Hikmet Altınkaynak

Aydınlanma’nın ışıklı ‘Pencere’si

20 Haziran 2019 Perşembe

Evet tam dokuz yıl geçti. Aydınlanma’nın ışıklı “Pencere”sinin sahibi İlhan Abi aramızdan ayrılalı.
Yolu Beşiktaş Etiler’e düşenler, İlhan Selçuk anıtını görmeden geçmesinler.
Büyük görkemli bir anıttır. Saygıyı, saygı duymayı fazlasıyla hak eden bir anıttır. İlhan Selçuk ve aydınları yansıtır. Çağdaşlığı savunduğu için bedel ödeyen İlhan Selçuk’un yanı sıra Türkan Saylan, Melih Cevdet Anday, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Genco Erkal ve Nâzım Hikmet yer almaktadır.
Bu pencereden Cumhuriyet aydınlığı yağmaktadır.
Beşiktaş Belediyesi tarafından heykeltraş Mehmet Aksoy’a yaptırılan anıt, tam yedi yıl önce, 20 Haziran 2012 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açılmıştı. Kılıçdaroğlu, İlhan Selçuk için; “O bir aydınlanmacı, devrimci, katıksız Mustafa Kemalciydi. Hayatının hiçbir döneminde düşüncelerinden ödün vermedi” demişti.

Miyase İlknur’un ‘İlhan Abi’ kitabı
Cumhuriyet’in olduğu kadar Türk basın tarihinin de anıt isimlerindendir İlhan Selçuk. Çocukluğundan başlayarak tüm yaşamını kaleme alan Miyase İlknur’un kitabı İlhan Abi’yi (Cumhuriyet Kitapları) yeniden okuyorum.
İlknur, kızı gibi sevdiği gazeteci yazar. İlhan Selçuk’un ona verdiği mektuplarla, yaşadığı doyulmaz sohbetleriyle fotoğraflarla ele almış. Yarım yüzyıl Babıâli’nin 1 numaralı adı olmasının nedenlerini anlatmış, yer yer de çizginin büyük ustası Turhan Selçuk’u anmadan geçmemiş. Çünkü ikisi de Babıâli’nin yıldızı iki kardeş.
Subay bir babanın iki oğlu, bu nedenle İlhan Selçuk’un çocukluğu, gençliği birçok ilde geçiyor. Çocukluğunda o yılların tek çocuk dergisi Afacan’ı okuyarak yetişiyor. Karikatürle, edebiyatla ilgileniyor. Ne var ki Adana Lisesi son sınıfta edebiyat dersinden kalıyor. O da Antalya Lisesi’ne sınav nakli yaptırarak, orada sınava giriyor ve 5 üzerinden 5 alıyor. Öğretmense, Cahit Külebi. Dahası Külebi, edebiyat öğretmeni olarak babası Mehmet Kasım Bey’i okula çağırıyor:
“Beyefendi, sınav kâğıdını okuduğum oğlunuz İlhan Selçuk’un edebiyata karşı büyük istidadı olduğunu gördüm. Bu çocuk gelecekte büyük bir edebiyatçı olabilir. Lütfen bu konuda onu teşvik ediniz” diyor.
Bu arada annesi felsefe okumasını istiyor. Babası kendi gibi subay olmasını... İlhan Selçuk’un gönlünde ise mimarlık yatıyor!
Sınavda aldığı puan mimarlığa yetmiyor, hukuka giriyor, avukat oluyor, ama sonunda Cahit Külebi’nin öngörüsü gerçekleşiyor. Gazeteci, yazar, romancı, bilge İlhan Selçuk oluyor.

41 buçuk dergisi, Cumhuriyet gazetesi
İlhan Selçuk, Hukuk Fakültesi’nde okumak için İstanbul’a geliyor. Ayrıca ondan önce gelen ağabeyi Turhan Selçuk’la birlikte Babıâli’ye adım atmış oluyor. Birlikte 41 buçuk adlı mizah dergisiyle ilk deneyimlerini yaşıyorlar. Ne var ki, derginin ömrü 5 ay sürüyor. Basın tarihinin ilk müstehcenlik davası da bu dergi için açılıyor, dergi 11 Ekim 1952 tarihinde toplatılıyor. İlhan Selçuk bu defteri kapatıyor, “Dolmuş’un Seyr-ü Seferi”ni başlatıyor. Dolmuş dergisi kendisinin, Turhan Selçuk’un, Aziz Nesin’in, “Stepne” imzasıyla Hababam Sınıfı’nı yazan Rıfat Ilgaz’ın ünlenmesini sağlıyor. Pek çok soruşturma açılıyor, ama 6 Temmuz 1957’de Nadir Nadi’den de bir yazısı için kutlama telgrafı alıyor. Ulus’ta, Akis’te imzasız yazılar yazıyor. Evliliği, askerliği, Yön Hareketine katılışı ve Akşam gazetesi yazarlığı... Sonra bir gün Nadir Nadi’den davet alıyor. “Pencere”sinden aydınlatmaya başlıyor. Bu aydınlatma da ona bedeller ödetiyor. 12 Mart 1971’de Ziverbey Köşkü’nde ağır işkencelerden geçiyor. 21 Mart 2008’de kumpas davaları onu yoğun bakıma sürüklüyor. Ama onun uyarılarını dinlemeyenler ise topluma da bedel ödetiyorlar. Çünkü onun uyarıları dikkate alınsaydı, hukuka kumpas davaları, 15 Temmuz darbe girişimi olmayacaktı.
Altmış yıllık arkadaşı Orhan Karaveli Kendi Heykelini Yapan Adam (Doğan Kitap) kitabında onu bütün yönleriyle ele alıyor, arkadaşlarına anlattırıyor.
İlhan Selçuk’un geride bıraktığı saygın yaşamı, savunduğu temel düşünceler, Atatürk Cumhuriyeti için, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için verdiği büyük savaşım Türk siyasal yaşamında her zaman saygın yerini koruyor. Bu nedenle de onun “Pencere”si hiç kapanmadı...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları