Çiğdem Toker

66 ilahiyat fakültesi dekanına çağrı

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), toplumun dini konularda güven duyduğu en üst kurummuş.
DİB’in “magazinel” bir dille yıpratılmasının, hatta kapatılması vaadiyle politik malzeme yapılması, toplum nezdinde kaygı ve endişelere yol açıyormuş.
Bu nedenle toplumun söz sahibi bütün kesimleri, sorumlu davranmaya ve söylemlerinde daha dikkatli olmaya davet ediliyormuş.
Kim diyor bunları?
Türkiye’deki 66 ilahiyat fakültesinin dekanı.
Evet, YÖK kuruldu kurulalı, neredeyse benzerine rastlamadığımız bir dayanışma örneği gösteren 66 dekan, birkaç gün önce ortak açıklama yaptı...
Ve kimse de kalkıp onlara “darbeci” filan demedi.
Satır aralarından anlaşıldığı kadarıyla, Diyanet İşleri Başkanı’nın lüks makam aracının haberleşmesi, “magazinel dille yıpratma”ya giriyordu.
Ki bu yaklaşım bize yabancı değil: Daha önce de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kurum bütçesiyle ilgili tartışmaları “haddini aşmak” diye yorumlamıştı.

***

66 ilahiyat fakültesi dekanı, toplumu sorumlu davranmaya davet ederken unutmuş olabilir; hatırlatalım:
Bütçesi halktan toplanan vergilerden ödenen DİB’in sadece bu niteliği dahi, kurumu dokunulur ve tartışılır kılar.
DİB hesaplarının, harcamalarının sorgulanmasının dindar olup olmamakla değil, hukuk devleti yurttaşı olmakla bir ilgisi var. Eğer böyle olmasa, en az onun kadar anayasal olan, Sayıştay isimli kurum, DİB’in hesaplarını denetlemezdi.
Mesela, DİB’in “2013 yılına ilişkin Hac ve Umre Hesapları”na dair denetim sonuçları, aylardır Sayıştay’ın internet sitesinde duruyor.
Meraklısı, o rapordaki, “doğru ve güvenilir bilgi içermediği kanaati”ni görebilir.
Sayıştay o raporda, Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) yürüttüğü Hac ve Umre Hesabı’nda, geçmiş yıl zararları, satışların maliyetine ilişkin kalemlerin hatalı olduğunu belirtiyor.
Geçmiş yıl zararlarının “eksi”de görünmesi gerektiği halde artı’da göründüğünü kayda geçiriyor.
Yasaya göre, hac ve umre hizmet bedellerini belirleme yetkisi Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu ile Hac ve Umre Komisyonu’nda olmasına rağmen; yurtdışından hac ve umreye gideceklerin ücretleri din hizmetleri ataşelikleri tarafından belirlendiği tespitine yer veriyor. 

***

Kaldı ki bu veriler, sadece raporda
86.5 milyon TL olarak geçen; hac ve
umre hesaplarına ilişkin.
Buzdağının görünen yüzü.
O yüzden 66 ilahiyat fakültesi dekanına buradan bir çağrı:
DİB’in gerçekten toplumun en üst düzeyde güven duyduğu kurum olduğunu düşünüyorsanız, gelin bir de savunduğunuz kuruma çağrıda bulunun:
DİB, Sayıştay’ın “asıl” raporunu sitesinde yayımlasın.
İktidarın gölgesine sığınmadan “kul hakkı” için Meclis denetimine açsın.
TDV hesaplarını açıklasın.
Cami altı dükkânlar, otopark, baz istasyonu gelirlerini listelesin.
Emin olabilirsiniz:
Eğer bu hiç magazinel sayılmayacak sorular için de bir ortak açıklama yaparsanız...
Türkiye’de sayısı artık üç haneli rakamlarla anılan hukuk fakültelerinin dekanları, bunca hukuksuzluğa karşın bir kez bile ortak açıklama yapmazken sizin bu çağrınız çok anlamlı olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları