Çiğdem Toker

1 numaralı kararname

11 Temmuz 2018 Çarşamba

Artık Bakanlar Kurulu yok. Ama sayıları 26’dan 17’ye inmiş olsa da “bakan”lar var.
Ne diyeceğiz? Konuşup yazarken sadece “bakanlar” demek, eksik kalacak belli.
O yüzden dikkat ederseniz artık “kabine” sözcüğünü kullanmaya özen gösteriyorlar.
Ki o da çok yerinde ve doğru değil. Kabine demokratik ülkelerde bir başbakanın varlığında hareket eden siyasi heyet demek çünkü. Başbakanın olmadığı bir kabine, kabine midir?
Neyse zaten asıl konu daha başka.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan pazar gecesi, merakla beklenen yeni bakanları açıklarken “Bugün de resmen göreve başladık. 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni yayımladık” dedi.
Hemen Resmi Gazete’ye baktıysak da 1 numaralı kararname henüz ortada yoktu.
Ertesi sabah, yani dün yayımlandı. 192 sayfa ve 539 maddelik hacme bakınca, gecikmeyi anlamak zor olmuyor. (Devletin yeni yapısını anlamak isteyen herkesin, bir çıktı alıp ciltletmesinde fayda var.)
Bugüne dek bildiğimiz yapıyı tamamen değiştiren, yürütmenin tamamının tek kişiye bağlandığı bir sistem kuran 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı teşkilat kararnamesi 7 “kısım”dan oluşuyor. Her bir kısım, adıyla yeni yapının çerçevesini ana hatlarıyla çiziyor:
Cumhurbaşkanlığı Makamı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Cumhurbaşkanına Vekâlet, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları, Cumhurbaşkanlığı’na Bağlı Kurum ve Kuruluşlar, Bakanlıklar, Cumhurbaşkanlığı Ofisleri...

***

Tartışmaya değer konu başlığı fazla olsa da öne çıkan, altı çizilesi temel konulardan biri Politika Kurulları ile Bakanlıkların ilişkisi...
Politika Kurulları, Cumhurbaşkanı’na doğrudan bağlı. Her biri üç kişilik. Birer başkanvekili atanacak. Cumhurbaşkanlığı bütçesinden, 100 bin gösterge rakamıyla, memur maaş katsayısını çarpımına göre ücret ödenecek. (Yaklaşık şimdilik 10 bin TL) “Ödenebilecek” diye esnek bir ifade kullanılmış. Ama duruma göre ücretlerin farklı olabileceği de maddeye konulmuş. Bu yapısıyla Politika Kurulu sanki “kadro açmak” amacıyla oluşturulmuş gibi duruyor. Sayısı 17 olan bakanlıklar ile sayıları 9 olan yeni kurulacak “Kurul”ların görev, takip ve sorumluluk alanları çakışıyor, örtüşüyor. Politika Kurulu’nun icracı bir vasfı olmadığı söylenebilir. Yine de görev yetki geçişkenliği bulunan böylesi bir yapının çatışma doğurma ihtimali düşük değil. Aslında kararname sistematiğine bakılırsa, kurullar, bakanlıkların üzerinde görünüyor. Yani yeri gelecek her bir Politika Kurulu, yarım asırlık bir bakanlığa yön çizecek.
Gerektikçe bir araya gelip toplantılar yapacaklar.
Yürütme hızlansın diye kurulduğu söylenen bir yapıdan, karmaşıklaşan ilişki biçimleri yükseliyor. Buralardan netlik ve verimlilik çıkıp çıkmayacağını göreceğiz.

***

Kararnamenin 6. kısmında yer alan bakanlıklarda Hazine ve Maliye Bakanlığı, üzerine en çok konuşulup tartışılacak bakanlık olacak. Özel sektör borçluluğunun ekonominin ağır ve çözüm bekleyen temel sorunlarından olduğu hatırlanırsa, bu birleşmenin belki de bu sorunu “tek elden” ve “bir defadan” çözmeye dönük olduğu öngörülebilir.
Sohbara kadar geçecek olan dönem, bu meselenin yeni yapı içinde nasıl “halledileceğini” de gösterecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları