'Büyülü' diye Halk Ekmek almaz, fişlenecekleri için THY uçaklarına binmezlerdi!
TUSKON ve üye şirketlerine yönelik iddianamede FETÖ elebaşı Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve Genel Sekreteri Muhammet Günay’a 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, aralarında Faruk Güllü’nün de bulunduğu 83 iş adamınınsa örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmaları istendi. İddianamede, örgüt üyelerinin ekmeklerde "büyü olduğu" için Halk Ekmek’ten asla ekmek almadıkları belirtildi.
Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Federasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik “FETÖ/PDY” soruşturması tamamlanarak FETÖ lideri Fetullah Gülen ve 35’i tutuklu 85 iş adamı hakkında iddianame hazırlandı.
Atalay Demirci hakkında ağırlaştırılmış müebbet istendi
TUSKON ve üye şirketlerine yönelik hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimini yöneten "Yurtta Sulh Konsey'i isminin ilk kez TUSKON'un 2014'teki toplantısında dile getirildiği ortaya çıktı. İddianamede, Fetullah Gülen'in 'bereket getirsin' diye iş adamlarına 100 dolar gönderdiği belirtildi. Ayrıca bazı iş adamlarının fişlenecekleri korkusuyla THY'i kullanmadıkları, büyü olduğu algısıyla halk ekmek yemedikleri ve hamidiye suyundan içmedikleri kaydedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından FETÖ'yle bağlantılı oldukları iddia edilen 31'i tutuklu, 3'ü firari 86 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
EN ÖNEMLİ GÖSTERGE 2014'TEKİ TUSKON TOPLANTISI...
İddianamede, şüpheli iş adamlarının evlerinde ele geçirilen 1 dolarlar, "ByLock" kullanmaları, Bank Asya'da örgüt elebaşısının talimatı üzerine para yatırmaları, Digiturk gibi platformlardan yine örgüt talimatı üzerine ayrılmaları delil olarak gösterildi. İddianamede, söz konusu şüphelilerin örgüt ile bağlantılarının en önemli göstergesi olarak ise, 1 Mart 2014 tarihinde yapılan TUSKON 5.Olağan Genel Kurul Toplantısı oldu. Şu tespit yapıldı; "Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden süreçlerin yaşanmış olmasına rağmen söz konusu toplantıya iştirak edilmesi ve bu toplantıda konuşmacının açık şekilde FETÖ/PDY propagandası yaparak, diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini açıkça tehdit ederek ve bir diğer yandan da 15 Temmuz darbe girişimiyle sonuçlanan örgüt eylemlerinin fitillerinden birini ateşleyecek sözlerle, özelde hükümeti, genelde ise Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve vatandaşlarını hedef almasına karşın bu konuşmaya çoğu zaman ayakta alkışlayarak destek vermeleri şüphelilerin örgütsel tavrının ve örgüte mensubiyetlerinin birer delili olarak kabul edilmiştir" denildi.
"YURTTA SULH" İSMİ İLK KEZ O TOPLANTIDA KULLANILDI
İddianamede, darbe girişimini yapan Yurt'ta Sulh Konsey'i isminin ilk olarak TUSKON toplantısında firari şüpheli Rıza Nur Meral'in yaptığı konuşmada geçtiği belirtildi. "Konuşmanın hemen giriş bölümünde şüpheli tarafından sarf edilen, "Yurtta sulh, cihanda sulh!" ve "Hayır sulhtadır ve sulh hayırdır!" ibarelerinin ilk bakışta barışa dönük, masumane mesajlar verdiği düşünülse de, FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği yönünde artık şüphe bulunmayan 15 Temmuz darbe girişimini yöneten terörist grubun da kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak tanıtmış olması ve FETÖ/PDY'nin, subliminal mesajlarla bilinç altını etkilemeye çalışması konusu birlikte değerlendirildiğinde bu ifadelerin o an için kullanılan ifadeler olmadığı anlaşılmıştır" denildi.
Yine şüphelinin konuşmasının devamında sarf ettiği, "İşittiklerimize göre şuna da inanıyorum ki, yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek!" ifadesiyle de FETÖ'nün, Hükümeti yakın bir zamanda yasa dışı yollarla ortadan kaldırmayı amaçladığı kaydedildi.
TOPBAŞ'IN DAMADI
İddianamede, şüpheli Ömer Faruk Kavurmacı'nın Aydınlı Hazır Giyim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortaklarından olduğu, bu şirketin hesaplarından havale yapılan gerçek ve/veya tüzel kişilerin büyük çoğunluğunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve terörizmin finansmanı suçlarından haklarında soruşturma yapılan veya yapılmakta olan kişiler oldukları belirtildi. Havale yapılan kuruluşların (dernek, sendika, okul, dershane,vakıf) tamamının ise 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kapatıldığı anlatıldı. Şüpheli Ömer Faruk Kavurmacı'nın, 1 Mart 2014'te yapılan TUSKON 5.Olağan Genel Kurulu'nda en ön sırada yer aldığı ve bu toplantıda yapılan yeni görev dağılımında da kendisine TUSKON Yönetim Kurulu üyeliğinin verildiği ifade edildi.
GİZLİ TANIK: ÖMER FARUK KAVURMACI, DARBE GİRİŞİMİNDEN BİR HAFTA ÖNCE BAVULUNU TOPLADI
İddianamede, gizli tanık ifadelerine de yer verildi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı'nın inşaat bölümüyle ilgilendiğini Mustafa Şevki Kavurmacı'nın şirketin kurucusu, hakim hissedarı ve danışma kurulu başkanı olduğunu belirten gizli tanık Berat, 15 Temmuz darbe girişiminden bir hafta kadar önce oğlu Ömer Faruk Kavurmacı ile birlikte Sefaköy Cennet'te Koru Florya'daki dairelerinden bavullarını toplayarak ayrıldıklarını, bu nedenle şahısların darbe girişiminden haberleri olabileceği yönünde yorumladığını söylediği ifade edildi.
ÖRGÜTÜN ABİLERİ İŞADAMLARINI BUNALTMIŞ
Gizli tanık Demir de ifadelerinde, örgütün para ihtiyacını, örgüte bağlı iş adamları tarafından sağlandığını iddia etti. Söz konusu paranın iş adamlarından örgütün abileri aracılığıyla talep ettildiğini anlatan gizli tanık, örgüt abilerinin son dönemde FETÖ'ye yönelik operasyonlardan sonra işadamlarının tüm karlarını isteyerek bunalttıklarını belirtti.
"FARUK GÜLLÜ, HER GELDİĞİ TOPLANTIYA KOLİ KOLİ BAKLAVA GETİRDİ"
Gizli tanık Demir, Güllüoğlu Baklavalarının sahiplerinden olan Faruk Güllü'nün, FETÖ/PDY örgütünün şirin ve sempatik olarak nitelendirdiğini, her geldiği toplantıya koli koli baklava getirdiğini, mütevelli heyetlerinde tatlı sempatik hareketler ile para isteneceği zaman örneğin kendisinin, "Hizmet için 100 bin dolar verdim. Siz arkadaşlar ne veriyorsunuz?" şeklinde yumuşak tavırlarla mütevellilerde örgüt adına çok iyi para toplanmasını sağlayan örgütün önemli adamlarından birisi olduğunu, örgütün "Yurt dışına çıkmalısın, devlet sana operasyon yapacak, üzülmeni istemiyoruz" diyerek kendisine baskı yaptığını ileri sürdüğü de yer aldı.
"FETULLAH GÜLEN İŞ ADAMLARINA BEREKET OLSUN DİYE 100 DOLAR GÖNDERMİŞ"
2009-2013 yıllarında cemaatin çeşitli departmanlarında bulunduğunu anlatan gizli tanık Boran'ın ifadelerinde, örgüt lideri Fetullah Gülen'in örgüt mensuplarının doğan her çocuğuna isim koyduğunu, bunun örgüt içerisinde bir mecburiyet ve itaatin sınanması olduğunu belirtti. Gülen'in iş adamlarına bereket için ve cüzdanlarında peçete içerisinde muhafaza edilmek üzere 100 dolar banknot gönderdiğini, başarılı bölgecilere de kendi taktığı takke, gömlek ve benzeri eşyasını gönderdiğini de ifade etti. Örgüt mensuplarının üstünden çıktığı belirtilen 1 dolarlık banknotların da böyle olduğunu belirten tanık Boran'ın, "Örgüt mensubu kim olursa olsun, bu paraları ya da eşyayı hiçbir şekilde elinden çıkarmaz ve imha edemezler" dediği belirtildi.
ASLA THY UÇAKLARINA BİNMİYORLARDI
Gizli tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, örgüt üyelerinin ekmeklerde büyü olduğu için Halk Ekmek’ten asla ekmek almadıklarını ve fişlenecekleri korkusuyla uçuşlarda Türk Hava Yolları’nı kullanmadıkları belirtildi.
Gizli tanık ifadelerinin de yer aldığı iddianamede bir ifade dikkat çekti. Savcılık tarafından ifadesi alınan gizli tanık Boran örgüte ilişkin çarpıcı bilgiler paylaşarak, "FETÖ/PDY örgütü 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Amerika’dan örgüt liderinden aldığı talimatla darbe girişiminin bir senaryodan ibaret olduğu ve cemaatin bu olaylarda dahli olmadığı algısını oluşturmak için büyük çaba sarf etmektedir" ifadelerini kullandı.
"HALK EKMEĞİNDE BÜYÜ VAR DİYE YEMİYORLARDI"
Örgütün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra irtibat ve faaliyetlerini akıllı telefonların "Facetime" programıyla gerçekleştirdiğini anlatan gizli tanık, "Uçuşlarda THY’yi fişleneceklerini düşündükleri için kesinlikle kullanmıyorlar. İstanbul Halk Ekmeğin ürettiği ekmeği almazlar. Bu ürünlerde büyü olduğu algısı vardır" dedi.
İddianamede aralarında Ömer Faruk Kavurmacı, Ahmet Tuzlu, Cahit Durmaz, Faruk Güllü, İsmail Hakkı Kısacık, Mehmet Fatih Baltacı, Murad Abdurrahman Baltacı, Murat Atakan Kayalar, Mustafa Şevki Kavurmacı, Rana Tezcan Açıkgöz, Harun Akca, Mehmet Zenginer, Salih Zeki Azak, Semih Sadır, Tolga Güven, Yüksel Nalbant ve Süleyman Düzgün’ün de bulunduğu diğer 83 iş adamının "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüphelilerden Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'nin örgüt üyeliği suçunun yanında “özel belgede sahtecilik” suçundan 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapisleri istendi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza