Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cinayetin Siparişini Kim Verdi, Merak Eden Var mı?
Aksoy, Mumcu, Emeç, Üçok, Dursun ve Kışlalı, bu soruyu soramadılar. Ben ısrarla soruyorum. Bana karşı tezgâhlanan bu cinayet “siparişi”ni kim verdi? Proje o kadar her yerinden tel tel dökülüyor ki... Senaryo bazı ucube kafalardan çıkmış ve “meczup” süsü kolay verilecek, yarı kaçık, işsiz, sıkıntılı bir adam, malum çevrelerce aranıp taranmış, bulunmuş. Bir çalışma yapılıp adam ikna edilmiş. “Zaten kolay iş, bi bıçaklık canı var, adamı indir, ardından dinle ilgili seçeceğin bazı şeyler söyle. Niçin yaptığını anlat ve git teslim ol. Böylece hem ruhi durumun, hem teslim oluşunla ve iyi halle indirim alırsın, iş çok uzamadan çıkarsın. Merak etme sana iyi avukat buluruz, davanı arkadan kontrole alırız. Seni ihya ederiz.”
\nCani, bu doğrultuda ödevini belli ki yardım alarak yapmış. İzimi sürmüş. Sanat merkezime birkaç defa gelmiş, bilgi toplamaya çalışmış. Ardından Aksoy’un “İnsanlık Anıtı” basın toplantısına katılacağımı öğrenip kararını vermiş. Saldırı anı ve gerisi malumunuz. Aslında kimseye sürpriz olmayan bu saldırı, 18 Nisan saat 13.16-13.20 arası bir anda ve arkadan gerçekleşti. Belki 5-6 ayrı şans sonucu, şu anda canlıyım ve “2. ömrümde” sizlere bu satırları ulaştırabiliyorum. 18 Nisan’dan sonra yaşadığım her şeyin 2. ömrüm olduğunu bana o mucize ameliyata giren doktorlarım ısrarla söylüyor. Allahtan sevgili asistanım Tuba Kurtulmuş’un yarası daha az derin ve o da kurtuldu.
\nO suikast anını yaşayıp, oradan canlı çıkmış olmak başlı başına bir deneyim. O anda yere sağlam bastım. Bilincimi kaybetmedim, panik yapmadım. Bildiğim tek şey, üzerimde ölümcül ağır bir yara olduğu ve bir an önce ameliyata alınmam gerektiğiydi. Ambulans bekleyecek vaktim olmadığının farkındaydım.
\nMedyanın sürekli büyüttüğü “Arabalar sokakta neden durmadı?” sorusu ve Tatlıses’in vurulmasıyla ilgili yapılan kıyaslamalar, bana en başından kabak tadı verdi. Bunların hepsi, bizi ana konudan uzaklaştıran medya tuluatı. Ülkeyi ilgilendirmesi gereken şu: Siparişi meczup rolü biçilen bu zanlıya kim vermiş? Tabii ki hepimizin biraz tahmin edebileceği şeyler bunlar. Benim 25 yıldır her an Atatürkçülüğün korunması için verdiğim mücadele zaten ortada. Benden önce hangi aydın ve yazarlarımızın öldürüldüğü ortada, Kemalist ideolojinin kalemi ve polemik gücü kuvvetli insanlarını kimlerin yıllardır yok ettiği ortada.
\nCani adayı, garibim, üzerine zorla “ataşlanan” bu “görev”den sonra teslim olurken konuşulanları hatırlıyor, “Allah birdir” diyor! Yani uzaktan da olsa hem bazı çevrelere selam çakıyor hem de konuşulanları hatırlayıp ortaya uydurma bir laf atmış oluyor, sanki söylediği sözün bana saldırısıyla ilişkisi olabilirmiş gibi... Allahın boş gezeni, neden onca yılını içerde geçirmek üzere gidip hem salonda gerçek adını verip hem de arkadan hemen teslim olsun ki?
\nSağ olsun Can Ataklı hafta sonu yazdı. Gazeteler neden “uyduruk meczup”un kökeni, çevresi, son haftaları üzerinde derin araştırma yapmıyorlar? Emniyet hangi bulgulara ulaşmak için ciddi hangi stratejiyi çiziyor? Pek yakında göreceğiz... En olağan mafya cinayeti hakkında sayfalar döktüren medya, bu yeni model “sipariş” cinayet senaryosunun dökülen boyalarını bakalım nasıl toplayacak? Heyecanla bekliyorum!
\nArada yakın aile çevremi gördüğümde gözümün yaşardığı duygusal anlar yaşadım. Ameliyatımı bizzat hastaneden takip eden, gelen, telefon eden, çiçek yollayan, yorum yapan belki on binlerce kişi oldu. Her birine ve beni yalnız bırakmayan CHP örgütüne çok teşekkür ediyorum.
\nBaşbakan’ın hiç tepki vermemesine şaşırdım mı? Sanırdım ki, üzülmese bile, hükümetin başı kendi sorumluluk alanı üzerinde yaşanan böyle bir olaydan sonra en azından diplomatik bir dille bana “geçmiş olsun” deyip, Tanrı adı anılarak yapılan böyle bir alçakça cinayet teşebbüsünü kınayacak! Ne gezer?.. Peki ya tersi olsaydı? Bir başka sapık, bir çarşaflıyı kalbinden bıçaklayıp kaçsaydı? Hükümetin tepkileri ne olurdu dersiniz?
\nBırakın bunlar şimdilik köşeye de, şunu eklemek istiyorum: İnsanların nasıl kamplara bölünmüş olduğunu gördüm. Benle TV’lerde siyasi atışmalara katılan bir Nazlı Ilıcak, bir Mehmet Metiner, bir türbanlı hanımefendi bile gelip “geçmiş olsun” demedi. Kendini farklı yörüngelere oturtmaya çalışan kimi plastik sanatlar dünyasından insanlar bile, ne geldi ne aradı! Ben ise onların küçük dünyasına ağladım.
\nTwitter mı? Türkiye ideolojik kaosunun çöplüğünün dibi gibiydi. Oralarda cerahatli sapkın beyinler neler yumurtlayabildi, onu da isterseniz size aktarmayayım artık... Ama biri hariç: Seviyeyi görüp hem gülün, hem ağlayın diye: Ben ölmediğime güya çok üzülmüşüm! Çünkü ölseymişim AKP daha büyük yara alır diye mutlu olurmuşum!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti