'Tuzla Ermeni Yetimhanesi yıkılmasın, anılar yaşasın diye' (08.05.2015)

Hrant Dink ve yüzlerce çocuğun emek vererek inşa ettiği Ermeni Çocuk Yetimhanesi’nin bir kısmının yıkılmasıyla başlayan ve anılara sahip çıkmak için toplanan çok sayıda kişinin nöbetine biz de katılıyoruz. İstanbul’un merkezine kilometrelerce uzak yetimhaneye binbir zorlukla gelen yurttaşların tek isteği var: “Yetimhane yıkılmasın, anılar kaybolmasın, tekrar çocuklar için düzenlensin.”

'Tuzla Ermeni Yetimhanesi yıkılmasın, anılar yaşasın diye' (08.05.2015)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.05.2015 - 13:29

Kepçe operatörünün yetimhaneyi terk etmesiyle başlayan nöbete biz de dahil oluyoruz. Günün farklı saatlerinde gelen aralarında ermeni yurttaşların da bulunduğu çok sayıda kişi nöbeti devrediyor. Binanın giriş kısmı önceki gün sabah saatlerinde 15 dakikada yıkılmış. Yetimhanenin duvarlarına “Yetim hakkı yeme” ve “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız” yazıları yazılıyor. Hava kararmaya başlıyor. İstanbul’un çeşitli ilçelerinden gelen kişiler yanlarında getirdikleri yiyecekleri masaya yerleştiriyor. Bazı kişiler ise ışık sorununa çözüm bulmaya çalışıyor. Herkes dayanışma içinde davranırken bir tarafta Ermenice şarkılar çalıyor. Yetimhane komşuları da yavaş yavaş destek olmak için gelmeye başlıyor.

Fotoğraflarla Tuzla Ermeni Yetimhanesi

 

'Kaçıp kaçıp buraya geliyorum'

Molozların olduğu bölüme gidemeyen, öldürülen gazeteci Hrant Dink’in yetimhane arkadaşı 55 yaşındaki Garabet Orunöz’ın telefonları hiç susmuyor. Bir yandan hukuki süreci başlatmaya çalışan Orunöz bir yandan da anılarını yaşatmaya çalışıyor. Yanında getirdiği çocukluk fotoğraflarını gösteriyor bizleri ve anlatmaya başlıyor:

“Hrant’la aramızda 5 yaş var. Burada 8 yıl kaldık. Bu fotoğraf yetimhanenin harcını yaptığımız günün kanıtı. Ben yetimhaneden o gün kaçmıştım. Fark edip 5 dakika sonra yakaladılar. Neden kaçtığımı bile hatırlamıyorum. Şimdi merkezden kaçıp kaçıp buraya geliyorum.”

Yanında getirdiği tüm fotoğrafların hikayesini teker teker anlatıyor.

 

'Burayı sermayeye teslim etmek istemiyoruz'

Geceyi yetimhanede geçirecek olan Nor Zartonk’tan Arno Kalaycı ile sohbete başlıyoruz. Yetimhanenin yıkılmasını istemeyen Kalaycı şöyle konuşuyor: “Buranın bizim için bir önemi var. Buranın hatırası var. Burası ermeni yetimlerin kendi elleriyle inşa ettiği bir yer. Tuzlanın kentsel dönüşümüne sermayenin rantına burayı teslim etmek istemiyoruz. Bu yüzden buradayız. Bu araziyi devlet Ermenilerden gasp ediyor. Sadece burası değil, ermenilere ait sayısız arazi. Ermenilerden bu ülkede ‘yabancı olduğu için mülk edinemez’ diyerek bu arazi alınıyor. Eski sahibine iade ediyorlar. Hrant Dink Ermeni soykırımını anlatırken şöyle bir şey demişti: ‘Kimileri buna Ermeni soykırımı diyor, kimileri başka bir şey diyor. Ben buna bir yıkım olarak bakıyorum’ Biz de bu yıkımın 100 yıldır sürdüğünü anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlar toprağın altında hala bir define arıyor. Hrant Dink şunu anlatırdı: ‘Asıl define toprağın üstündeki kaybettiklerimiz’ O definenin bir parçası da bu kamptır ve bu kamp da ermenilerin bir arada yaşama umududur. Birlikte yaşama umududur. Eğer biz Ermeni soykırımına karşın yüzleşmeyle ilgili bir şey yapacaksak buradan başlamalıyız. Kampın iadesiyle başlamalıyız. Burada binlerce öğrencinin anısı var. Küçüçük çocukların emekleriyle kuruldu burası.”

Sohbetimizin ardından yetimhanenin yıkılmaması için neler yapabileceklerine dair konuştukları forum başlıyor. Önce sosyal medyadan ihtiyaç listesi yayınlanıyor.

 

Nöbet devam ediyor

Ermeni Çocuk Yetimhanesi’ndeki nöbet dün de devam etti. Yıkımın yapıldığı yerde zor şartlara rağmen nöbetlerini sürdüren yurttaşlar, herhangi sıkıntılı bir durumun yaşanmadığını söylediler. İş makinelerinin arka sokakta beklediğini ve nöbeti bitirmeleri halinde iş makinelerinin tekrar yıkıma başlayabileceğini belirten yurttaşlar, bunun önüne geçmek için nöbetlerine devam ettiklerini aktardılar. Yurttaşların Ermeni Çocuk Yetimhanesi’ndeki nöbeti bugün de devam ediyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler