'Yeni şiirin adresi: Şiir Defteri 2009'
Şeref Bilsel-Cenk Gündoğdu tarafından hazırlanan, bir yılın şiir dökümünü yansıtan Şiir Defteri, İkaros Yayınları tarafından 2000'ler şiirinin önemli imzalarının yazı ve söyleşilerinden oluşan Edebiyatta Üç Nokta dergisiyle birlikte okura sunuldu.
Benzer çalışmalardan pek çok bakımdan ayrılan özellikler gösteren Şiir Defteri, her yıl farklı bir seçici kurul tarafından belirlenen şiirleri; yıl içinde yayımlanan kitap ve dergilere dair yazıları kapsıyor. Ayrıca çeviri faaliyetleri ve internet merkezli edebiyat hareketliliğinin de izini süren yazılara yer veriyor. 2008 yılında dergilerde yayımlanan şiirler; Sennur Sezer, Egemen Berköz, Ramis Dara ve küçük İskender'in oluşturduğu dört kişilik seçici kurulun onayından geçerek bir araya getirilmiş. Şiir Defteri'ni diğer yıllıklardan ayıran bir özellik de kolektif bir çalışma olması. Kitapta, geçen yılın şiir ortamına dair soruşturmaya yanıt verenleri de göz önüne alınca, otuz üç imzanın emeği olduğunu söylemeliyiz.
Geçen yıl aramızdan ayrılan eleştirmen Mehmet H. Doğan Şiir Defteri için: "Bugüne dek hazırlananların en iyisi" demişti. Bu sözün ne derece isabetli olduğunu Şiir Defteri'ni okumaya başlayınca anlıyoruz.
Farklı kanallardan gelip Türk şiirinin büyük gövdesine katılan yaklaşık 150 şairin şiirlerini bir arada okuyunca, Türkçe'nin inceliklerini, şairlerin buluş ve zekâ gösterilerini de izlemiş oluyoruz. Şiir beğenileri birbirinden oldukça farklı insanlardan bir seçici kurul oluşturulması, sonuçta farklı eğilimlerin izini süren şairleri toplu bir fotoğrafın içinde bulmamıza yol açmış. 2008 yılında yayımlanmış şiir kitaplarını değerlendiren Metin Celâl'in ve poetik kitaplara eğilen Cihan Oğuz'un yazıları da çalışmada yer alıyor. İlk kitaplarını 2008'de yayımlayan genç şairlerin şiir serüvenlerinin ilk durağında, Ali Ayçil yazısıyla önemli notlar düşüyor. Hiçbir yıllıkta olmayan 'çeviri edebiyatı'na yönelik yazıyı ise Tozan Alkan kaleme almış. Özcan Erdoğan, internet ve fanzin kültürü üzerinden şiirin hareketliliğini gösteren oylumlu bir yazıyla Defter'e dahil olanlar arasında. Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu, bu yıl beşincisi yayımlanan Şiir Defteri'nde, başından beri, sanki etik bir tavrı belirginleştirmek istercesine, kendi şiirlerine yer vermiyorlar. Toplam 342 sayfadan oluşan kitabın sonunda 2008'de yayımlanan şiir kitaplarıyla birlikte şiire dair kitapların geniş bir listesi de yer alıyor. Büyük bir özveri ve dikkat isteyen bu tür çalışmalar, maalesef hep 'eksiklikleri' üzerinden tartışılıyor; fakat koca bir yıl içinde çoğumuzun görmediği, izlemek istesek de ulaşamayacağımı pek çok dergi ve kitaptan bu tür çalışmalar sayesinde haberdar olduğumuz gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Şiir Defteri'nin en özgün taraflarından biri de alt başlığı 'Şiir ve Hayat'a uygun bir biçimde sosyal hayatımızı belirleyen çok farklı gelişmelere yer ve tarih göstererek tanıklık etmesi. Şiiri hayattan ayrı düşünemeyenlerin bu notlardan, yıllar sonra çıkaracağı önemli ip uçları olacaktır. Seçici kurulda yer alan Egemen Berköz, Şiir Defteri'ndeki yazısının bir yerinde şöyle diyor: "Elinizdeki şiir yıllığında, yıl içinde gördüğüm dergilerden anımsamadığım birçok iyi şiir okudum. Bu da, ülkemizde yazılan şiiri izlemek için şiir yıllıklarının ne kadar yararlı ve gerekli olduğunu gösteriyor."
