Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Akil İnsanlar mı?

05 Nisan 2013 Cuma

Herkesin aklını meşgul eden soru şu:

\n

- Akil insanlar ne işe yararlar?
Hemen söyleyelim efendim:
- İstanbul’da, Karaköy-Beşiktaş güzergâhında zaten tıkalı olan trafiği daha fazla içinden çıkılmaz hale getirmeye...
Çünkü dün saat 18.00’de Dolmabahçe Sarayı’nda
Tayyip Erdoğan “akil insanlarını” topladığında olan oydu.
Durumun doğuracağı trafik karmaşasını önceden fark etmiş olan yazar
Özgür Mumcu, Radikal’deki köşesinde, evi ile okulu arasındaki güzergâhı oluşturan yolu o gün kullanmayacağını yazıyordu.
Usta yazar
Yılmaz Özdil dünkü yazısında, “akil”lerin bu toplantısını 1919’da Dolmabahçe Sarayı’nda “padişah efendileri”ni ziyaret eden “Heyeti Nasiha” üyelerininkine benzetiyor.
Padişah efendinin Heyeti Nasiha’sı gibi, Tayyip Bey’in
“akil insanları” da Dolmabahçe Sarayı’nda hükümdarı ziyaret ile başlıyorlar görevlerine.
Merak edenler için belirteyim. Heyeti Nasiha,
Damat Ferit’in, “hayır ülkeyi böldürmeyiz, parçalattırmayız, işgale razı olmayız” diyen Anadolu halkını teslime rıza göstermeye ikna etmeleri için bir kısım zevattan oluşturduğu heyetin adıydı.

\n

***

\n

Neyse Anadolu halkı, Damat Ferit’in Heyeti Nasiha’sına değil, Mustafa Kemal’e ve Kuvvacılara kulak verdi de bugünleri görebildik.
Tarihte Heyeti Nasiha’nın bir hükmü olmadı.
Bakalım, Tayyip Bey’in akil insanlarının encamı, Damat Ferit’in Heyeti Nasiha’sından farklı olacak mı?
Yarınların nasıl olacağının anahtarı biraz da bu sorunun cevabında yatıyor.
Akil insanlar listesinde yer alan adlara itiraz etmenin, şu ismin neden olup öbürünün neden olmadığını sormanın bir anlamı yok.
Çünkü bunlar Tayyip Bey’in akil insanlarıdır.
Ölçüt, Tayyip Bey tarafından görevlendirilmiş olmaktır.
Ben seçilmiş olanların hepsinin buna layık olduklarını düşünüyorum.
Bir başkası, burada
“layık” yerine “müstahak” sözcüğünü kullanabilir.
Hangisinin daha cuk oturduğunu takdirlerinize bırakırım.
Doğrusu Heyeti Nasiha’nın mı işi daha zordu,
“akil insanların” mı bilemiyorum.
Ama Sayın Başbakan’ın geçen hafta
Öcalan’a karşılığında ne verdiniz ki barışa ikna oldu” sorusuna verdiği cevaba bakılırsa akil insanların işi de kolay olmasa gerek.
Anımsarsınız, Başbakan, Öcalan’ın radyo yerine 12 kanallı bir televizyon, her gün spor yapma imkânı, koğuş komşularıyla daha fazla görüşme hakkı karşılığında barış kararını verdiğini ileri sürmüştü.

\n

***

\n

Bana pek inandırıcı gelmeyen bu açıklamayı topluma kabul ettirme misyonunu yerine getirmeleri kendilerinden beklendiğine göre, “akil insanlar”ın işi de pek kolay olmasa gerek.
Akil insanların şimdiye dek bu misyonu zaten bulundukları yerlerde yerine getirdikleri göz önünde bulundurulursa, heyete ne gerek vardı sorusu sorulabilirse de, projenin bir de pazarlayıcı heyetinin bulunmasının yararsız olmadığını söyleyenlere verecek cevap yoktur.
Akil insanlara bakarken, bir yanlışa düşmemek gerek. Kuruluşun bugün oluşturulmuş şekliyle CHP’nin önerdiği şekli arasında herhangi bir ilişki yok.
Bu heyetin arabulucu, siyasete yeni seçenekler önerici bir işlev yüklenmesini beklemek mümkün değil, çünkü atanan
‘akıl’ın atayan ‘akıl’dan bağımsız olmasını beklemek, bunun hele hele Tayyip Bey’in atadığı bir kurulda gerçekleşmesini beklemek akil ziyanı bir davranış olur.
Yılmaz Özdil dünkü yazısında Heyeti Nasiha’yı tarihin unutmadığını, bugünküleri de unutmayacağını söylüyor.
Doğrudur.
Doğru olan bir başka husus da, o gün de bugün de kararı heyetlerin ya da onları oluşturanların değil, Anadolu halkının verdiği ve vereceğidir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları