Sonsuza kadar Commandante... Bolivya'ya böyle girmişti: Orta yaşlı, saçları dökülmüş Che

Ölümünden 30 yıl sonra tesadüfen Che’nin mezarını bulan rehber Gonzalo Gúzman, “Che’yi öldürseniz de onu asla alt edemezsiniz, o hâlâ bizim kahramanımız” diyor.

Sonsuza kadar Commandante... Bolivya'ya böyle girmişti: Orta yaşlı, saçları dökülmüş Che
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.10.2017 - 20:00

50 yıl önce bugün Bolivya’da öldürülen, Küba devriminin öncülerinden Arjantinli efsanevi gerilla lideri Ernesto Che Guevara ölüm yıldönümünde tüm dünyada anılacak. En görkemli anmaların ise son günlerini geçirdiği Bolivya’da yapılması bekleniyor. Ülkenin solcu Devlet Başkanı Evo Morales, Che’nin 50. ölüm yıldönümünü, “Anti Emperyalist Mücadelenin Yeniden Başladığı Gün” ilan etti. Britanya’nın Guardian gazetesi anmalar öncesinde Guevara’nın Arjantin, Küba, Kongo ve Bolivya’da geçen mücadele dolu yaşamının özellikle son yılına yoğunlaşarak başta Latin Amerika olmak üzere tüm dünyadaki gerilla hareketlerine esin kaynağı olan liderin Bolivya’daki mirasına mercek tuttu.

3 Kasım 1966’da Adolfo Mena González adlı orta yaşlı Uruguaylı bir işadamı Bolivya’nın başkenti La Paz’da bir otel odası kiralamıştı. Şakakları kırlaşmış saçları önden dökülmüş bu işadamı Küba devrimi sonrasında bakanlık yaptıktan sonra devrimi yaymak için kılık değiştirerek Bolivya’ya gelen Che’den başkası değildi. Arjantin doğumlu devrimci, Meksika’da Fidel Castro ve arkadaşlarıyla tanışarak onlara katılmış, Granma adlı tekneyle Küba’ya çıkartma yapan genç devrimciler, ilk çatışmada yoldaşlarının çoğunu kaybetseler de inatçı bir mücadeleyle köylüleri kazanmış, Küba Komünist Partisi’nin kentlerdeki örgütlenmesinin desteğini de alarak, ABD destekli diktatör Batista’yı devirerek, Latin Amerika’nın ilk sosyalist devrimine öncülük etmişti. Devrimin üç önemli liderinden biri olan Che, devrim sonrasında da önemli görevler üstlenmiş ancak bir süre sonra devrimi yaymak için önce Orta Afrika ülkesi Kongo’ya daha sonra da kılık değiştirerek Bolivya’ya gitmişti. Ne var ki, La Paz’da bir otel odasında ağır makyajla orta yaşlı bir işadamına dönüşen görüntüsünün fotoğrafını aynadan çeken Che’nin 11 ay sonra başka bir görüntüsü tüm dünyaya servis edilecekti. Bu fotoğrafta Ernesto Che Guevara’nın üstü çıplak bedeni yara bere içinde bir sedyede yatıyor, gözleri açık, celladına bakıyordu. Son sözleri şöyle olmuştu; “Haydi çek tetiği ödlek, alt tarafı bir insan öldüreceksin.” Sözlerin muhatabı yaralı yakalanan efsanevi gerilla liderinin infazı için gönüllü olan Bolivyalı genç bir çavuştu. Che’nin cansız bedeni gömülmeden önce üzerindeki kan ve kiri yıkayan şimdi 87 yaşında olan hemşire Susan Osinaga, “Bolivya’da bu fotoğraf yayıldıktan sonra insanlar ‘Tıpkı çarmıha gerilen İsa’ya benziyor’ dedi. Bugün hâlâ köylerdeki ayinlerde insanlar Aziz Ernesto’ya da dua eder, onun mucizeler yaratabileceğini vaaz ederler” diyor. 1997’de “Che Guevara: Devrimci Bir Yaşam” adlı biyografiyi yazan Britanyalı Jon Lee Anderson ise, “Bugünden bakıldığında Che’nin Kongo ve Bolivya’daki gerilla savaşları ayakları yere basmayan bir idealizm ya da düpedüz saflık olarak görülebilir oysa 1960’lar, devrimciler için her şeyin mümkün görüldüğü yıllardı” diyor. Che, ‘her şeyin mümkün göründüğü bu yıllarda’ kıtasal bir devrimi ateşlemek umuduyla 47 adamıyla birlikte Uruguay dağlarına çıkmıştı, arkalarında Küba devletinin desteği vardı. Ne var ki, Ñancahuazú bölgesinin zor doğa şartlarında Küba’yla telsiz bağlantısını daha ilk günlerde kaybettiler. Lojistik destekleri kısa sürede tükendi, bölgeye özgü böceklerin taşıdıkları virüslere karşı bağışıklıkları olmadığı için kısa sürede hastalandılar. Üstelik Bolivyalı yerel gerillalarla kurdukları ilişkiler de hiç bekledikleri gibi gelişmedi. Yıllar boyunca edindikleri savaş deneyimiyle Bolivyalı köylülerden etkili bir gerilla ordusu oluşturmaya çalışan Kübalıların emirleri daha önce böyle bir deneyimleri olmayan Bolivyalıları kızdırdı ve bir süre sonra başlarına buyruk hareket etmeye başladılar. Che’nin Bolivya’da bir şeyler karıştırdığı istihbaratını alan ABD ise boş durmuyordu. Che efsanesine son vermek ve Bolivya’daki René Barrientos diktatörlüğünü desteklemek isteyen CIA ajanları ve askeri danışmanlar ordusu hemen bölgeye gönderildi.

Barakada sıkıştırıldı

31 Ağustos günü ordu büyük bir operasyonla Che’nin güçlerinin yarısını yok etti. Pusuya düşen Che bu kapsamlı operasyondan kıl payı kurtuldu ve az sayıda adamıyla kuşatmayı yararak dağlara sığınmayı başardı. Ne var ki, kendilerini destekleyen köylülerden kopan Che’nin birlikleri hükümet yanlısı köylülerin bulunduğu La Higeure bölgesinde sıkışmıştı. Köylülerin Che ve gerillalarını ihbar etmesi fazla zaman almadı. ABD’nin ‘Yeşil Bereli’ özel kuvvetlerinin de katıldığı özel bir operasyonla Che saklandığı barınakta ele geçirildi. 28 yaşında bir yüzbaşıyken operasyona katılan Bolivya birliklerini yöneten Gary Prado ona her zaman saygıyla davrandıklarını ileri sürerek, “Ona yiyecek, kahve ve sigara verdik. Çok sayıda askerimizi öldürmüş olmasına rağmen ona kötü muamele etmedik” diyor. “Guevara ‘Bana ne yapacaksınız’ diye sorduğunda ona ‘Seni Santa Cruz’da mahkemeye çıkaracağız’ yanıtını verdim olması gereken buydu” diyor ve infaz kararına hayıflanarak, “Ertesi gün emir geldi; ‘Ondan bir an önce kurtulun, mahkemeye çıkararak bir kez daha kahramanlaşmasına izin veremeyiz’ şeklindeydi” diye ekliyor.

Mücadele dolu bir yaşam

-1928’de Arjantin’in Rosario kentinde doğdu. Tam adı; Ernesto “Che” Guevara de la Serna idi.

-1952’de Buenos Aires Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirip doktor olduktan sonra motosikletle Güney Amerika turuna çıktı.

-Bu gezi sırasında kıtadaki yoksulluğu gören Guevara çözüm arayışı sırasında Marksizmle tanıştı, Arjantin, Bolivya ve Guetemala’da ilk politik faaliyetlerini yürüttü.

-1954’te Kübalı devrimciler Fidel ve Raul Castro ile Meksika’da tanıştı onların diktatör Batista’ya karşı mücadelesine katılmaya karar verdi.

-1959’da Che’nin önemli komutanları arasında yer aldığı gerillalar öncülüğünde Küba Devrimi başarıya ulaştı. Che takma ismiyle ünlendiği Küba’da önce Merkez Bankası Başkanlığı üç yıl sonra da Sanayi Bakanlığı görevlerini üstlendi.

-1965’te Küba’dan ayrılarak Kongo’da gerilla savaşı yürüttü.

-1966’da Bolivya halkını Amerikancı hükümete karşı ayaklandırmak için 47 yoldaşıyla Bolivya dağlarında mücadele başlattı.

-9 Ekim 1967’de CIA, ABD Özel Kuvvetleri ve Bolivya Ordusu’nun ortak operasyonuyla canlı yakalandıktan sonra infaz edildi.

Fidel Castro ile birlikte Küba devrimini yapan Che, devrimi yaymak için önce Kongo ardından da Bolivya’ya geçti. Yanda fotoğrafı görünen orta yaşlı saçları dökülmüş kişi Bolivya’nın başkenti La Paz’a gelen kılık değiştirmiş Che’den başkası değildi.

Köylüler anısıyla zengin oldu

Bu işe gönüllü olan 27 yaşındaki çavuş Mario Terán. Guevara’yı makineli tüfek ateşiyle öldürdü. Che’nin cansız bedeni helikopterle bilinmeyen bir yere götürülerek gömüldü ve 30 yıl boyunca mezarı bulunamadı. Bugünse Che’nin gömüldüğü yerden, son günlerini geçirdiği barakaya ve gerillalarıyla gezdiği köylere kadar her yer özel anma yerleri olarak tüm dünyadan ziyaretçileri kendisine çekiyor. La Higuera’da Che’yi ihbar eden köylülerin çocukları ise bugün onun anısı sayesinde turizm geliriyle müreffeh bir yaşam sürüyor. “Eğer Che buraya gelmemiş olsaydı şimdi hiçbirimizin işi yoktu” diyor turizm işi yapan köylülerden biri. Bugün 50. ölüm yıldömünde en az 10 bin turistin La Higuera ve Vallegrande’de Che’nin son 11 ayını geçirdiği güzergâhta anmalara katılması bekleniyor.

Güney Amerika'da Che unutulmadı

Anmalar için La Higuera’da yeni bir Che Guevara Kültür Merkezi inşa edildi ve festival benzeri hazırlıklar yapıldı. 50. yıl anması Che’nin takipçisi olduğu hareketler için zor bir zamana denk geldi. Latin Amerika’daki silahlı örgütlerin neredeyse tamamı barış anlaşmalarıyla silah bıraktı ve 10 yıl önce kıtayı saran sol hükümetler dalgası da birçok yerde merkez sağ hükümetlere yenildi. Buna Bolivya’nın komşuları olan Arjantin, Brezilya, Peru ve Paraguay da dahil. Che’nin “Tam bağımsız, birleşik, sosyalist bir Güney Amerika kıtası” düşünü 21. yüzyılda bir kez daha güncel hale getiren Hugo Chavez’in ülkesi Venezüella, açlık ve kıtlığın pençesinde ağır bir ekonomik ve siyasi krizden geçiyor. Morales’in 50. yıl anması için yaptığı hazırlıklar ülke içinde de bazı tepkilere neden oluyor. Bolivya ordusu Che’ye resmi geçitle saygı sunulması önerisini, “Bolivya ordusunun pek çok mensubunu öldüren birine saygı gösterisinde bulunamayız” diyerek reddetti. Ne var ki, ülkede Che’nin anısını hâlâ canlı tutan çok geniş bir kesim de var. Bolivya Guevarista Hareketi’nin lideri Hector Urdaeta, “Che’nin Bolivya’daki çabası asla verimsiz bir yatırım değildi. Onun mirasının sürdürücüleriyiz artık silahlı mücadele vermiyor olabiliriz ama onun bize gösterdiği ilkeler doğrultusunda demokratik mücadelemizi sürdürüyoruz” vurgusunda bulunuyor. Ölümünden 30 yıl sonra tesadüfen Che’nin mezarını bulan rehber Gonzalo Gúzman ise, “Che’yi öldürseniz de onu asla alt edemezsiniz, o hâlâ bizim kahramanımız” diyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler