Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kişiye özel elbise
Hemen kendini gösterdi: Resmi adı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olsa da karşımıza çıkarılan, mevcut sistemi darmadağın ederek gelen, kişiye özel bir “elbise”dir.
TBMM kürsüsünde okuduğu metinde “laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalma” yemini de eden Cumhurbaşkanı Erdoğan için, bu yeminden sadece bir saat sonraki Saray töreninde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından göreve başlama duası edildi.
Hitabına noktayı koyar koymaz, Erbaş’ın özel takdimle gelişi “spontane” bir gelişme olmayacağına göre, “Allah’tan muvaffakiyet ihsanı ve nusret lütfu” istenen, bir bölümü Arapça zikredilen dua töreninin “laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalmak” la ilgisini nasıl kursak?
Kuramayız.
Törenlerin ikinci gösterdiği:
Erdoğan’ın konuşma metni, hitabet ve okuma hâkimiyeti bakımından sorunsuzdu: Tek adam rejimini, “yeni bir başlangıç” diye sunabilmek adına Edip Cansever’e dahi kapılarını açan bir konuşma metnindeki motivasyon, Erdoğan’ın “başarı” tablosundaki ana yapıtaşlarından olan pragmatizmin ipucu değildir de nedir?
Tam da bu nedenle şu dizeleri söyleriz biz de :
“Dağılmış pazaryerlerine benziyor şimdi istasyonlar/ Ve dağılmış pazaryerlerine memleket/ Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile ” ...dir.
Hitabet güçlü olsa da içerik zayıftı: Alayı valayla gelen sistemin nasıl çalışacağına, bu sistemin neden çok iyi olacağının, nasıl daha fazla büyüme sağlanacağının hiçbir emaresi yoktu.
Ve eğer gerçekten “Gönül sınırlarının hududu yok” idiyse, daha dün kamu görevinden ihraç edilip çoluk çocuğuyla ortada kalan 18 bin 632 kişi bu sınırların neresinde durmaktaydı? Ya Çorlu’da ihmal yüzünden devrilen trende yaşamını yitirenlerin defnedildiği gün, güllerle donatılmış makam araçlarının tören geçişinde, 101 pare top atışında buluşmak nasıl bir zenginlikti?
Erdoğan, yemininden farklı olarak konuşmasında hukuk devleti de vaat etmedi.
Kimsenin, hem de “herhangi bir sebeple” dışlanmadığı, ötekileştirilmediğini bu dönemlerin sona erdiğini dinlerken, bir an “galiba başka bir ülkede yaşıyoruz” dememek zordu.
Yönetsel yapının hallaç pamuğu gibi atıldığı, bürokratik yapının gelenekleriyle birlikte dağıtıldığı, sistem çarklarının nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğu, Merkez Bankası yönetimi ve politikalarında aranan ölçülerin değiştirildiği bir düzende, vaat edilen büyümenin nasıl güçlendirileceğini merakla bekleyeceğiz. Beklerken daha da yoksullaşmazsak iyi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Erdoğan belayı satın aldı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!