Paris’te kafe yasakları

Restoran ve kafelerin teraslarında ısıtma cihazlarının yasaklanması kararı Ekolojik Geçiş Bakanı Barbara Pompili tarafından 27 Temmuz 2020’de alınmıştı. Ancak Covid-19 salgınından dolayı kapanma yaşanırken yasak bu yıl uygulanamadı. 

Bakan Pompili, teraslarda ısıtıcı uygulamalarına tepki göstererek bunun ekolojik açıdan sorunlu olduğunu belirtmiş, “Kamusal alanlarda kapıları kapatmayı empoze edeceğiz. 30 dereceli sıcak bir yaz gününde caddeyi klima ile soğutamazsınız, kış ortasında kahvenizi yudumlarken basit bir keyif için terasları ısıtmanın bir anlamı yok” ifadelerini kullanmıştı. 

Paris’te soğuk, yağmur mevsimine giriyoruz. Yasak kararı uygulanmaya başlanmadan pek çok kişi sıcak terasların tadını çıkarmak derdinde. Başkentin popüler mekanlarından Saint-Germaint des Pres’de bulunan iki ünlü kafe, Les Deux Magots ve Cafe de Flore’da, akşam saatlerine doğru havanın kararmasıyla birlikte küçük ampuller etrafa keyifli bir ışıltı veriyor. 

Bir grup gazeteci Flore’un sıcak terasında buluşuyoruz. Kafe 3. Cumhuriyet’in başlangıcından birkaç yıl sonra, 1885 yılında kapılarını açmış. Adını caddenin karşı tarafında bulunan Greko-Romen mitolojisinden çiçek ve bahar tanrıçası olan Flore heykelinden alıyor. Joris-Karl Huysmans ve Remy de Gourmont’un aralarında olduğu pek çok ünlü yazar, sanatçı tarihi kafenin müdavimleri olarak biliniyor. Basın dünyasının pek çok isminin buluşma noktası haline geliyor.

1930’larda Georges Bataille, Robert Desnos, Michel Leiris, Ossip Zadkine, Leon-Paul Frague ve Pablo Picasso gibi ünlü isimlerle birlikte sinema dünyasından da ünlüler akın etmeye başlıyor. Merdivenlerden yukarı çıkınca Jean Paul Sartre ve Simone de Beauvoir’nın fotoğrafları karşınızda duruyor. İkilinin 1939’da burayı adeta ofisleri gibi kullandığı söylenir. Şimdilerde ise kafe genellikle turistlerin uğrak yeri. 

Kafe çalışanı Jerom, Paris’te bu yıl turist olmadığından işlerin oldukça sakin olduğunu anlatıyor. Akşamları, önceki yıllara göre erken saatlerde kapattıklarını söylüyor. Le Monde diplomatique’ten gelenlerle birlikte bu tarihi mekânın yeni bir döneme başlamasının ilk adımın atılmış olacağını umduğunu belirtiyor.

Kafelerde uzun yıllar soğuk kış aylarında sıcak teraslarda buluşup kahvelerimizi içtik. Son yıllarda küresel ısınma ile başlayan aşırı sıcaklar, orman yangınları, azalan tarım ürünleri gıda sorununu da beraberinde getirdi. Küresel ısınmayla mücadele etmek için alınan önlemler artık yaşantımızda uymamız gereken bir kültür haline geldi. Yasaklardan pek memnun olmasak da sıcak yaz günleri güneşin altında kavrulmaktansa ışıl ışıl lambaların altında sıcak teraslarda içeceğimiz küçük bir kahve keyfinden vazgeçmeyi  tercih ediyoruz.     

tosunoglu.sul@gmail.com