Aykut Küçükkaya

7 Mayıs...

04 Mayıs 2020 Pazartesi

Fahrettin Altun olayında yaşananlar üniversitelerin iletişim fakültelerinde “gazetecilik dersi” olarak okutulacak noktaya doğru gidiyor. Cumhuriyet’in haberi yirmi gündür gündemi altüst etti... İki haftadır bu köşede bu konuyu yazıyorum, üçüncü yazıyla konuyu noktalayalım...

Geçen hafta dört arkadaşımız “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Vakıflar’dan kiraladığı arsada izin almadan yaptırdığı çardak ve şöminenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkılmasını duyuran haberimize açılan terör soruşturması” kapsamında Emniyet’te sorgulandı. Arkadaşlarımıza yöneltilen soruları görünce, “gazeteciliğin” ne kadar özel bir meslek olduğunu bir kez daha anladık!.. Türkiye’nin gündemini değiştiren habere imza atan, Cumhuriyet’in ele avuca sığmaz muhabiri Hazal Ocak, Emniyet’teki ifadesinde şöyle diyor:

Bu haberi, gazetecilik görevi gereği kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı yaptım...

***

Üç haftadan bu yana iktidar yandaşı kalemleri okudukça düşünüyorum. Zamanında terör örgütü lideri Fethullah Gülen’e el pençe duran, sözünün üstüne söz söyletmeyen isimler, şimdilerde kızlı-erkekli iktidarın gözüne girmek için ne yapacağını şaşırmış durumda. Bu bir meslek olsa gerek!.. Her dönem “iktidar yalakalığı” yapmayı başaranların mesleği!.. Yanar döner bir meslek ama hep dediğim gibi onların yaptığı mesleğin, işin adı “gazetecilik” değil!..

Bir yanda haberi yapan 29 yaşında genç bir kadın gazeteci, diğer yanda hayatları boyunca doğru dürüst bir habere imza atamamış bir zavallılar ordusu!.. İktidarın oyuncağı, sahibinin sesi olmuş kalemler!.. Ee, yazdıkları toplum nezdinde, kamuoyu vicdanında beş para etmeyince, kalemleri satılığa çıkarmak akıllıca iş!.. Kıracak değillerdi ya!..

Ancak bu süreçte aralarından biri öyle bir şey yazdı ki... Böylesi bir zavallılık görülmemiştir!..

Tarihe not düşmek için bu köşeden yanıt vermek şart oldu!.. İsmi lazım değil!.. Neymiş... “CHP Üsküdar İlçe Başkanı bölgeye gitmiş... Kuzguncuk’ta Altun’un arazisine bakmış... O da ne!.. Arsada hiçbir faaliyet yokmuş. Bu da Cumhuriyet’in yalan yazdığının belgesiymiş...

Evet... Yanlış okumadınız.. Böylesi özetlenebilecek rezil bir yazı yazıldı bu ülkede, hem de kâğıt üzerine!.. İktidar yalakalığını gördük de böylesi bir zavallılığı hiç görmemiştik doğrusu!.. Okurlarını aptal yerine koyan bir zavallılık... Şuraya belgesini koyalım ilk önce...

Tarih: 13 Nisan 2020... Günlerden pazartesi... Yer: Kuzguncuk...

Üsküdar, Kuzguncuk Mahallesi .... parsel sayılı Abdullahağa Vakfı mülkiyetindeki yere şikâyet üzerine 13 Nisan 2020 tarihinde müdürlüğümüz (Boğaziçi İmar Müdürlüğü) teknik eleman ve zabıta ekibi ile gidildi. Halihazırda devam eden çalışma durduruldu, yetkililerin hazır olduğu görüldü, kendilerine izinsiz yapılan ahşap çardağın ve şöminenin kaldırılması gerektiği anlatıldı, yapılan konuşmalardan sonra ilgilileri ile beraberce söküm işlemi yapılarak aykırılık giderildi. İlgililerince çıkan malzeme tasnif edildi. Söz konusu yerden emniyetli bir şekilde ayrılındı. 13 Nisan 2020.

İşte Cumhuriyet bir gün sonra 14 Nisan 2020 tarihinde kimseden korkmadan Kuzguncuk’ta yaşananların haberini yayımladı. Peki, yandaşlar ne yaptı? Hiç çekinmeden okurunu aptal yerine koydu. Aptal yerine koymakla kalmadı, düpedüz kandırdı!.. Bu yıkım tutanağından günler sonra “acaba bölgede sökülen çardağın, yıkılan şöminenin yerine yenisi yapılıyor mu?” diye Kuzguncuk’a giden adamın, “Herhangi yeni bir faaliyet görmedim” ifadesinden “Bakın Fahrettin Altun’un arazisinde bir şey yokmuş, Cumhuriyet yalan yazmış” demeyi başardılar.

Yahu!.. 13 Nisan’da yıkılan, sökülen çardağı, şömineyi günler sonra bölgeye giden adam nasıl görsün!.. Zamanda yolculuk mu yapsın? 10 gün önce yıkılmış arkadaş yıkılmış!..

Sahi!.. Adama sormazlar mı? Şimdi sen bu belgeyi nereye koyacaksın!..

***

Üç gün sonra, kuruluş parasını Atatürk’ün verdiği, adını Atatürk’ün koyduğu çınarımız Cumhuriyet’in 96. yaşını kutlayacağız. Dün, Cumhuriyet’in gazeteciliği anlamlı bir ödülle taçlandırıldı. Basın Konseyi’nce 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde gazetemiz Cumhuriyet, “Basın Özgürlüğü Ödülü”ne layık görüldü. Değerli yazarımız Barış Terkoğlu’yla birlikte cezaevindeki gazeteciler ile Cumhuriyet’e verilen bu anlamlı ödülü gazetemizin gerçek sahibi okurlarımıza armağan ediyoruz. Okurlarımız için, halkımız için gerçekleri yazmayı sürdüreceğiz. Gerçekleri eğip bükemezsiniz... Ne yazık ki koronavirüslü günlerde gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızla bahçemizde buluşup geleneksel kutlamamızı gerçekleştiremiyoruz. Biliyoruz ki bu zor günleri atlatacağız, hep birlikte yeni yaşımız, yaşlarımız için kucaklaşacağız. O gün gelene kadar sen çok yaşa Cumhuriyet!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları