Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hesap

14 Mayıs 2013 Salı

“Cep delik, cepken delik

\n

Kol delik, mintan delik.
Yen delik, kaftan delik.
Kevgir misin be kardeşlik”
Sınırlarımızın durumu aynen bu.
Devlet sınırı değil, adeta yolgeçen hanı, otel paspası.
Suriye’de muhalif Özgür Suriye Ordusu, sınırlardan silahlarıyla, elini kolunu sallayarak girer çıkar...
ÖSO’ya gönderilmek üzere, silahlar sokulup çıkarılır.
ÖSO mensupları adeta sınır tanımayan militanlardır.
Otuz yıl Türkiye Cumhuriyeti’ne kök söktürmüş, 35 bin kayıp verilmesine neden olmuş, PKK’nin militanları Türkiye’nin sınırlarından silahlarıyla ellerini kollarını sallayarak çıkarlar, yetkililer, zaten açıklamalarını yapmışlardır:
- Geldikleri gibi gidecekler.
Geldikleri gibi de gitmektedirler.
Gittikleri gibi gelme opsiyonlarını da açık bırakarak gitmektedirler.
Hazretler adeta sınır tanımayan gerillalardır.
Kızmak da anlamsız, sınır denebilecek sınır yok ki, tanısınlar.
Evet, sınır delik gümrük delik, sen devlet misin yoksa kevgir mi be kardeşlik?

\n

***

\n

Bir ülke sınırları delik deşik olarak kevgire dönmüşse eğer, hesap kimden sorulur?
Elbette o devletin tepesinde kim var ise, ondan değil mi?
Türkiye somutunda, bu durumun sorumlusu kimdir?
Yürütmenin başı olan
Recep Tayyip Erdoğan değil mi?
Evet, Suriye’de
Esad karşıtlarına sınırsız destek veren, onları silahla donatan, onlara topraklarını açıp, hudutlarını yolgeçen hanına çeviren, Türkiye’yi dışında kalabileceği bir savaşın tarafı haline getiren Tayyip Erdoğan değil mi?
Elbette hesap da ondan sorulacak.
Reyhanlı’daki terör olayını kimin yaptığı tabii ki önemli, ama ondan daha önemlisi, onun karşısında kim aciz duruma düşüp, tehlikeye kör, uyarılara sağır kaldı?
Reyhanlı’nın failinin Muhaberat olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrılmak mümkün değil.
Her şeyden önce, sınırın Suriye yakasına hâkim olan, gireni çıkanı denetleyen Muhaberat değil, ÖSO.
ÖSO’nun bu sıkı denetimi altında, Muhaberat’ın Türkiye’ye bu kadar silahı oradan geçirip sokması mümkün mü?
Hadi diyelim ki, mümkün. Yine de dönüp sorarlar:
- Arkadaş, rüzgâr ekenin fırtına biçtiğini bilmen, dolayısıyla Suriye’den bir saldırı beklemen gerekirdi. Sen bu durumda, uyarıldığın halde sınırdan bu kadar patlayıcının geçmesini önleyecek tedbiri nasıl almazsın?

\n

***

\n

Muhaberat değil, El Kaide veya El Nusra yaptı desek, bunların topraklarımız üzerinde cirit attığını duymayan kaldı mı?
Cumhuriyet daha bu hafta açıklamadı mı, iki bin El Kaide militanının Türkiye’de olduğunu?
El Nusra ve El Kaide’ye tehlikeli biçimde, müsamaha gösterildiği yolunda raporlar verilmedi mi?
Reyhanlı terör eyleminin arkasında kim olursa olsun, hesap sorulacak adres bellidir:
- Recep Tayyip Erdoğan.
Bu arada Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de oynamak istediği oyuna destek veren, BDP Eşbaşkanı
Demirtaş buyurmuş:
- Şimdi eleştiri değil, birlik zamanı
Burada sorulması gereken soru şudur:
- Ne için birlik, neye, kime karşı birlik?
Erdoğan’ın Suriye oyununun Kandil’in ve
Öcalan’ın bölge rüyasının bir parçası olduğunu düşünürseniz, soruya, şu haklı soruyu da ekleyebilirsiniz:
- Sakın ayrışma için birlik olmasın bu?
Sınırı koruyamayan, dün rüzgâr ektiği için bugün fırtına biçmek zorunda kalan ve hesap vermesi gerekenler, hesap sormaya kalkınca, kırktan fazla vatandaşın ölümü üzerine alacakları önlem de tabii ki bellidir:
- Olaylarla ilgili yayın yasağı koymak.
Hesap bu kadar saparsa olacak olan budur.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları