Styron ile çöküntüye hazır mısınız?
Şöhret, başarı, ödüller mutlu olmaya yeter mi? Bunlar sizi depresyona karşı koruyabilir mi? Her insanın ruhunda kara delikler vardır. Yazar “çöküntü”yü çok net hissettiği o yağmurlu akşamda, bir ödül almak üzere Paris’e gidiyor...
Ruhsal
arazları açık edebilmek cesaret ister. Hele ki kitapları çok satan, ödüllere
layık görülmüş, yeni eserleri heyecanla beklenen bir yazarsanız. “Ciddi bir
çöküntü yaşıyorum” diyebilmek kolay değildir. Kitabınızın alt başlığını “Bir
Delilik Güncesi” koymanızın da, işaret ettiğiniz “deli” kendinizseniz, kolay
olmadığı gibi.
Kitabın
yazılma öyküsü, John Hopkins Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nün desteğiyle,
1989’da Baltimore’da düzenlenen ruh hastalıkları konulu bir sempozyumda yazarın
yaptığı konuşmayla başlıyor.
Konuşmanın
metni o yıl Vanity Fair’de yayımlanıyor. Tek bir eksikle: Styron çöküntüyü çok
net hissettiği o Paris seyahatinden söz etmiyor. Ondan söz etmesi ise, 1990’da
yayımladığı Karanlık Gözükünce’de mümkün oluyor. Kitabın geri kalanı, önceki
yıl Vanity Fair’de yayımlanan o giriş konuşmasından oluşuyor.
‘HASTAYIM...’
Derdini
98 sayfaya dökerken Styron bir anlamda günlüğüne yazar gibi ya da bir
arkadaşına söz eder gibi anlatıyor kimi yerde, ruh hâlini.
Yaşadığı
ruhsal hastalık hakkında oldukça bilgi sahibi.
O
derece ki, kendi deyişiyle “psikiyatrların İncil’i denebilecek” DSM (Amerikan
Psikiyatri Derneği’nin Tanı ve İstatistik El Kitabı) de sindirdiği kitaplar
arasında.
Elbette
bütün bu okumalar bir yerde kafasını karıştırıyor, yine de “iç daraltıcı
gerçeği sindiriyor” ama uygulamaya gelince, işte orada tıkanıyor. Zira
depresyon ya da yazarın kullanmayı tercih ettiği ifadeyle “çöküntü”, zaten
harekete geçememeyi kelime içinde bile barındıran bir hâle işaret ediyor.
Çöküntü
bir his olarak geldiğinde Styron durumun farkında olmasına rağmen, bir şey
yapamıyor. Bunun yarattığı çaresizlik hissi ile birlikte, insanlara bu
yaşadığının gerçekten bir hastalık olduğunu anlatma çabası sürüyor.
Karanlık
Gözükünce, yazarın, psikolojinin derinliklerine indiği ilk eseri değil. Dünya
çapında büyük yankı uyandırmış ve daha sonra sinemaya da aktarılmış olan çok
satan romanı Sophie’nin Seçimi’nde şifozreni sularına yelken açmıştı.
‘TAM
CAMUS ILE TANIŞACAKKEN’
Camus
ile biraz geç bir yaşta, 30’larında tanıştığını söyleyen Styron’un, Camus’nün
kendisi ile tanışamama hikâyesi ise oldukça üzücü. 1960’da Paris’e gittiğinde,
yazar Romain Gary’nin ayarlayacağı bir akşam yemeğinde Camus ile tanışma
olasılığı heyecanlandırıyor Styron’u. Üstelik ünlü yazarın da kendi
kitaplarından birini okuduğu ve beğendiği haberini almışken. Ancak bu buluşma
ihtimali, o yılın başında Camus’nün ölümü ile birlikte ortadan kalkıyor.
Hiç
tanımadığı birinin ölümüyle ilk kez bu kadar sarsıldığını söyleyen Styron, bu
“intiharımsı” diye nitelendirdiği ölüm üzerine uzunca bir süre düşünüyor. Bu
noktadan sonra da “intihar” konusu ilgi odağı hâline geliyor.
Bütün
bunları bir düşünce zinciriyle hatırlayan Styron, o günlerde bu hüzünlü öykülerin
kahramanlarını tam anlayamadığını kabul ettikten sonra, o yağmurlu Paris
akşamında sökün eden anıların getirdiği çağrışımlarla birlikte, Camus’nün
Sisifos Söyleni’nde sözünü ettiği “felsefenin temel sorusu”na teslim oluyor. En
azından kendi adına bu soruyu yanıtlayacağı düşüncesine...
2006’da,
zatürre nedeniyle 81 yaşında aramızdan ayrılan Styron’un kendi ruhunun karanlık
tarafına ayna tuttuğu “günce”si Karanlık Gözükünce, sadece çöküntünün doğasını
anlamak için değil, aynı zamanda ona edebi bir bakışa tanık olabilmek için de
okunmaya değer. Elbette Tomris Uyar’ın güzel çevirisiyle...
Karanlık Gözükünce / William Styron / Çeviren: Tomris Uyar / Doğan Kitap / 98 s.
En Çok Okunan Haberler
- Ferdi Tayfur hayatını kaybetti
- Eski İstihbarat Daire müdürü gözaltına alındı!
- Yargıtay üyesi bu sefer de Atatürk’e hakaret etti!
- Colani, Mazlum Abdi ile görüştü
- İYİ Parti'de üst düzey isimden istifa kararı!
- Erhan Afyoncu’nun talimatıyla çekilmiş!
- Asgari ücret AKP’nin Suriye politikasını gölgede bıraktı
- Peş peşe transferler… Zuhal Olcay da kadroda!
- Meclis'teki cenaze töreninde gergin anlar
- Emekli maaşında kritik gün yarın!