Rasim Öztekin ‘Kavuğu’ Şevket Çoruh’a devretti

Rasim Öztekin ‘Kavuğu’ Şevket Çoruh’a devretti
Abone Ol google-news

Türk tiyatrosunun geleneği olan ‘Kavuk’, bu akşam düzenlenen bir törenle Rasim Öztekin’den Şevket Çoruh’a devredildi.

20 Eylül 2020 Pazar, 22:27

Bugüne kadar Kel Hasan Efendi’den, İsmail Dümbüllü’ye ardından sırasıyla Münir Özkul, Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’e emanet edilen ve Türk Tiyatrosu’nda güldürü geleneğinin nişanı olan “Kavuk”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) de desteği ile Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen Kavuk Devir Teslim Töreni’yle Rasim Öztekin tarafından Şevket Çoruh’a teslim edildi.

Geceye aralarında Müjdat Gezen'in de olduğu ustalar ve çok sayıda tiyatroseverin katıldığı törenin ardından, Şevket Çoruh, bu sefer 6. Kavuklu olarak, Murat Akkoyunlu ile birlikte sahneye çıkarak “Bir Baba Hamlet” oyununun özel bir gösterimini gerçekleştirdi. Öztekin, kavuk teslim töreninin bilet gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) bağışlayacağını duyurdu. 

Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu ve 4.Kavuklu Ferhan Şensoy törene katılamadı. İmamoğlu ve Şensoy tebriklerini video mesajı ile iletti.

‘BİZDEN SİMİT ALMAYI UNUTMAYIN’

Kavuğu alan ve sahnede gözyaşlarını tutamayan Çoruh pandemi sürecinde tiyatro emekçilerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, “Usta Raşit Rıza işsiz kalınca Bizim Lokanta diye bir lokanta açmış. Hazım Körmükçü, Beyoğlu’nda seyyar piyango satmış. Bunu duyan Naşit Özcan benim neyim eksik diye Beyazıt’ta piyango dükkanı açmış. Pandemi dönemi böyle devam ederse bizden simit almayı unutmayın” dedi. Çoruh, devamında şunları söyledi: “Bu kavuğu Anadolu’da zor şartlarda tiyatro açmaya çalışan tüm tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum. Hepsinin başımın üstünde yeri var.  Doğruyu söyleyen ustalarımızın en büyük geleceği tiyatro salonlarından çok mahkeme salonu oldu. Bu geleceğin sürdürücüleri ustam Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, sizleri 12. ayın 18’inde adalet sarayındaki gösterilerine beklemektedir. Kavuğu devredene kadar son sözüm: hak dost hak.”