Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Emeği sömürülen özel okul öğretmeni
Öğretmenler. Toplumların hayat damarlarından biri. Nasıl ki bir damar tıkandığında vücudun hayati fonksiyonları duruyor, işte öğretmen olmadığında da toplum kangren oluyor.
Onlar çorak topraklara bereket saçan nehirler gibi. Nasıl ki o nehirler kupkuru topraklara hayat verip çiçekleri filizlendiriyor, işte öğretmen de fidanlardan asırlık görkemli çınarlar yaratıyor.
Öğretmenlik. Hiçbir mesleğe benzemez. Çünkü her meslek mensubu bir öğretmenin eseri.
O bir meslek değil, o insan mühendisliği. Sadece bugün değil, toplumun var olduğu o ilk günden beri.
ÖĞRETMEN İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR
Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyet yıllarında bile eğitime ciddi bütçeler ayırdığı, Hasan Ali Yücel gibi bir eğitim reformcusunun nice devrimler yaptığı bu ülkede 21.yy.da öğretmenin mağdur edilmesi, eğitimin meclisin en önemli gündemi olmaması kabul edilebilir gibi değil.
Şimdi de özel sektör öğretmenleri zorda. Kirasını ödeyemiyor. Geçinemiyor. Emeği çalınıyor. İtibarsızlaştırılıyor. Taban maaş hakkının kanun güvencesine alınmamasından ötürü işsizlik ve asgari ücret kıksacında çırpınıyor.
Ve özel sektör öğretmenleri kamudaki meslektaşlarıyla aynı özlük haklarına ve maaşa sahip olmalarını güvence altına alan “taban maaş” düzenlemesinin yapılmasını talep ediyor.
Aslında “ hakkını geri istiyor” demek daha doğru. Çünkü esasen taban maaş 2014 yılına dek mevcut olan bir hak idi ama bu hak 2014de Mecliste yapılan bir oylama ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunundan çıkarıldı. Bir başka deyişle kanun halen yürürlükte olmasına rağmen söz konusu madde 2014den beri yok.
ADALETSİZ ÇALIŞMA SAATLERİ
Öte yandan kamu ve özel sektör öğretmenleri arasındaki adaletsizlik ve eşitsizlik sadece ücrette değil çalışma koşullarında da söz konusu. Kamuda öğretmen 15 saati zorunlu, 15 saati ek ders olmak üzre haftada 30 saat derse girerken, çoğu özel eğitim kurumlarında öğretmenler okulun velilere ara tatillerde taahhüt ettiği ekstra dersler ve hafta sonu kursları ile birlikte haftalık 45 saate yakın derse giriyor.
Veli iletişimi, okul tanıtımı, nöbet, etkinlikler, eğitimler, konferanslar, özel günler, kutlamalar derken özel okulların çoğu öğretmenini haftada 50 saate yakın okulda tutuyor.
Ancak yakın zamanda bu konuda okuluna dava açan öğretmenlere çıkan hükmü emsal aldığımızda görüyoruz ki; yargı öğretmenin okulda kaç saat kaldığını değil derse kaç saat girdiğini baz alıyor.
Sözleşmesi yenilenmeyen bazı öğretmenlerde ise daha farklı bir problem mevcut. Bu gruptaki öğretmenlerden ise; kendilerinin istifaya zorlandığı, istifasını imzalamak istemediğinde ise işveren tarafından olumsuz referans vermek ve içeride kalan haklarını vermemek ile tehdit edildiği yönünde yoğun mailler ve şikayetler var.
***
Günümüzde öğretmenlik bir çocuğa bilgi nakli yapmaktan öte bir roldür. Öğretmenlik vatanın menfaatine olan ne varsa top yekün soyunmaktır. Canla, başla, şevkle taşın altına elini koymaktır. Yön vermektir. Yol göstermektir. Ufuk açmaktır. İyi olan güzel olan ne varsa toplumu o yönde örgütlemektir. Öğretmen toplumun hayat damarlarından biridir. Öğretmenini üzme Türkiye.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!