Bedri Baykam
Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Laik Cumhuriyet Çökerken CHP Ne Konuşacak?

17 Temmuz 2012 Salı
\n\n\n

Türkiyede sanki detay bir hukuk maddesi tartışması yapılıyormuş gibi, yeni anayasa kapsamında, rejim darbesi ADI KONARAK gerçekleşiyor, laiklik hançerlenerek Atatürk Cumhuriyetine son nefesi verdiriliyor. CHPde ise yine bir hafta içi kurultayı ile siyasi gündemin ortasında Kılıçdaroğlunun ilk defa çoğunluğunu kendi kontrol ettiği bir liste ile çalışma fırsatı bulacağı konuşuluyor. İyi de esas soru şu: CHP hedefleri olan bir siyasi parti ise, bir gün hasbelkader iktidar olsa, nasıl bir toptan dönüştürülmüş Türkiyeyi teslim almış olacak? Elimizde bu gidişle demokrasiyi çalıştırabilecek herhangi bir mekanizma artığı bile kalmış olacak mı? CHP neyi hedeflediğini veya hangi dev tezgâhla karşı karşıya olduğunu anlıyor mu?

\n

CHP, biraz sanki ANAPın dört eğilimini andıran bir biçim bozma peşinde koşturuyor.Temiz işadamları”, “Sosyal demokratlar, liberaller, Atatürkçüler, sosyalistlertanımlamalarına, adı geçen Bekaroğlu ile partinin resmi dilinden bir de İslami sosyalistleraçılımı eklenmiş oluyor! Siz bu yazıyı okuyana kadar, bu isim CHPye girse de girmese de, adının bu düzeyde telaffuz edilmesi bile fazlasıyla anlamlı. Buna rağmen, malum eleştirilere de set çekmek isteyen Kılıçdaroğlu Altı ok tartışılmazdiye net bir mesaj vererek ulusalcı çevreleri teskin etmek istiyor; ancak burada sormak lazım: Pardon ama sizin için Altı ok ne anlama geliyor? Okçuluk federasyonu logosu mu? Göze hoş gelen sipariş verilmiş bir grafik tasarım mı?

\n

Geçen hafta bu ülkede Cumhuriyetin çöküşünün, demokrasinin yanlış tarifinden kaynaklandığını hatırlatmıştım. Demokrasi düşmanlarına, demokrasilerde yer ve eylem özgürlüğü vermek çok demokrat olmakmıydı; yoksa demokrasinin ipini çekmek mi? Bugün artık iktidar, çirkin anti-demokratik hedeflerini saklamadan basın özgürlüğü ve laiklik başta olmak üzere demokrasiyi imha etme planlarını yeni anayasa ile devreye sokmuş durumda. Ne yazık ki Yeni CHPde bu karanlığa kaymayı büyük ölçüde hızlandırıyor.Solun kalesi”, AKPnin laiklik ve çağdaş yaşam tarzlarına yaptığı saldırıları görmezden geliyor. Tarihte iktidarın hangi yöntemlerle ele geçirilip, nasıl illegal dayatmalarla pekiştirilebildiğini hatırlamıyor. Tüm bunlara ek olarak, anayasanın değiştirilemez maddeleriyle beraber uğradığı kökten saldırı, CHPyi artık belki de geriye dönülemez hatalarının dibine itmiş durumda. Bazı iktidarlar gücü elden bırakmamak için her şeyi yapabilirler. Hele artık o güç dengelerinde caydırıcı hiçbir unsur kalmamışsa! Demokrasi, yalnız oyunun kurallarını kabul edenler arasında bir oyundurkaidesini unutursanız, sonuçlarını böyle yerlerden toplarsınız. Gücü ele geçirince kuralları baştan kafalarına göre yazan zihniyetleri oyuna dahil ederseniz, şikâyet hakkınız kalmaz. Teşekkürler SHP. Teşekkürler Yeni CHP”.

\n

Bugün CHP, anayasa çalışmalarına katılarak AKPnin şeriatçı darbesini meşrulaştırmaktadır. Artık basın hürdür, sansür edilemez vedevletin düzeni kısmi olarak bile dini esaslara dayandırılamazmaddelerini bile doğrudan çöpe atabilen AKP, tarihi de keyfi şekilde değiştirmektedir: İsmet İnönünün adının ortaöğretimde kritik uluslararası ilişkiler metinlerinden çıkarılması, AKP dönemi övgüsünün ders kitaplarına sızdırılması, bu tavrın yansımalarıdır. Oluşturulmak istenen anayasanın basın sansürü gerekçeleriyle, iktidar istediği her gazeteciyi cezalandırabilir. CHP o masadan kalkmayarak, komisyona varoluş desteği vererek, inşası süren yobaz kökenli ve sahte demokrasi iddiaları yüklü bu kandırmacaya ortak olmaktadır.

\n

Türkiye, son dört yıldır, siyasi alanda kendisine karşı koyabilecek hiçbir kuvvet görmeyen AKPnin hırs ve tahammülsüzlükleriyle boğuşamamaktadır. Bu saldırgan oluşuma karşı neredeyse kendi temel ideolojisini ve hatta varoluş nedenlerini iptal etmiş görünen CHP de, Kılıçdaroğlu döneminde hissedilir bir direnç gösterememektedir. İsa Gök, Haluk Koç, Nur Serter ve Muharrem İnce dışında bu uçuruma yuvarlanışı hangi vekillerin gördüğü pek bilinmemektedir. Oyları yüzde 20 civarında gezinen Atatürkün Partisi(?), bundan da daha dramatik şekilde sanki ideolojisiyle ve kökleriyle bağlarını koparmış, AKPyi ülkede tek parti iktidarı cennetine taşımıştır. Ülkenin muhalif aydınları ile oluşturduğu bağlar, ciddi rota değişiklikleriyle gelmediği sürece, boşa atılmış adımlar olarak kalır. CHP daha nereye kadar AKPyi ülkede ve yurtdışında yasal platformda tutmaya yarayan korkuluk olmaktan çıkacaktır? Bugünkü kurultayda acilen tartışılması gereken başlıklar bunlardır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları