Çiğdem Toker

3. havalimanında hukuk soruları

06 Temmuz 2015 Pazartesi

DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, 3. havalimanı terminal binasının temelinin atıldığını açıklayarak “Projede gelinen süreç belli medya organları tarafından kasıtlı olarak çarpıtılıyor” demiş.
Yıldırım, 3. havalimanını yapılabilsin diye Bakanlar Kurulu’nca alınan acele kamulaştırma kararı hakkındaki dava seyrini özetleyerek, son yargı kararının DHMİ aleyhine değil lehine olduğunu, dolayısıyla ortada bir hukuksuzluk olmadığını dile getirmiş.
Genel müdür, 3. havalimanındaki hukuka aykırılıkların, “acele kamulaştırma” davasında lehe çıkan bir kararla bittiğini düşünüyorsa, doğru düşünmüyor. Çünkü, “yer teslimi”ndeki olağanüstü gecikme, şirkete devlet eliyle, vatandaş cebinden şirkete haksız kazanç transferi sağlanacağı kuşkusu yaratmıştır.
Adım adım gidelim:
1.Mevzuat gereği, ihaleyi kazanan konsorsiyumun, proje için özel bir şirket kurması, ardında da devlet ile şirket arasında sözleşme imzalanması gerekiyordu.
2.Cengiz, Mapa, Limak, Kolin ve Kalyon şirketleri bir araya gelerek İGA Havalimanı AŞ isimli şirketi 22 Ekim 2013 tarihinde kurdu.
3.Şirket kuruluşundan bir ay sonra Kasım 2013’te İGA ile DHMİ arasında; projenin “Anayasası” diyebileceğimiz Uygulama Sözleşmesi de imzalandı.
3.Uygulama Sözleşmesi’ne göre, görevli şirket İGA’nın 30 gün içinde DHMİ’ye başvurarak yer teslimi istemesi; DHMİ’nin de 30 gün içinde yer teslimini yapması gerekiyordu. 
4.Ancak ihalesi 26 ay önce yapılan 3. havalimanının yer teslimi; zeminin bataklık olmasından dolayı gerekli iznin verilmemesi ve bu süreç içinde zemin kurutma işlemleri yapıldığı için “resmi yer teslimi” İGA Havalimanı AŞ’ye, ihaleden iki yıl; uygulama sözleşmesinden de bir buçuk yıl sonra 1 Mayıs 2015’te yapılabildi. 
5.İGA’nın CEO’su Yusuf Akçayoğlu, basına “1 Mayıs inşaat sürecinin başladığı tarih oldu” diye açıklama yaptı. (Bu açıklamayı devlet eliyle şirkete haksız kazanç transferi kuşkumuzun kanıtı olarak bir kenara not edin, çünkü hepimizin vergilerini uzun dönemli ilgilendirecek önemde.) 
Akçayoğlu’nun bu ifadesi, mevzuata göre, “olması gerekeni” vurguluyordu, ancak yine mevzuata göre, ancak yer teslimiyle başlaması gereken inşaatın, “fiilen” çok daha önce başladığı herkesçe biliniyordu. 
Buradaki püf noktası ise şuydu: 
6. Yapişletdevret (YİD) projelerinde, yapım süresi işletme süresini, işletme süresi şirketin kârlılığını, kârlılık da devletin yükümlülüklerini doğrudan etkiliyor. 
Şirket, YİD modeliyle taahhüt ettiği projenin inşaatını ne kadar erken bitirirse, para kazanacağı işletme süresini o kadar uzun tutabiliyor. İşletme süresi ne kadar uzun olursa da devletin şirkete verdiği gelir garantisi sebebiyle şirket o kadar fazla kazanıyor. 
İGA’nın CEO’su inşaat süresinin 1 Mayıs 2015’te başladığını söyleyerek, aslında fiilen daha önce başladıkları inşaatı, hukuken kısaltmış olduklarını, dolayısıyla işletme süresini de uzattıklarını anlatmış oluyor. 
Eğer Ulaştırma Bakanlığı, DHMİ, bu durumu dikkate almayacaksa, yer teslimindeki olağandışı gecikme, devletin, 3. havalimanı şirketlerine gelir garantisi verdiği en az 1 yıllık süreyi hediye ettiği anlamına gelecek. 
Sayın DMHİ Genel Müdürü Yıldırım belki yanıtlar: 
Bu durum ihalenin yapıldığı gün teklif verme anında konuşulmuş mu, yoksa koşullar sonradan mı değişmiş? 
Koşullar sonradan değiştiyse, sözleşmeye işlendi mi? İşlenmediyse bu, ihaleye fesat karıştırmak olmaz mı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları