Yurttaşa değil yandaşa özelleştirme... 195 kuruluşta kamu payı kalmadı
Türkiye’de özelleştirme uygulamaları kapsamında 195 kuruluşta hiç kamu payı kalmadı. Uygulamaların vatandaşa dönüşü ise daha kötü hizmet ve fiyat artışı oldu
Son olarak boğaz köprüleri ve Milli piyango ile yeniden gündeme gelen ve önceki gün genel kurulu gerçekleştirilen AKP’nin de en büyük gelir kalemleri arasında yer alan özelleştirmeler, amacından uzaklaşıyor. 1985’ten bu yana 271 kuruluştaki kamu hisseleri, bin 797 taşınmaz, 10 otoyol, 2 boğaz köprüsü, 146 tesis, 7 liman, şans oyunları lisans hakkı ile araç muayene istasyonları uygulama kapsamına alındı ve uygulamalar sonucu 195 kuruluşta hiç kamu payı kalmadı. 67.6 milyar dolar gelir elde edilen özelleştirmeler, daha çok şirketlere yaradı, vatandaşa ise fiyat artışı ve daha kötü hizmet olarak döndü. Zira, Tüketici Sorunları Derneği’ne bu konuda gelen şikâyetlerde yüzde 100’lere vatan artışlar görülmüş. Öte yandan özellikle elektirk dağıtım şirketlerinin özelleştirmeleri kapsamında ise fahiş fiyat artışları görüldü. Eeletik Mühendisleri Odası’nın verilerine göre, tüketici tarifeleri 2008-2011 yılları arasında yılda; tek zamanlı mesken abonelerinde yüzde 91.3 oranında, tarımsal sulama ve alçak gerilim sanayi abonelerinde ise yüzde 84.7 oranında arttı. Sonraki yuılarda ise artış oranı her yıl devam etti.
Yabancı payı azaldı
Öte yandan bir diğer amacı da yabancı sermaye girişini hızlandırmak olan özelleştirmelerde uygulamalarında 1986- 2011 yılları arasında yüzde 36 olan yabancı yatırımcı payı, son yıllarda yabancı ilgisinin zayıflaması ile 2015 yılı sonunda bu yüzde 22’lere kadar düştü. Halen özelleştirme kapsam ve programında 21 kuruluş bulunuyor. Bu kuruluşların 11 tanesinde yüzde 50’nin üzerinde kamu payı var. Bunun yanısıra, özelleştirme kapsamında 682 taşınmaz, 48 tesis, 2 liman, 10 otoyol, 2 boğaz köprüsü ile şans oyunları lisans hakkı da yer alıyor.
Özelleştirme dünyada da çok fazla uygulanan bir yöntem. Ancak uzmanlar, dünyadaki örnekler, vatandaşa daha iyi hizmet olarak yansıyor. Ancak Türkiye’de özellikle elektrik başta olmak üzere bu konuda yeterli seviyeye gelinmediğine dikkat çekiliyor.
Şirketlerin lehine, vatandaşın aleyhine uygulama
Şirketler depozitonun üzerine bile yatıyor
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, ülkemizde özelleştirmelerin ardından hizmet kalitesinin daha da düştüğünü söyledi. Bazı sektörlerde alternatif olmadığı için tüketicilerin bu hizmeti almaya mecbur bırakıldığını belirten Ağaoğlu, “Örneğin telekomünikasyon sektöründe tam rekabet yok. Sabit ücret, haksız faturalandırma nedeni ile tüketici icra baskısı hapis korkusu ile yaşıyor. Elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarda ise özelleştirilme sonrası fahiş fiyat artışları görüldü. Tüketiciler özelleştirmenin gazabına uğradı. Ankara’da doğalgazın özelleştirlemesi sonrası abonelere ek masraflar çıkartılıyor. Bu da yetmezmiş gibi aynı aileden vefat etmiş birinin üzerine olan sözleşmeyi aynı meskende yaşayan başka birinin üzerine alınması için baskı yapılıyor. Alması halinde tekrar depozito talep ediliyor. Bu şikâyetler çok arttı. Önceden yatırılan depozitoların üzerine yatıyorlar, yok sayıyorlar” diye konuştu. TÜSODER Başkanı Avukat Rıdvan Yıldız ise özelleştirme politikalarının millet menfaatini gözetmesi gerekirken kâr hedefi haline dönüştüğü için tüketicilerin aynı himzeti daha pahalı almak zorunda kaldığını söyledi.
21 dağıtım bölgesini 4-5 şirket paylaştı
EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya, özelleştirmelerin dağıtım şirketlerinin lehine, tüketicinin aleyhine dönüştüğünü vurguladı. “Kayıp kaçak düşecek denildi düşmedi, yatırımlar artırıldı ama denetim yok” diyen Sakarya, şöyle devam etti: “Plansızlık özellikle elektrikte ciddi anlamda sorunlar yarattı ve ciddi kesintilerle karşılaştı. Öte yandan elektrik enerjisinin üretimi iletimi ve dağıtımının eş zamanlı olarak planlanması ve faaliyetlerin eş zamanlı yapılması gerekiyor. Ama ne yazık ki planlamadan kopuldu. Vatandaş elektrik kesintileri ile yüz yüze kaldı. Bunun çok somut örneği Trabzon’da Enerji Bakanı başkanlığında yapılan toplantıda ‘dağıtım şirketlerine 4 tane görev’ diye sunulan uygulamalar. Müşteri memnuniyeti, teknik kalite ve hizmet sürekliliği, çağrı merkezi sıkıntılarından bahsediyor. Demek ki 7 yılda bunlar yapılmamış. Öte yandan rekabet olsun deniliyor ama 21 adet dağıtım özelleştirmesi 4-5 şirjkete bölüştürülüyor. Bu alanda dikey bütünleşik yapı oluşuyor.”
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!