Şiir Defteri'nin girişinde Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu imzasını taşıyan elli sayfalık bir değerlendirme yazısı yer alıyor. Bu yazının bütününü okuyanlar, hazırlayıcıların 'vicdanî' bir sorumlulukla hareket etmeye büyük değer verdiklerini anlayacaktır. Bu noktada şöyle diyorlar: "Ne kimsenin övgüsü bizi yeniden yaratabilir ne de bazılarının yergisiyle ortadan kalkarız. Bu cümle vicdanla kuruluyorsa bir anlamı vardır. 'vicdan'ın ahbaplığından memnunuz." Geçen yıl aramızdan ayrılan, 'Türkçenin ses bayrağı' Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Şiir Defteri'nde yer alan "dünyaca" adlı şiirinin bir bölümüne kulak verelim:
"Biz insanlar ayrı ayrı kalmışız;
Bölmüş saadetimizi çizgisi yurtların,
Biz insanlar ayrı ayrı kalmışız,
Gökte kuşların kardeşliği,
Yerde kurtların"
Şiir Defteri'nin verildiği Edebiyatta Üç Nokta dergisi 2000'li yılların şiir, edebiyat, kültür ve sanatına ayırdığı özel sayısında 2000'li yılların öne çıkan şairlerinin 'yeni' şiire bakışlarını ve gelenekle ilişkilerini, modern hayatın şiirin neresinde durduğunu derinlemesini ele alarak yeni tartışmalar yaratacak cesur söylemleri de bünyesinde taşıyor. Derginin editörü Cenk Gündoğdu'nun 2000'li yılları etraflıca ele alan yazısıyla açılan Edebiyatta Üç Nokta yakın dönemin sanat, şiir, kültür ve edebiyatını anlamak isteyenler için önemli bir kaynak özelliğini de taşıyor...
Derginin editörü Cenk Gündoğdu "2000'ler: çok kapılı oda" başlıklı yazısında dönemin edebiyat ortamını değerlendiren yazında şöyle diyor: "Şairin tanınma, fark edilme, görünme arzusunun depreştiği dönemler 2000'li yıllara tesadüf etti. Dergilerin önemli bir kısmı, şair-yazarların fotoğraflarını yamacında taşıyan şiir ve röportajlarla açılıp kapanmaya başladı. Sanki, bu durumu hız kültürünün dayattığı 'unutulma korkusu' yönlendirdi. Ve teknolojik kolaylık olan internetin edebiyata 'müdahale'si bu yıllarda önemlidir. Son çeyrek yüzyılda hepimizin bir biçimde dahil olduğu internet ortamının getirdiği görece özgürlükle kontrol edilemeyen, denetimsiz, edebi değeri olmayan şiir ve edebiyat siteleri adeta mantar gibi çoğaldı. Herhangi bir edebi ehliyete sahip olunmadan kurulan ve yoğun trafiğe sahip bu sitelerde magazinel olan tarafların öne çıktığı, çıkarıldığı gözüküyor. Bu durum yaşadığımız görsel kültürün belirleyicilik, hızın getirdiği yüzeysellik, derinliksizlik ve daha çok da şiirin burada ikâmet eden okur/yazardaki karşılığıyla ilgilidir. Teknolojik erişilebilirlik yarar kadar zararı da önümüze koymuştur. '80'lerde başlayan siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel değişim '90'larda artık olma halini aldı. Bu yıllarda yeraltı edebiyatı, anarşist kültür, fanzin kültürü ifadeleri ortaya atılmış ve bu tanımlara ait olduğu söylenen ürünler dolaşıma girmiştir. Fotokopi dergiler, ilginç mahlas isimlerle ürünler, imzasız şiirler, ücretli ücretsiz dağıtılan ya da satılan dergiler '90'larda başlamış ve 2000'lerde yaygınlaşmıştır. 2010'a yaklaşırken bugün, internetin de etkisiyle aynı eğilimde bir artış göremiyoruz."
Edebiyatta Üç Nokta'da Yaprak Öz, Gökçenur C., Derya önder, Salih Aydemir, Hayriye Ersöz, Nigar Okyay ve Zeynep Köylü'nün de aralarında bulunduğu şairler şiirleriyle; Veysel Çolak, Tahir Abacı, Şeref Bilsel, Betül Tarıman, Ali K. Metin, Ayşe Düzkan döneme çeşitli açılardan bakan yazılarıyla; aralarında Nilay Özer, Betül Dünder, Ali Özgür Özkarcı, Eren Aysan, Atakan Yavuz, Özcan Erdoğan, Baki Ayhan T., Bünyamin K.'nın bulunduğu şairler de 2000'li yılları sorgulayan söyleşi yanıtlarıyla yer aldılar. Dergi dönem üzerine araştırma yapacak akademik personel ve 'yen' şiirin anlaşılması için iyi bir adres. Özellikle 2000'li yıllarda yazılan şiirin değişen hayat ve kültürel ortamla ilişkisini kavramak için iyi bir fırsat. Derginin eski sayılarına şair Özcan Erdoğan yönetimindeki www.siirpenceresi.com ve ikarosyayinlari.com internet sitelerinden ulaşılabilir.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti