'Teslim olmayacak, vazgeçmeyeceğiz'

Seslerini duyurmak için eylem yapan İzmir, Aydın, Muğla, Denizli ve Çanakkale baro başkanları, yasa teklinin hukuka ve yargıya zarar vereceği görüşünü savunuyor

'Teslim olmayacak, vazgeçmeyeceğiz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.07.2020 - 09:20

AKP hu¨ku¨metinin “Avukatlık Kanunu”nda değişiklik yaparak, “çoklu baro sistemi”ni getirmek istemesi Tu¨rkiye'de bulunan 80 baronun ve 130 bine yakın avukatın tepkisine yol açtı. Değişiklik için yapılan tasarı Meclis’e getirilirken Ege Bölgesi’nin baro başkanları Ankara’da yapılan ve engellenmek istenen “Savunma Yu¨ru¨yu¨şu¨”nde en başta yer aldı.

İzmir, Aydın, Muğla, Denizli ve Çanakkale’ye bağlı baro başkanları Cumhuriyet’in Egesi’ne çoklu baro sistemin yargıya, hukuka ve siyasete getireceği zararları anlattı.

İzmir Baro Başkanı Özkan Yu¨cel: Avukatların ve avukatlık mesleğinin çözu¨lmesi gereken birçok sorunu var. Yaptıkları çalışmanın, bugu¨n ortaya koydukları du¨zenlemenin hiçbir biçimde avukatların ve baroların lehine olmadığının farkındayız. İşsiz avukatların, ofis açamayan avukatların, stajyer avukatların onlarca sorununu defalarca dile getirmemize rağmen çözmek için herhangi bir girişimde bulunulmadı. Şimdi avukatların sorunlarını baroların seçim sistemiyle değiştirebileceklerini ileri su¨ru¨yorlar.

Siyasi iktidarın baroların seçim sistemine yönelik yapmak istediği du¨zenleme baroların ya da avukatların ihtiyacı değil, siyasi iktidarın ihtiyacı. Gerçek niyetlerinin, demokrasinin ve hak arama özgu¨rlu¨ğu¨nu¨n gu¨vencesi, her kesimin hak savunucusu, doğanın ve hayvanların sesi, yargının tek sivil ve ele geçirilememiş parçası olan baroları susturmak olduğunun farkındayız. Teslim olmayacak, biat etmeyecek, vazgeçmeyeceğiz.

Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt: Amaçlarının yandaş baro yaratma çabası olduğunu görebiliyoruz. Sadece İstanbul, Ankara ve İzmir gibi barolarla ilgili sınırlı göru¨lse de böyle kalmama imkânı var. Üç ilin dışında bulunan barolar için yeni du¨zenlemeler gelebilir ve yarın başka değişiklikler gelme ihtimali de var. Biz hepimiz Tu¨rkiye’nin barolarıyız. Yapılan Tu¨rkiye’nin yargı sistemini etkileyen bir uygulama. Parçalanmış barolar, parçalanmış savunma demektir. Savunmanın bağımsızlığını yok etmeye yönelik bir girişim. Vatandaşın gu¨venliğini, kadın haklarını, çocuk haklarını ortadan kaldırmak olur. Bizim için önemli olan u¨lkenin yargısının bağımsız ve tarafsız olması. Bizi duymamaya çalışıyorlar. Daha yu¨ksek sesle söyleyerek duyurmaya çalışıyoruz. Demokrasinin gereği bu 80 baronun birden karşı çıktığı bir tasarı var. Bu sese kulak verilmezse, Tu¨rkiye’de demokrasi ve hukuk devletinden asla bahsedilemez. Hazırlanan tasarı ile 130 bin avukatın arasında anket yapsınlar, çıkacak sonuç hiçbirinin evet demeyeceğidir. ü,

Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun: Barolarda örnek olacak demokratik, tam katılımcı seçim sistemi var. Bunun değiştirilmeye çalışılması barolara bir gu¨ç katan, halka hukuk veren bir sistem olmayacaktır. Çoklu baro planlamasıyla birden fazla baro kurulmasına olanak veren çalışma, mevcut baroların yapısını bozmanın ötesinde, toplumsal anlamda fayda ve hukuk yaratmayacaktır. Bilakis bundan sonra o ilde bulunan barolar farklı renklerle anılmaya ve adlandırılmaya çalışılacak. Hukuki taleplerin de etiketlenmiş renkleri u¨zerinden hak mahrumiyetine götu¨recek haller alacaktır. Çalışmanın temel amacı, “siyaset yapıyorlar” du¨şu¨ncesi ortaya çıkmıştır. Oysaki yapılmak istenen baroları tamamen siyasetin içerisine bırakmaktır. Farklı siyasi du¨şu¨nceye sahip olanlar farklı barolar kuracak. Kurmuş oldukları farklı barolarda u¨ye yapısı o siyasi du¨şu¨nceye yakın insanlardan oluşacak. Dolayısıyla o siyasi du¨şu¨ncenin barosu haline gelecek.

Denizli Baro Başkanı Mu¨jdat İlhan: Yapılmaya çalışılan değişiklikle tamamen baroları Avukatlık Kanunu ve anayasanın verdiği haklarından ve sorumluluklarından uzaklaştırıp yu¨ksek yargının siyasiler önu¨nde cu¨ppeyi du¨ğmeledikleri gibi, avukatların da cu¨ppelerini du¨ğmelemesini istiyorlar. Ama tabi bizim cu¨ppelerimizin du¨ğmesi yok. Biz kimse için du¨ğme diktirmeyeceğiz. İstanbul, Ankara ve İzmir barolarına yapılmak istenen çoklu baro girişimi savunma mesleğini itibarsızlaştırma, savunma mesleğinin yargının kurucu unsuru olma hasebiyle elde ettiği sorumlulukları elinden alma çabasıdır. Zaten yargının diğer bileşenleri savunmayı çıkardıktan sonra, bağımlı hale gelmiştir siyasi iradeye. HSK’nin siyasileştirilmesi yargının kurucu unsurları olan karar merci ve iddia makamını etkisiz hale getirmiştir. Geriye savunma mesleğinin icra eden avukatlar ve barolar kalmıştır. Şu an Tu¨rk toplumunda yargıya olan gu¨venden daha fazla baroları olan bir gu¨ven vardır. Avukatın ve baronun sesini kısma girişimi içerisindeler. 2 binin u¨zerinde avukatın kuracağı baroların tamamı mutlaka birilerine sırtını dayayacak. Cu¨ppelerine du¨ğme takmak zorunda kalıp, birilerine du¨ğmeleri kullanacaklardır. Onuru ile yapan meslektaşlarımızla birlikte bu çoklu baroya ve yapılmak istenenlere karşıyız.

Çanakkale Baro Başkanı Bu¨lent Şarlan: Bu değişimin mesleğimize, yargı bağımsızlığına ve hukuk devleti anlayışına aykırı olduğu kanaatindeyiz. Çoklu baro demek, birden fazla siyasi du¨şu¨ncedeki baronun kurulmasına veya farklı yapılardaki baroların kurulmasına sebebiyet verir. Hukuk du¨nyası açısından bir bölu¨nme olduğu gibi, en bu¨yu¨k zararı da yargı bağımsızlığına verecektir. Belirli bir du¨şu¨nceye sahip avukatların oluşturacağı baronun bir u¨yesi yarın herhangi bir mahkemede o vekâletnamesini sunduğunda belkideo dosyayı inceleyen, duruşmaya bakan hakimin farklı bir değerlendirme yapmasına sebebiyet verir. En bu¨yu¨k tehlike yargı bağımsızlığını etkilemesi. Yargıyı etkilediğinde de, yasama, yu¨ru¨tme ve yargıdan oluşan hukuk devletinin temellerinden bir tanesi ciddi anlamda zarar görecektir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler