Haydi, basalım pedallara! Y. Bekir Yurdakul'un yazısı...
Yinelenip duran, renkleri bir yerlerde unutulmuş, farklı olandan arınık yaşamaların yalnızlığı üzerine de düşünmeye çağıran yapıtıyla Hacer Kılcıoğlu, bir yandan da gündelik yaşamımızda doğa-çevre-yaşam dostu bisikletle daha içten ve yakın bir ilişkinin altını çiziyor.
“Kaybolduğumuzu anladığımızda, hava kararmaya başlamıştı.” Çocuk yazınımızın güçlü kalemi Hacer Kılcıoğlu’nun yeni yapıtı Bas Pedala Luna (Günışığı Kitaplığı), bu tümceyle tutuyor elimizden; sonra da bir daha bırakmıyor.
Aslında salt okuru meraklandırıp öykünün içine yuvarlamak için yazılmış bir tümce değil bu. Evet, bir kayboluş öyküsü çıkıyor karşımıza. Hem de evden epey uzakta, hem de bambaşka bir ülkede... Ne ki altı çizilen asıl “kayboluşlar”, siz öykünün akışında kaybolduğunuzda metnin arayüzünde fısır fısır fısıldaşıyorlar...
Gündelik yorgunluklara teslim olup yaşamı unutmalarımız, önyargılar arasında sıkışıp kalmalarımız, güven duygusunun yerini hoyratça alan kuşku ve korkularımız, nerede bıraktığımızı anımsamadığımız ya da hiç olmadığını sandığımız cesaretimiz, farklıyı / başka olanı yargılama / dışarıda bırakma kolaylığımız, doğanın / kırsal yaşamın uzağına düşen tutsaklığımız...
KOSOVA’YA GİDİYORUZ!
Oyunumuzun kahramanı, daha kitabın adında merhaba diyor bize. Bu keyifli, neşeli, kendimizi yer yer endişelenmekten alamadığımız yolculuğu da bize o, Luna anlatıyor.
Babadan zorla ve bin bir tembihle kopardığı izinle Luna, annesiyle birlikte Kosova’da bir bisiklet turuna katılır. “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu”nun da katılımcısı olan annesi gibi, Luna da bir bisiklet tutkunudur. Arkadaşları Yiğit, İpek ve Atakan’la “Uçan Kuşlar” bisiklet grubunu da kuran odur.
Kosova’da, Prizren’den başlayıp Priştine’de tamamlanması tasarlanan uzun tur sırasında anne kız, bir ara gruptan ayrılırlar. Kaybolduklarını fark ettiklerindeyse hava kararmaya yüz tutmuştur. Geceyi geçirecek bir yer bakmak için annesinin bir ağaç altında bir başına bıraktığı Luna’nın o süreçte yaşadığı iç yolculuk aslında hepimizin o büyük hapishanelerinden anlar, izler, korkular, kederler taşıyor.
Yinelenip duran / tekdüze, renkleri bir yerlerde unutulmuş, başka / farklı olandan arınık yaşamaların yalnızlığı üzerine de düşünmeye çağıran yapıtıyla Hacer Kılcıoğlu, bir yandan da gündelik yaşamımızda doğa-çevre-yaşam dostu bisikletle daha içten ve yakın bir ilişkinin / dostluğun altını çiziyor.
Bu kadar mı? Değil elbette. Doğası, yaşama kültürü, insanlarıyla farklı ülkeleri görme, tanıma heves ve heyecanınızı bütün yoğunluk ve yorgunluklarınızın önüne, ilk sıraya alırken, yeni yerlerin yanı sıra kendinizi de keşfetmenin içtenlikle gülümseyen bir çağrısı olarak da katılacaksınız Luna’nın yolculuğuna...
Yusuf Tansu Özel’in, az görünse de öyküye farklı bir tat katan desenleriyle bezeli yapıtı okuyup bitirdiğinizde bir şey daha yapacaksınız: Henüz yoksa bir bisiklet edinmeye, varsa günlük yaşamınızda ona daha çok yer açmaya bakacaksınız.
Bas Pedala Luna / Hacer Kılcıoğlu / Resimleyen: Yusuf Tansu Özel / Günışığı Kitaplığı / 160 s. / 10+ / 2023.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!