Hırsı yeteneklerinin önünde olduğu söylenen birisi hafta içinde Hürriyet gazetesine demeç vermiş. Kendini överken bayan voleybol takımlarına sahip kulüpleri yerden yere vurmuş.

Ona göre Türkiye’de sporcularla seks yapmak için takım kuranlar varmış. Cinsel yakınlık kurmak amacıyla kadın takımlarına yönetici olanlar mevcutmuş. Oyuncular paralarını alabilmek için bu tür insanlara ‘eyvallah’ demek zorunda kalıyormuş. “Benimle yatarsan paranı alabilirsin” diyenler varmış. Bunu kullanan oyuncu tarafı da yönetici tarafı da oluyormuş. “Biz bunlarla yatamadıktan sonra niye transfer ettik?” denirmiş. Özellikle değerinin çok üstünde ücret alan sporcular her türlü istismarı kabul ediyormuş.

Bu iddiaların sahibi sıradan bir insan da değilmiş. Dünyaca tanınıyormuş. 52 ülkede 63 kurs vermiş, 1250 antrenör mezun etmiş. Gittiği ülkelerin devlet adamları onun verdiği kursları izliyormuş. O ülkelerde maç izlerken devlet protokolünde oturtuluyormuş. Takımlarını çalıştırdığı ülkeler onunla aşama yapmışlar. Ancak böylesine bir isim yurtdışında gördüğü değeri Türkiye’de göremiyor, çalıştıracak takım bulamıyormuş.

Beyefendi röportajda sarf ettiği sözlerin ne anlama geldiğini okuduktan sonra fark etmiş ve gazeteye tekzip yazısı göndermiş. Birçok soruya 2 saat boyunca cevap vermeye çalıştığını, röportajın üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra akşam saatlerinde aranarak talihsiz başlığın onaylatılmak istendiğini belirtmiş. Niyet bozukluğu sezerek onaylamamasına karşın röportajın birçok bölümünü çıkartarak, anlam bütünlüğünü tamamen bozarak, iyice kısaltarak, alıntılar yaparak sansasyonel başlıkla yayına konduğunu iddia etmiş.

Ben, Değerler ve Yazılı Basın Yayın İlkeleri belirlenmiş Hürriyet gazetesinin röportajın ses kayıtlarına sahip olmadan böyle bir yayın yapacağına inanmıyorum. Nitekim telefonla ulaştığım Spor Müdürü Mehmet Aslan da aynını söyledi, inancımı doğruladı.

Sonuçta Türkiye Voleybol Federasyonu’nun bayan takımlarına sahip kulüplerle birlikte şiddetle kınadığı ifadeler, 80 bine yakın bayan voleybolcumuzu, ailelerini, bu spor dalına gönül verenleri rencide etti: “Filenin Sultanları”nı spor yaşamları için örnek almayı düşleyenlere “hayal kırıklığı” yaşattı. Hem çok ayıp hem de çok yazık oldu.

Şimdi muhteremden beklentimiz, genelleme yaparak bir camiayı bütünüyle töhmet altında bırakmak yerine bahsettiği başkan ve yöneticilerin isimlerini tek tek açıklaması. Varsa eğer kimler olduklarını öğrenelim, afişe edelim, sokağa çıkamaz hale getirelim. Aksi halde hırslarını kontrol edemeyenleri sadece voleybolda değil, spor camiasında da görmeyelim.