameleyi tesadüf ile açıklayabilirsiniz. Adalet Bakanı’nın Erdem’i uçaktan indiren savcılık kararını, “usul hatası olmuş” diye izahına ikna da olabilirsiniz.
Gelişmeleri iyi niyetle izleyen herkes, “bağımsız yargı”nın usul hatasını, Bakan Bekir Bozdağ gerekli talimatları veriyorum” der demez düzeltmesiyle derin bir oh çekmiş de olabilir.
Ama Erdem’in, gerçekleştirdiği kanlı eylemlerle geride yüzlerce kederli aile bırakan IŞİD’in bu ülkedeki örgütlenişini sorguladığını biliyorsanız, başına gelen “usul hatası”nın sadece usul hatasından ibaret olmadığını da bir zahmet düşünmelisiniz.
Erdem’in başına gelenler, bundan sonra sadece kendisinin değil, hakkında fezleke olan onlarca milletvekilinin başına geleceklerin “teminatı”dır.
Esasa dair hata ise Eren Erdem’e yaşatılan “usul hatası”nı mümkün kılan anayasa değişikliği sırasında, AKP’ye destek vererek işlenenidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları