Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hain Üretme Çiftliği

02 Mart 2013 Cumartesi

Paris - 20. yüzyılın sonlarında, Tokyo çevresinde lüks siteler dikmek çok gözdeydi ve Paris özentisi de o sırada modaydı.

\n

Japon müteahhitlerden biri çok bilmiş arkadaşına sormuş:

\n

- Yeni lüks bir site yaptım, bana Paristen gözde bir semt ismi bulsana!

\n

Bizim uyanık, biraz düşündükten sonra, işadamı arkadaşını yanıtlamış:

\n

- Père Lachaise, bence çok uygun olur.

\n

Müteahhit hemen üzerine atlamış:

\n

- Tamam demiş çok güzel bir isim Père Lachaise.

\n

Yaşanmış olan bu öyküye, o zamanlar Le Monde gazetesi çok gülmüştü. Çünkü uyanık Japonun Tokyadaki mahalleye verdiği ad, Parisin en ünlü ve geniş mezarlığının ismiydi.

\n

Père Lachaise mezarlığı aralarında Oscar Wildeın da bulunduğu dünyaca ünlü önemli kişilerin gömülü bir yer olduğundan, her tarafta, Türkiyede de meşhurdur.

\n

Geçenlerde, AB ile ilgili Bakanımız Egemen Bağış, bu ünlü mezarlıkta yatan Yılmaz Güney ve Ahmet Kayanın mezarlarını ziyaret etti.

\n

Ülkelerinden uzakta, yad ellerde, sürgünde Père Lachaise de toprağa verildiklerinde bu iki büyük sanatçımızın da resmi sıfatları vatan haini!idi.

\n

***

\n

Bakan Egemen Bağışın ziyareti kimileri tarafından çok önemsendi ve olumlu bulundu. Öyle ya, iki hain!resmen o statüden kurtuluyorlardı.

\n

Aynı günlerde, Sayın Bağışın önde gelen partidaşlarından biri de bir zamanlar, yine resmen hain ilan edilmiş olan Yaşar Kemali evinde ziyaret ediyor, kendisine Abidiye hitap ediyordu.

\n

Gazetelere yansıyan haberlere göre, ömür boyu çok çile çekmiş olan dev sanatçımız, büyük yazar bu hareketten çok duygulanmış.

\n

Haksız da değil.

\n

Ben, toplumun ve devletin, büyük bir evladından hayattayken özür dileme imkânı bulmuş olmasına çok sevindim.

\n

Ama olayı fazla abartmanın da doğru olmadığını düşündüm.

\n

Çünkü haksız yere hain ilan edilmiş olanların üstünden bu suçlamanın kalkması, yerlerine yeni yeni hainler bulup yerleştirildikçe aslında fazla bir anlam taşımaz.

\n

Önemli olan, bir ülkenin insanlarını, hem de çoğu zaman en değerlilerini kolayca hain ilan eden tutumu bir kenara bırakmasıdır.

\n

Gerçekten de dünyanın çok az gelişmiş ülkesinde, hemen hemen hiçbir demokrasisinde, insanlar Türkiyedeki kadar kolay ve çabuk hain ilan edilmez, edilemezler. Türkiye adeta birhain üretme çiftliğidir.Eskiden devlet tohum üretme çiftlikleri vardı, onlar tarihe karıştılar ama devlet hain üretme çiftliğiolma işlevini, toplumun önemli bir bölümünün de katkısıyla hâlâ sürdürmekte.

\n

***

\n

Bu alışkanlık değişmedikçe, devletin önde gelen kişilerinin, ölmüş ya da yaşamakta olan eski hainler!in gönlünü alacak, onların itibarlarını iade edecek davranışlarda bulunması fazla bir şey ifade etmez.

\n

Çünkü eski hainlerin itibarları iade edilirken yerlerine yenileri ikame edilecek, toplum hain üretme çiftliği işlevini sürdürecektir. Böylece, kimi eski hain!ler giderken yenileri onların yerini alacak, yeni yeni hainler sürgünde can verip Père Lachaisein yolunu tutacaklardır.

\n

Bu değişimin ölçütü de iktidarın görüşlerine paralel olarak değişen egemen düşünce olacaktır.

\n

Hain adları değişecek ama toplumdaki resmi düşünceye muhalif olanlar azalmadığı sürece aynı kalacaktır.

\n

Hatta, bunların sayıları arttıkça, hain sayısında da yükselme olacak ve genellikle yeni hainler eski kahramanların arasından çıkacaklardır.

\n

Olacaktırdemek de gereksiz belki, çünkü bunlar zaten halen olmaktadır.

\n

Pariste, Père Lachaise de yatmakta olan itibarları iade edilmiş, eski hainlerimize baktım da Fransada insanların Türkiyedeki kadar kolayca hain ilan edilmediklerini düşündüm ve anladım ki, bir toplumun genel ruh sağlığı hain sayısıyla ters orantılıdır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları